Ahmet Hamdi Tanpınar "Huzur"da Cumhuriyet Türkiyesi'nin doğu ve batı arasındaki sıkışmışlığını ve bu sıkışmışlık içinde bocalayan bireylerin durumlarını anlatır. Cumhuriyet gazetesi bundan 64 yıl önce 22 Şubat 1948'de bir roman tefrika etmeye başlar. Gazetenin aynı yılın 2 Haziran'ına kadar tefrika ettiği roman, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın "Huzur"udur...

1949 yılında tek ciltte toplanır ve kitabın 2004 yılına kadar toplam 13 baskısı yapılır. Tanpınar 391 sayfalık kitabını Dr. Tarık Temel'e ithaf eder.

"Huzur"un baş kahramanı en renkli, en müzikli, en değişken, en derinlikli şehri İstanbul'dur. Olaylar güzel bir ağustos günü başlar ve radyodan II. Dünya Savaşı'nın başladığı anonsla biter. Dört ana karakteri vardır "Huzur"un: İhsan, Nuran, Mümtaz ve Suad.

Nuran Boğaziçi'nde büyüyüp yetişmiş, başından evlilik geçmiş, genç bir kadındır. Suad da, Mümtaz da âşıktır ona. Derken, Suad bu aşktan kurtulmak için intihar etmeye karar verir. Onun kendini kurtarmak için yaptığı bu hamle tek tek Nuran'ı, Mümtaz'ı derinden etkiler. Suad'ın ölümünden sonra radyoda o anons duyulur; II. Dünya Savaşı başlamıştır. Ancak Mümtaz'ın hiç umrunda olmaz bu durum. Çünkü onun huzuru zaten çoktan kaçmıştır...

Ahmet Hamdi Tanpınar "Huzur"da Cumhuriyet Türkiyesi'nin Doğu ve Batı arasındaki sıkışmışlığını ve bu sıkışmışlık içinde bocalayan bireylerin durumlarını anlatır. Tanpınar, 1980 sonrası Türk edebiyatına büyük bir esin kaynağı olmuş, başta Orhan Pamuk olmak üzere birçok yazar onun gizli hazinesini keşfetmiştir.

Tanpınar'ın ders notlarını ve edebiyat tarihini Abdullah Uçman "Edebiyat Dersleri" ismiyle yayına hazırlamış, makaleleri ve mektupları üzerine de Zeynep Kerman; şiirleri üstüne ise Mehmet Kaplan çalışmıştır.



Tanpınar eserlerinde edebiyat, tarih, şiir, müzik, estetik, felsefe, plastik sanatlar, psikoloji gibi yakın konuları harmanlar.

Ahmet Kutsi Tecer'e yazdığı mektuplardan birinde şunları yazar: "Neredesin dostum, hangi mücerred fikrin ağlarında kayboldun? Hangi imajı bir kadın soyar gibi soymaktasın? Sanattan vazgeçmeyecek miyiz? Adam olmayacak mıyız?"

1944 - 1951 yılları arasında yaşadığı Narmanlı Han'da kaleme alır "Huzur"u. Pek çok kedi yetiştirir orada. Hatta Narmanlı Han'ın bahçesinde bugün yaşayan kedilerin Tanpınar'ın kedilerinin torunları olduğu söylenir... (GÜLDEN ÖKTEM)