Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Plastik Sanatlar » 'Geleceğe geri sayım' başladı

'Geleceğe geri sayım' başladı

'Geleceğe geri sayım' başladı02 Eylül 2015 - 10:09
Sabancı Müzesi bugünden itibaren ‘ZERO: Geleceğe Geri Sayım’ sergisini ağırlıyor. Sergi, ZERO akımının öne çıkan sanatçılarının 100’e yakın eserini bir araya getiriyor
FİSUN YALÇINKAYA 
 
İstanbul, 14. İstanbul Bienali heyecanıyla sanatla dolu ‘çılgın bir hafta’ya başladı. Dün akşam şehrin dört bir yanında açılan sergilerin en öne çıkanlarından biri de Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), Akbank Sanat işbirliğiyle açılan ‘ZERO  Geleceğe Geri Sayım’ sergisi oldu. Bu sergi, 20. YY.’ın en büyük uluslararası sanat ağı ZERO’yla izleyiciyi buluşturuyor. 1957 yılında, güzel sanatlar ve felsefe eğitimi almış iki genç sanatçı olan Otto Piene ve Heinz Mack’ın atölyelerinde açtıkları ‘akşam sergileri’yle başlayan ve Günther Uecker’in kendilerine katılmasıyla 1966’ya kadar kar topu gibi büyüyen akım dünyaya silinmez bir etki bıraktı.
 
İkinci Dünya Savaşı’ndan çıkmış bir kuşağın yarattığı bu akım, umut ve başlangıç vurgusu yapıyordu. ‘Zero başlangıçtır, Zero sessizliktir’ diye başlayan manifestosundan da anlaşılacağı üzere, sanatı başa döndürmeyi, dünyaya umutla, yeniden bakmayı isteyen insanların kurduğu bu akım, sanatta sese, titreşime, maddeye yeniden bakma olarak karşılık buldu. 
 
 
Almanya'da doğdu
 
Bugünden itibaren müzede görülebilecek sergide ZERO’nun kurucuları Heinz Mack, Otto Piene, Günther Uecker’in eserleri ile akıma büyük katkısı olan Yves Klein, Piero Manzoni ve Lucio Fontana’nın farklı tekniklerde ürettiği 100’ün üzerinde eser bir araya getiriliyor.
 
Küratörlüğünü ZERO Vakfı Kurucu Yöneticisi ve küratör Mattijs Visser’in üstlendiği sergi, Işık, Zaman, Boşluk, Renk ve Hareket temaları etrafında şekilleniyor. Sergiyle ilgili yapılan basın toplantısında konuşan SSM Müdürü Dr. Nazan Ölçer, “ZERO bizi geçmiş yıllara, savaş sonrası dönemin Almanya'sına götürdü. Orada bir avuç genç sanatçının hayalleri ile ütopya gibi görünen bir düşünce kıvılcımının 10 yıl boyunca Avrupa sanat ortamını nasıl da farklılaştırabildiğini hatırladık. ZERO, tüm Avrupa'yı büyük bir yıkıma sürükleyen II. Dünya Savaşı sonrasında savaşın en derin izlerini bıraktığı Almanya’da doğdu. Sanatçılar Otto Piene ve Heinz Mack'ın ‘karamsarlıktan silkinip, her şeye sıfırdan başlama’ önerisine sanatçı Günther Uecker'in de katılmasıyla ZERO hareketi başladı,” diyerek akımı özetledi.
 
Sempozyum ve gösterimler
 
Serginin küratörü Mattijs Visser ise, “Yves Klein, ‘Sergiler boşluk doldurmak,’ içindir der. İşte ben de bu boşluğu doldururken çok mutlu olduğum bir çalışma yaptım. Çok profesyonel bir yaklaşımla çalıştık. Bu serginin özellikle gençlere ulaşmasını istiyoruz,” dedi. 
 
Sergide bir dizi sempozyum, konferans, film gösterimi ve sanatçı konuşmaları yer alacak. Bu kapsamda yarın küratör Mattijs Visser eşliğinde sergi turu da gerçekleşecek. Akıma odaklanan 2014 yapımı “ZERO Saati -  ZERO Sanat Akımı” isimli belgesel ise, sergi boyunca, hazırlanan Türkçe altyazılar eşliğinde SSM konferans salonunda ziyaretçilerle buluşacak. ZERO sergisi, 10 Ocak 2016 tarihine kadar SSM’de ziyaret edilebilecek.