Milliyet Sanat
Milliyet Sanat »Milliyet Kitap » » Müfettiş Glebski’nin bulmacası
Mayıs 2023

Müfettiş Glebski’nin bulmacası

Sevin Okyay
Karla kaplı bir dağda, dünyanın geri kalanından soyutlanmış bir ortamda yer alan bir otelin misafirlerinin hayatı, önce bir çığın düşüşü ve sonra da gizemli bir şekilde ölen bir müşterinin cesedinin ortaya çıkışıyla altüst olur

SEVİN OKYAY

Yazının başlığındaki Müfettiş Glebski; kardeş yazarlar Arkadi Natanoviç Strugatski ile Boris Natanoviç Strugatski’nin yazdıkları “Ölü Dağcı Oteli”nin muamma çözücüsü. İngilizce adıyla “Dead Mountaineer’s Hotel”in alt başlığı da bu zaten: “Müfettiş Glebski’nin Bulmacası”. Strugatski Biraderler, Sovyetler Birliği (SSCB) ve daha sonra Rusya’nın en tanınmış bilimkurgu yazarları arasında yer alıyordu. Yazma maceraları 1960’lardan önce başlamıştı. “Ölü Dağcı Oteli” onların birkaç yıllık tutkulu bir çalışmanın ardından gerçekleştirdikleri polisiye romanları.

Strugatskilerin birlikte yazması olağandışı bir şey değil. Arkadi ve Boris Strugatski genelde ortak imzalı kitaplar yazdı. Olağandışı olan, polisiye yazmış olmaları. Ender olarak tek başlarına yazdıklarında Arkadi, S. Yaroslavtsev; Boris ise S. Vititsky namı müstearı kullanrlardı. Polisiyeyi hep sevmişler, hatta Boris İthaki Yayınları’ndan çıkan kitaba yazdığı açıklamada İngilizceye hakim olan ağabeyinin, o dönem ülkelerinde pek tanınmayan birçok yabancı ustaya aşina olduğunu yazıyor. İnişli çıkışlı ve uzun süren bir sürecin ardından, adı da bir seferden fazla değişerek tamamlanan “Ölü Dağcı Oteli”, onların üstadı ve çığır açıcısı oldukları bilimkurgu ile yeni aşkları polisiyeyi harmanladıkları bir kitap.

Sapa vadideki otel

Kahramanımız Glebski, Müfettiş Zgut’un selamıyla Ölü Dağcı Oteli’ne geldiğinde kendini şöyle takdim ediyor: “Peter Glebski. Polis müfettişi. İzindeyim. İki haftalığına. Yalnızım.” İnsan, hele sıkıcı işlerden de bezmişse, böyle bir tatilde ne ister? Sükûnet bulup kafasını dinlemek, değil mi? Heyhat! Glebski’nin kaderinde böyle bir huzura kavuşma yok. Bir Avrupa ülkesinin sapa vadisinin dağlık kısmındaki otel, adını 200 metreden boşluğa uçan dağcı konuğundan alıyor. Geride sadece sadık köpeğini, Lel adlı bir St. Bernard’ı bırakıyor; kız adı konmuş akıllı bir erkek köpek. “Otelin, vadinin ve Darboğaz Geçidi’nin sahibi”, mucit ruhlu iri yarı Alek Snevar ile aklı kıt, genç hizmetkâr Kaisa ise mekânın daimi sakinleri. Sürpriz son Bu ıssız ama güzel yöredeki otelin konukları ise hayli tuhaf. Elinden kupasını düşürmeyen Moses ile güzel karısı, bilim insanı Simon, hipnotizmacı yaşlı Du Barnstoker ile ergen yeğeni Brun. Daha sonra da Olaf Andvarafors ile sadist ve manyak bir gangster olduğu söylenen tuhafın tuhafı Hinkus gelir. Ve otelde bir ceset bulunur. Kafasını dinleme umudunu kaybeden Müfettiş hemen soruşturmaya başlarken otel ahalisine, çığa yakalanmış tek kollu bir ziyaretçi de katılır. Arkadi N. ve Boris N. Strugatski çarpıcı, akılda kalıcı bir polisiye yazmaya engel olan temel kusurları biliyorlardı. Birincisi suç saiklerinde yetersizlik, ikincisi de kısaca belirtmek gerekirse sıkıcılık. Gerçi kitabı planlayıp tamamlamaları yıllar sürmüş ama sıkıcı olmadığı ve sürpriz son buldukları kesin. İsimleri nereden aşına geliyor diye düşünüyorsanız, kendileri Türkçeye “Uzayda Piknik” diye çevrilen, İngilizcesi “Roadside Picnic” olan kitabın da yazarları ki Andrey Tarkovski “Stalker” adıyla sinemaya uyarlamıştı.

 

 

 

 

 

Etiketler: Sevin okyay