Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Milliyet Kitap » » Roman tadında bir araştırma
Aralık 2018

Roman tadında bir araştırma

Gazeteci Murat Yetkin, dünyada ve Türkiye’de istihbaratın ve casusluğun tarihini dikkat çekici örneklerle “Meraklısı İçin Casuslar Kitabı”nda bir araya getirdi.
Gazeteci Murat Yetkin, Türkiye’deki istihbarat savaşlarını “Meraklısı İçin Casuslar Kitabı”nda bir araya getirdi. Yetkin’in uzun araştırmalar sonucu ortaya çıkan kitabında, görevi bilinmeyen casusların
faaliyetleri ilk kez gün yüzüne çıkmış oldu. Yetkin, “Meraklısı İçin Entrikalar Kitabı”nda uluslararası entrikaların ya hedefi ya sahnesi ya da aktörü olan Türkiye’den bakıp 10 olayın perde arkasını Ankara’nın siyaset ve diplomasi koridorlarında biriktirilen notlar ve belgelerle, şimdiye dek bir arada gün yüzüne çıkmayan ayrıntılarla anlatıyor.
 
 
Dünya siyasetini bu kez “Katil kim?” sorusunun cevaplanamadığı, okurun merak duygusu ve bitmek bilmez zihin oyunlarıyla baş başa kaldığı bir casusluk romanı tadındaki kitabında önemli konular ele alınıyor. Yazar Türk istihbaratının NATO’ya girişten itibaren Amerikan istihbaratıyla bir tür bağımlılık
ilişkisi içine girdiğine dair vurgu yaparken, CIA’in Türkiye’deki en önemli elemanı Ruzi Nazar’a ve çevresinde olup bitenlere de ışık tutuyor. Ankara’daki İngiliz Büyükelçisi’nin uşağı olan ‘Çiçero’
kod adlı İlyas Bazna’nın gizli belgeleri Almanlara satmakla kalmayıp, MİT’e de çalıştığı da gösteriliyor.
 
 
Elrom cinayeti
Eyüp Futbol Kulübü’nün oyuncusu ve sonra yöneticisi olan Neşet Güriş’in, 23 yaşında futbolu bırakarak MİT’te ajan olarak başladığı, eski Galatasaraylı basketbolculardan Turgut Atakol’un
Güriş’in maiyetinde çalışan MİT elemanı oluş süreci de kitapta yer alan ayrıntılardan. Kitapta en dikkat çeken bölümlerin başında 22 Mayıs 1971’de THKP-C’liler tarafından katledilen İsrail Konsolosu Efraim Elrom cinayeti yer alıyor. Nazi savaş suçlusu Adolf Eichmann’ı yakalayan MOSSAD ekibinde bulunan Elrom’un bir başka Nazi savaş suçlusu Alois Brunner’in maddi desteği ile öldürülmüş olabileceği, Seferberlik Tetkik Kurulu’ndaki bir grubun Elrom’dan rahatsız olduğu, Yüzbaşı İlyas Aydın ve Yüzbaşı Orhan Savaşcı’nın THKP-C örgütü içine sızdırılarak suikastin
tertip edildiği şöyle öne sürülüyor: “İlyas Aydın kaçırma eyleminde yer almış, cinayet sonrasında Özel Harp talimatıyla Ankara’da Etimesgut’ta bir evde saklanmış, oradan Suriye’ye geçmişti.
Teslim Töre grubunca yakalanmış, Töre’ye göre ajan olduğunu kabul etmiş ve öldürülmüştü. Nazi suç ortağı Brunner’in 97 yaşındayken 2010 yılında Suriye’de öldüğü açıklandı. Elrom ise, tam Eichmann’ın kaçırılıp İsrail’e getirildiği gün olan 22 Mayıs’ta öldürülmüş, cansız bedeni ertesi gün Nişantaşı’nda bir evde bulunmuştu. Elrom cinayeti 12 Mart döneminin en önemli dönüm noktalarından birisi olmuştu.”
 
 
Spor dünyasından isimler
Kitapta BJK’nın efsane başkanı Süleyman Seba’nın, Mahir Kaynak’ın vaka subayı olduğu ise şöyle aktarılıyor: “1954 yılında menisküs olduğu gerekçesiyle futbolu bir anda bıraktı. Bu, Seba’nın o zamanki adıyla MAH, yani MİT’e girdiği tarihti. Seba MİT mensubu mensubu olan ilk sporcu değildi. Seba, Beşiktaş Başkanı seçildiğinde artık MİT’ten emekli olmuştu. Emekli olduğu sırada MİT İstanbul Psikolojik İstihbarat Şube Müdürü idi. Emekli olduktan sonra beş yıl daha özel sözleşmeli olarak çalıştı ve ‘Süleyman abileri’ sıfatıyla MİT’in iş dünyası ve sosyal hayat içindeki vitrin yüzlerinden, kanallarından birisi oldu.”
 
 
Bunun yanı sıra Yetkin’in kitabında 1950’de kurulan Komünizmle Mücadele Derneği’nin (KMD) başkanlarından Orhan Kiverlioğlu’nun derin bağlantılarına dikkat çekiliyor. Bu bağlantı, şu
bilgilerle aktarılmış Yetkin tarafından: “Kiverlioğlu, KMD’de en yakın çalıştığı kişilerden birisinin de 1982’de CIA hesabına casusluk yaparken suçüstü yakalanan ve 1983’te cezaevinde ölen özel
harpçi emekli Albay Turan Çağlar olduğunu yazacaktı. Çağlar’ın, 1970’lerin sonunda Doğu Perinçek yönetimindeki Aydınlık Gazetesi’ne MİT mensuplarının ismini veren kaynak olduğu da iddia
edilecekti.”
 
Birbiriyle ilişkili ajanlar
“Meraklısı İçin Casuslar Kitabı”nda yer alan ilginç bölümlerden biri de SancakAir’in kurucusu Murat Bayrak’ın CIA Ajanı Frank Teril ve Kaddafi gibi isimlerle isminin birlikte anıldığı bölüm: “Çanakkale’deki Sancak Tül Fabrikası’nın sahibi, ilk özel havayolu SancakAir’in kurucusuydu Murat Bayrak. ABD’de yasa dışı silah ticareti yapmak suçundan yakalanan eski CIA ajanı Frank Terpil’in el konulan evrakını inceleyen FBI, Libya devlet başkanı Muammer El-Kaddafi ve Uganda devlet başkanı İdi Amin gibi alıcılar arasında bir isme daha rastladı: Murat Bayrak, Türkiye. Eski CIA ajanından silah alıp yurda sokan bir isimdi Bayrak. 12 Eylül 1980 askeri darbesi ile MHP’nin Genel İdare Kurulu üyeleri arasında tutuklanmayan bir tek o vardı. Önce Almanya’ya, sonra Federal Almanya’nın başkenti Bonn’a yerleşti. Ruzi Nazar o sırada hâlâ ABD’nin Bonn Büyükelçiliği’nde istihdam ediliyordu. 2012’de, Nazar’ın Türkiye’ye yerleştiği yıl o da Türkiye’ye
döndü. 2015’te Nazar’dan birkaç ay sonra 98 yaşında öldü.”