Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Plastik Sanatlar » Dinamo Mesken'in hikayesi bu sergide

Dinamo Mesken'in hikayesi bu sergide

Dinamo Mesken'in hikayesi bu sergide27 Ocak 2015 - 03:01
“Futbol asla sadece futbol değildir,” diyen bir sergi var karşımızda. Ankara'da bulunan SALT Ulus’ta, ’80 döneminde kapatılan Bursa’daki mahalle takımı Dinamo Mesken’in hikâyesini, sanatçı Ege Berensel anlatıyor. Efsane takımın üyeleriyle ve amigosu Erkan Can’la o günleri konuştuk
FİSUN YALÇINKAYA
 
“Dinamo Mesken, haktır, hukuktur, sevgidir, saygıdır. Dinamo Mesken tüm bu yok olmaktaki kavramların geçmişten gelen sesidir. Benim gençliğimin, muhitimin takımı, futbol hayatımın yeşermesi ve geleceğimizdir. Biz böyle yetiştik, böyle yetiştirildik ve böyle yetiştirdik,” 65 yaşındaki teknik direktör Bülent Merey bu sözlerle gençliğinin futbol takımı Dinamo Mesken’i anlatıyor. Mahalle takımı Dinamo Mesken, resmi adıyla Ertuğrulgazi Gençlik ve Spor Kulübü’nün Türkiye'nin yakın tarihine ışık tutar nitelikteki hikayesi, Ankara’da bulunan SALT Ulus’ta araştırmacı Ege Berensel’in hazırladığı bir sergiyle anlatılıyor.
 
“Dinamo Mesken” adlı sergi, anlattığı hikaye itibarıyla, Britanyalı yazar Simon Kuper’in “Futbol asla sadece futbol değildir,” sözünün görüntülü ve bol belgeli ispatı niteliğinde. İşin içinde, ’80 Darbesi’nin etkileri, mahalle kültürü, günümüze yansıyan bir spor geleneği ve katledilen bir fotoğrafçı var.
 
 
Sovyet takımından aldı diye kapatıldı
 
1975’te Bursa’nın “solcu semti” Mesken’de kurulan kulüp Dinamo Mesken, adını, 1970’li yıllarda Sovyetler Birliği ve Avrupa’da şampiyonluğa ulaşan Dinamo Kiev’den alır. Bu ad kararı, 12 Eylül Darbesi’nin ardından “milli değerlere açıktan bir saldırı” olarak gösterilir; kulüp kapatılarak yönetici ve futbolcularından bazıları gözaltına alınır, işkenceye uğrar, yargılanır ve çeşitli cezalara çarptırılır. 2008 yılında tekrar kurulan Dinamo Mesken takımı bugün hala faaliyetlerine devam ediyor.
 
Sanatçı Ege Berensel’in sergide yer alan çok ekranlı video enstalasyonu, bu amatör kulüp kadar, kurulduğu bölgenin toplumsal yapısı ile 12 Eylül askeri yönetiminin kentsel stratejilerini de incelemeyi amaçlıyor. Yapılan röportajlarda 1960’lar Bursa’sının “solcu semti” Mesken’deki toplu konut alanı, göçmen aileler, mahalle dayanışması, karşıt görüşlerin futbol sahasında mücadelesi de anlatılıyor. Sergide video enstalasyonuna, Mesken semtinin yanı sıra kulübün fotoğrafçısı olan ve 1980’de öldürülen Cemal Karadağ’ın fotoğrafları ile çoğunluğu 12 Eylül Darbesi’nden sonra kapatılmış olan farklı amatör futbol kulüplerinin takım fotoğrafları eşlik ediyor.
 
Ege Berensel, Dinamo Mesken’in üyesi olamayacak yaşta olsa da hikayeyi çocukluğunda yaşadığı Bursa vesilesiyle keşfetmiş, “1970’lerde, Bursa’da çocukluğumu geçirdim. Futbolla ilgilenen bir ailede ve mahallede büyüdüm. Çocukluğumda sağcı solcu mahalleler, mahalle takımları vardı. Dinamo Mesken’in öyküsü aile fertlerimden bildiğim bir hikayeydi. Beş altı yıl önce de bu araştırmaya başladım. SALT araştırmaya katkıda bulundu. Bu hikaye hem vaka olarak hem de mahalle öyküsü olarak ilginç.”
 
 
İşkence gördüler
 
Sergiye önemli bir katkı da Dinamo Mesken’in eski kalecisi Vedat Vermez’den gelmiş. 54 yaşındaki Vedat Vermez, eğitim uzmanı. Ancak eskiden kaleci olduğu takımın hikayesini anlatan bu projede mahallelilerle röportajları o gerçekleştirmiş. Vermez, Dinamo Mesken’le geçen günlerini şu sözlerle anlatıyor: “O günlerde mahallelilik coşkusu içindeydik. Kulübümüz başarılı sonuçlar alıyordu. Sol görüşlü bir mahallemiz vardı. Ancak o kadar demokratik bir yapıdaydık ki, sağ görüşlü arkadaşlar da bizimle futbol oynuyordu. Mahalle kültürü, dayanışma ve paylaşma baskındı. Maça gideceksek, otobüsün parasını aramızda toplardık, yetişmezse mahalleli tamamlardı. Büyüklerimiz, yönetici abilerimiz yardımlaşmayı, dayanışmayı, paylaşmayı öğrettiler. Maça gittiğimizde ‘Komünistler dışarı’ denip, yuhalandığımız da oluyordu,” diyor. Kulübün kapanmasına mal olan isminin hikayesini ise, “Kulübümüzün yasal ismi Ertuğrulgazi Gençlik ve Spor Kulübü. Ancak isim bize Dinamo Kiev’den kaldı. Kulübümüz sık sık baskınlara uğruyordu. Darbe döneminde sistemi rahatsız ediyordu. Sonunda da iki arkadaşımız aidatları toplarken haraç alıyorlar diye tutanak tutulmuş ve mühürlenmiş. Arkadaşlarımız sonrasında yargılandı ve işkence de gördüler,” diyerek anlatıyor. Vedat Vermez, kulübün yeniden kurulma sürecin için ise şunları söylüyor: “Kulübümüz 2008’de tekrar kuruldu. Bu dayanışmayı yeniden yaratmak istedik. Amatör ligde faaliyetleri sürüyor. Bunda kulübün geçmişte amigosu olan Erkan Can’ın katkısı büyük... Nokta dergisine verdiği bir röportajda Dinamo Mesken’den bahsetti ve bu bize de kulübü yeniden kurmak için coşku verdi. Elbette Ege Berensel’e de çok şey borçluyuz. SALT’a da onun değerli çalışmasına katkı sağladıklarından dolayı çok teşekkür ediyoruz".
 
14 Mart'a dek sürecek sergi, Türkiye futbol tarihine dair kapsamlı görsel bir araştırma niteliğinde.
 
Erkan Can, takımın amigoluğunu yapmıştı.
Oyuncu Erkan Can: “Takım ruhu, arkadaşlık ve dostluk kattı”
 
Erkan Can, 1970’lerde takım kurulduğu dönemde Dinamo Mesken’in amigosu olmuş. Oyuncu, Dinamo Mesken’in kendisi için önemini şu sözlerle anlattı: “Dinamo Mesken'in hayatımda özel bir yeri var. Kısaca bahsetmek gerekirse öncelikle çocukluğum diyebilirim. Kulüpteki herkes çocukluk arkadaşım. O zamanlar futbol oynamasını bilmediğim için mahallenin çocuğu olarak takımına destek olmak amaçlı amigosu oldum. Bu kendiliğinden gelişen bir durumdu. ‘80 öncesi her şey çok farklı ve zordu. O yüzden kısa cümlelerle anlatılması güç olacak. Kısaca bana kattığı en önemli unsur takım ruhu, arkadaşlık ve dostluk oldu diyebilirim.” 
 
Öldürülen fotoğrafçı takımı belgeledi
 
Sergiyi hazırlayan sanatçı Ege Berensel için serginin ve hikayenin en önemli parçalarından biri öldürülen fotoğrafçı Cemal Karadağ. Berensel, ’80 Darbesi’nden birkaç ay önce, fotoğrafçı dükkanına gelen iki kişi tarafından vurularak öldürülen fotoğrafçının hikayesini şöyle anlatıyor: “Cemal Karadağ yıllar boyunca takımın fotoğraflarını çekmiş. Görsel olarak takıma tanıklık etmiş. Şimdi ben de hazırladığım bu belgesel çalışmayla görsel tanıklık ediyorum. Sergide de onun fotoğraflarını bir üst anlatı olarak kullandım.”
 
 
Görüldü damgalı futbol kitapları
 
Sanatçı Ege Berensel’in sergide Dinamo Mesken’in hikayesine eşlik eden farklı eserleri de var. Sergide, Gezi Direnişi ve futbol ilişkisini irdeleyen ‘Biber Gazı Oley!’ adlı 2014 tarihli kısa videosu, tribün fotoğraflarından oluşan ‘Tribün ve Duhuliye’ bölümü ve 1978 ile 1982’de cezaevine futbol kitaplarının kapaklarıyla sokulmuş, üstünde “görüldü” damgası basılı iki kitabın yer aldığı ‘Görülmüş Kütüphane’ bölümü de yer alıyor.  Futbol kitapları arasında saklanmış kitaplar, ‘Mahir Çayan: Bütün Yazılar’ ile ‘Lenin’in Paris Komünü Üzerine’ kitaplarından oluşuyor.