Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » ArtBlog » 5 Adımda Contemporary İstanbul

5 Adımda Contemporary İstanbul

5 Adımda Contemporary İstanbul23 Kasım 2012 - 04:11
Kimsenin kimseye bulaşmadığı, gönül rahatlığıyla koridorlar arasında zik zak geçişler yapabileceğin bir mekan. Toplamda 100 milyon dolar değerinde 600 sanatçıya ait eser mevcut
Çağdaş sanatı çok mu çağdaş bulanlardansın? İşte sana önyargılarını kırmak için muazzam bir organizasyon; Contemporary Istanbul.

Kimsenin kimseye bulaşmadığı, gönül rahatlığıyla koridorlar arasında zik zak geçişler yapabileceğin bir mekan. Toplamda 100 milyon dolar değerinde 600 sanatçıya ait eser mevcut. Tüm eserlerle aynı gün içerisinde tanışabilir, aşık olabilir, nefret edebilir, hayran kalabilir veya hiç umursamayabilirsin....

İç sesim gitmemi söylüyor ama sorularım var diyorsan bekle, yanıtlayayım...

1. Ne?

Contemporary Istanbul’un çağdaş bir sanat etkiliği olduğunu anlamak için bir otoriteye danışmana gerek yok. Çağdaş sanatçıların işlerinin bir araya geldiği uluslararası bir fuar. Muhabbet arasında kullanmak istersen bu sene 7.’si düzenleniyor, her sene katılımcı sayısı ve çeşitliliği artış gösteriyor.

2. Nerede?

Dünyanın farklı köşelerinden 100’e yakın çağdaş sanat galerisinin eserlerini paylaştığı bir alan hayal et... İşte burası Lütfü Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı... Ulaşımı rahat, içerisi sıcak. Karnın acıkırsa lezzetli yemekler yiyebileceğin platformlar, dilin damağına yapışırsa seni ferahlatacak içecekler satan corner’lar mevcut. Oturmak istersen sponsorların organize ettiği rahat mekanlar da cabası.

3. Ne zaman?

22-25 Kasım tarihleri arasında gerçekleşiyor. Umarım bu yazıyı 25 Kasım’dan önce okuyorsundur, yoksa boşa zaman kaybı. Üzgünüm.

4. Kiminle?

Yerli ve yabancı çağdaş sanat galerileri 350.000 Euro vererek sekize sekiz Botero tablosu almaya karar vermek için kıvranan bir alıcıyla da muhatap oluyor, ‘Andy Warhol uzaya giden ilk insan değil miydi ya’ diye söylenenle de... Medyatik ünlüler, magazinsel figürler, büyük iş adamları da var bizim gibi sıradan ölümlüler de... Kısacası herkesin herkese kollarını açtığı, yadırgamadığı, saygı duyduğu bir ortamdayız... Sonuçta kimin bir gün koleksiyoner olacağını kimse bilemez...

5. Ne Yapmış?

Kimi hayatının en etkileyici eseriyle karşılaşmış, kimi 300 milyon değerindeki koleksiyonuna bir Devrim Erbil eseri daha eklemiş, kimi ‘Oyy gezmekten ayaklarıma kara sular indi amma büyükmüş’ diye dertlenmiş, kimi ‘Allah kime para vereceğini bilmiyor’ diye yakarmış... Kimi de her çağdaş sanat ortamında söylenen o klasiği tekrarlamış... ‘Ne ki şimdi bu? Ben daha güzelini yaparım...’