Milliyet Sanat »Milliyet Kitap » » Konaklar sanat mekânına dönüşünce
Eylül 2016
Konaklar sanat mekânına dönüşünce
Konaklar sanat mekânına dönüşünce
“Şişli’de Bir Konak ve Mimar Giulio Mongeri"
Özlem İnay Erten
Bozlu Sanat Yayınları
MİMARİ
FİSUN YALÇINKAYA
İçinde yaşanan yapının tarihi, oranın eski sahiplerinden yeni sakinlerine emanet edilir. Nasıl korunacağı kafa yorulacak meseledir, çünkü bulunduğunuz yerin geçmişiyle nasıl ilişki kurduğunuz sizin de yerinizi, kim olduğunuzu belirler. Eğer bir sanat mekânından bahsediyorsak oranın kültürünün korunması da önemli ve gereklidir. Kent hafızasının korunmasında böyle çalışmaların önemi büyük. 2016’nın başında İstanbul’a dikkat çekici bir sanat mekânı eklendi: Bozlu Art Project Şişli. Burası düzenli sergilere ev sahipliği yapan Bozlu Art Project Nişantaşı’yla bağlantılı işleyen bir sanat mekânı. Bozlu sanat koleksiyonundan çok sayıda eseri ağırlayan mekânın, açılacak farklı sergilerin yanı sıra yayınları ve düzenlenecek etkinlikleriyle bir enstitü olarak işlemesi planı da var. Bu kapsamda Bozlu Sanat Yayınları olarak da ilk çıkardıkları kitapta sanat mekânının içinde bulunduğu binaya dair gayet kapsamlı bir çalışma olan “Şişli’de Bir Konak ve Mimar Giulo Mongeri” adlı çalışmayı sunuyorlar.
Halkın kullanımına açık
Özem İnay Erten’in yazdığı koordinatörlüğünü Oğuz Erten’in üstlendiği kitap iki yılı aşkın bir emeğin ürünü. Ancak Özlem İnay Erten’in binanın mimarı Giulio Mongeri üzerine çalışmaları daha da eskiye dayandığından hakkında şaşırtıcı derecede az bilgi bulunan bu mimar ve yapı hakkında okunabilecek detaylı, tatmin edici bir kitap çıkmış ortaya. Kitap Prof. Dr. Zeki Sönmez imzalı bir sunuşla açılıyor. Ardından hazırlama ihtiyacını doğuran sebepleri özetleyen Özlem İnay Erten’in önsözüyle devam ediyor. Şişli’de bulunan Mongeri Binası üzerine bir çalışma yapmak için yola çıktıklarını bu süreçte mimar Mongeri’nin yaşam öyküsünün de çalışmaya dahil olduğunu bu kısımdan öğreniyoruz.
Söz konusu bina, yani son adıyla Mongeri Binası, 1925’te dönemin tanınmış armatörlerinden Ruşen Sadıkoğlu tarafından yaptırılmış. Cumhuriyet dönemi I. Ulusal Mimarlık Akımı’nın İstanbul’daki önemli sivil konut örneklerinden biri sayılan bina 1948 yılına dek Sadıkoğlu Ailesi tarafından kullanılmış. Sonrasında 1949’da bina Türkiye’nin ilk kadın jinekoloğu Pakize Tarzi’ye kiralanmış ve burada Pakize Tarzi Kliniği açılmış. Binanın belki en ilginç yılları Türkiye’nin ilk özel doğum kliniği olduğu Pakize Tarzi Kliniği olarak kullanıldığı döneme denk düşüyor. Bu yıllarda Adile Naşit, Cahide Sonku, Prenses Fazıla’nın aralarında olduğu isimler bu klinikte tedavi görmüş. Sonrasında çeşitli kişilere kiralanan bina, banka, okul, klinik gibi kamu kullanımına açık şekillerde değerlendirilmiş. Bu sürede binanın ismi Yüzyıl Işık İlkokulu, Taib Yatırım Bank gibi isimlerle değişmiş. 2007 yılında Dr. Şükrü Bozluolçay tarafından satın alındığında ise mimarına saygı göstermek için bina Mongeri Binası olarak isimlendirilmiş ve bu tarihten bu yana Bozlu Holding’in yönetim binası olarak kullanılmış.
Bir mongeri yapısı
Mimar Mongeri’nin hayatına dair detaylar da tıpkı binanın öyküsü gibi özenle incelenmiş şekilde kitapta yer buluyor. Taksim Anıtı’nın çevre ve kaide düzenini yapan, Beyoğlu’ndaki St. Antuan Katolik Kilisesi, Nişantaşı’nda Maçka Palas, Ankara’da Ziraat Bankası ve Türkiye İş Bankası genel müdürlük binalarında imzası bulunan Mongeri yapıtlarıyla şehir sakinlerinin hayatında yer etmiş. Sanayi-i Nefise Mektebi’nde hocalık da yapan Mongeri, Osmanlı’nın son dönemi ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında etkin rol oynayan isimlerden birisi. “Şişli’de Bir Konak ve Mimar Giulio Mongeri”, hem Mongeri’yi hem de binayı yakından tanımak için şüphesiz araştırmacılara iyi bir yol gösterici. Ancak illa mimari meraklısı olmasanız da şehrin ortasındaki bu güzel yapıyı merak edip kitabı okumak hâlâ nazik sırlarla dolu İstanbul’u keşfetmek için ilham veriyor.
