1960ların başında İtalya'dayız; ölmekte olan usta bir ressam, ödediği bedellerin kendisini merak konusu haline getirdiğini düşünüyor. Ölümünden önce, bütün sanat hayatı boyunca saplantılı bir şekilde yaptığı gibi, birkaç şişenin resmini yapmaya başlıyor. Kısa bir süre sonra, artık göremediği dünyayı anlamaya çalışan kör öğrencisi Annette, onun mezarıyla ilgileniyor. Cumbria'da yaşayan Peter, tanınan bir manzara ressamı. Peter, sayesinde meşhur olduğu uçsuz bucaksız kayalık arazide sıkışıp kalıyor. Kızı Susan, fotoğrafçı ve Londra'da bir galeride küratörlük yapmakta. İkiz kardeşinin ölümüyle kendini karanlığa ve cinsel taşkınlığa bırakıyor.