Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Sahne Sanatları » Keşanlı Ali’nin vedası

Keşanlı Ali’nin vedası

Keşanlı Ali’nin vedası30 Ocak 2017 - 11:01
Türk tiyatro tarihinin önemli sanatçılarından, adı 'Keşanlı Ali Destanı'yla bütünleşmiş Engin Cezzar hayata veda etti. Cezzar'ın dün Çatalca'ya defnedildiği öğrenildi...
2008’in mayıs ayıydı, Talimhane Tiyatrosu, ‘antre’siyle salonu alkıştan yıkan dev bir tiyatro adamını ağırlıyordu. Engin Cezzar, 'Kız Tavlama Sanatı' adlı oyunla 50 yıllık izleyicilerinin karşısındaydı.
 
Bilmediğimiz, bunun usta oyuncuyu son izleyişimiz olacağıydı, çünkü 2009, Cezzar’ın bir pıhtı nedeniyle hastaneye kaldırılıp uzun süre tedavi gördüğü, sağlığına kavuştuğunda ise konuşma yetisini kaybettiği yıl oldu. Ömrünün bunu izleyen yedi yılını, yine sinemalara, tiyatrolara giderek, dostlarıyla yemekler yiyerek ama en büyük aşklarından sahneye uzak geçirdi. Diğer büyük aşkı, ömürlük yol arkadaşı Gülriz Sururi ise hep yanındaydı.
 
Gülriz Sururi ve Engin Cezzar, kendi adlarını taşıyan tiyatroyu 1962 yılında kurdular.
 
Birlikte Türk Tiyatrosu’nun efsane topluluğu Gülriz Sururi - Engin Cezzar Tiyatrosu’nu 1962 yılında kurmuş, 'Keşanlı Ali Destanı' başta olmak üzere pek çok unutulmaz oyuna imza atmışlardı. Engin Cezzar’ın tiyatroya tutkusu ise, çok daha önce, Robert Kolej yıllarında başlamıştı.
 
Mehmet Seha Cezzar ve Fatma Melek Cezzar’ın ilk çocuğu olarak 1935’de İstanbul’da dünyaya gelen Engin Cezzar, küçük yaşta keman derslerine başlamış, Galatasaray Yüzme Takımı’na girmişti. Robert Kolej’in üçüncü sınıfındayken Sheakspeare’in 'Jül Sezar' oyununda Antonius’u oynarken fark edildi yeteneği. Okulu bitirir bitirmez Yale Drama School’a kabul edilerek ABD’ye gitti.
 
Bir yandan votka fabrikasında çalışıp harçlığını kazanırken, bir yandan küçük oyunlarda rol alıyordu ki, Marlon Brando’nun artist ajanı Maynard Morris onu izleyip Actors Studio’ya başvurmasını önerdi. Rüya gibi görünen şey gerçek oldu ve başvuran 5000 kişiden sınavla ancak 5 kişiyi alan okula kabul edildi.
 
Bir yaz tatili için geldiği İstanbul’da Muhsin Ertuğrul 'Hamlet'te oynamasını teklif etti. Böylece Türkiye, en genç Hamlet’iyle tanışmış oldu: 24 yaşındaki Engin Cezzar ile. Bunu Dormen Tiyatrosu, Devekuşu Kabare ve Gülriz Sururi-Engin Cezzar Tiyatrosu izledi. 1968’de bir tiyatrocuyla evlenmesine karşı çıkan ailesine rağmen “Hayatta bir kez âşık oldum” dediği Sururi ile nikah masasına oturdu. 1997’ye kadar süren beraberlik, bir boşanma ve iki yıllık ayrılıktan sonra yeniden nikahla tazelenerek bugüne kadar sürdü.
 
Kendi tiyatrolarında 'Nikah Kağıdı', 'Evet Evet Evet', 'Biz Kadınlar', 'Kapan' gibi oyunları sahneye koyan, 'Canlı Maymun Lokantası', 'Keşanlı Ali Destanı', 'Teneke' ve 'Midas’ın Kulakları'nda oynayan Engin Cezzar, 90’ı yıllarda İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda yönetmenlik ve oyunculuk yapmış, 1985’te Halit Çapın’ın eserinden uyarlanan TRT yapımı 'Bay Alkolü Takdimimdir'de, en son da 2002’de 'Sağır Oda' dizisinde oynamıştı. Uzun yıllar tedavi gören Cezzar'ın Çatalca'ya defnedildiği öğrenildi. 
 
 
Otomobili rehin verip borç aldı
 
Engin Cezzar Küçük Sahne’de 'Bülbülün Sesi'ni sahnelerken, Haldun Taner bir oyun getirdi. Engin Cezzar, “Sağol hocam, ver okuyalım” dese de Taner “Ben okuyacağım” deyip her karakteri canlandırarak okudu.
 
Dinler dinlemez “Biz bu oyunu dünyada uçururuz” diyen sanatçı, 'Engin Cezzar’ı Takdimimdir' kitabında hikayeyi İzzeddin Çalışlar’a şöyle anlatıyor: “Parayı nereden bulacağız? Salon yok. Oraya gidiyoruz olmuyor, burası olmuyor. Muammer Karaca projeyi duymuş, bizi çağırdı. Gittik. ’Keşanlı’yı ben oynayabilir miyim’ demez mi? ’Yok abi’ dedik. ’Bize oyuncu değil, salon lazım.’ İstemeye istemeye verdi.”
 
Cezzar ile Sururi’nin otomobillerini rehin verip bankadan borç alarak sahnelediği 'Keşanlı Ali Destanı', ilk olarak 31 Mart 1964’te perde açtı ve uzun süre kapalı gişe oynanarak Türk tiyatrosunun efsaneleri arasında yerini aldı.