Bu şarkılara ihtiyacımız var
“Göç”ü, “Demir Leblebi”yi, “Sokak Kızı”nı hiçbir şeye değişmem. Üretenin değişimini, tekamülünü, farklı şeyler yapma isteğini de bilirim bilmesine ama o albümlerden bu yana her yeni çıkan albümünde öylesi şarkılar aramışlığımı, buldukça diğerlerinin arasında kayırmışlığımı da itiraf ederim.
İşte geçtiğimiz günlerde DMC etiketiyle piyasaya çıkan yeni Nazan Öncel albümü “Durum Şarkıları” ben ve benim gibi düşünen Nazan Öncel severler için tam da o özlemi gidermek için çıkıp gelmiş gibi. Daha kapağını görür görmez çakıyorsunuz “durum”u. Dinledikçe, acıdıkça, rahatsız oldukça, dürtüldükçe de “Oh be!” diyorsunuz, hayranlık bu ya. Bizi eğlendirmeye çalışan çok nasılsa; varsın Nazan Öncel de acıtsın.
Albümün tek ticari ve eğlenceli şarkısı “Kimler Gelmiş”i Nazan Öncel, Manuş Baba ile birlikte söylüyor. İlk klip de bu şarkıya çekildi zaten. Onun eğlencesi bile dozunda, tadında; abartılı ya da samimiyetsiz değil.
Gelgelelim bu albüm, bir yitenin ardından hesapsız ve plansız bir şekilde, biraz da kısa bir zaman zarfında ortaya çıktığından mıdır nedir, ciddi anlamda teknik kusurlar barındırıyor. Bazı şarkılarda ya enstrümanlar yanlış çalınıyor, ya Nazan Öncel detone oluyor diye düşünecek kadar kulağınıza ters gelen sesler duyuyorsunuz. “Bana Bir Sen Yetersin”in 03:33’ünden sonra, “Gezgin”in neredeyse tamamında var mesela… Solist başka telden, enstrümanlar başka telden çalıyor gibi yer yer. Sanki kontrşan olması, daha alttan duyulması gereken tamamlayıcı sesler gereğinden fazla yüksek (ya da dengesiz) kalmış gibi. Belki bir “mix” sorunu. Bazen de sanki şarkıları önce Nazan Öncel çıplak sesle, öylece söylemiş de sonra üzerine enstrümanlar çalınmış gibi. Öyle bir uyumsuzluk hâli. Oysa bugünün stüdyo teknolojileriyle halledilemeyecek şeyler değil bunlar. Onun için aceleye gelmiş diyorum ya.
Zaman zaman hepimizin başına gelir. İçinde olduğumuz işe o kadar alışırız ki dışarıdan başka bir kulakla dinleyemez, başka bir gözle göremez hâle geliriz. Bin kere yeniden okuduğum yazılarımdaki yazım hatalarını fark edemediğim çok olmuştur. Bu da onun gibi bir şey olsa gerek. Yoksa ne Nazan Öncel ne de düzenlemelerin ve “mix”in büyük kısmına imza atan Hakan Kurşun böylesi hatalar yapacak müzisyenler değiller. Tabii bu kadar kıymetli şarkılarla dolu bir albüm için az buz talihsizlik değil bu. Belki yeni bir “mix”le yeniden derlenip toparlanmalı, ikinci bir baskı yapılmalı.
Kapakta Akşit Togay tarafından çekilmiş fotoğrafın Ergün Gündüz tarafından yapılmış illüstrasyonu, kartonette yine Ergün Gündüz’ün elinden çıkmış diğer illüstrasyonlar, Nazan Öncel’in kartonet tasarımı ve Özgür Arcan’ın grafik uygulaması tek kelimeyle mükemmel. “Kimler Gelmiş”in aynı dokuda hazırlanmış klibi de öyle. Bunun altını da özellikle çizmek lazım.
Günahı sevabıyla bu albüm bize bir kez daha Nazan Öncel’in gözünden, kaleminden, dilinden gördüğümüz, okuduğumuz, duyduğumuz şeylerin hayata bakışımızı nasıl değiştirdiğini, bize nasıl başka kapılar, pencereler açtığını, bizi nasıl daha zengin, daha aydınlık, daha duyarlı yaptığını hatırlatıyor. Çünkü bizim, hele ki şu zamanlarda, bu şarkılara çok ihtiyacımız var.