Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » ArtBlog » Rodin ve kadına şiddet

Rodin ve kadına şiddet

Rodin ve kadına şiddet26 Kasım 2012 - 12:11 | Bahçesinde Rodin ve Beuret'nin yattığı Rodin Müzesi'nin alt katında, fotoğraftaki "L'âge mûr" heykelinin de yer aldığı, Claudel'in eserlerine ayrılmış bir alan bulunmaktadır.
Rodin heykellerinde sıklıkla işlenen acı, mücadele, kuşku, kader ve ölüm temalarının; Claudel ile yaşadığı aşkın bir kronolojisi olduğu düşünülebilirHeykellerini nasıl oluşturduğunu soranlara, "Taşın fazlasını atıyorum, geriye heykel kalıyor" şeklinde yanıt veren usta sanatkâr Auguste Rodin, sanatta ve aşkta şiddeti benimsemiş bir isimdir.

Rodin heykellerinde sıklıkla işlenen acı, mücadele, kuşku, kader ve ölüm temalarının; Camille Claudel ile yaşadığı aşkın bir kronolojisi olduğu düşünülebilir. Keza sevgilisi, modeli ve öğrencisi olan heykeltıraş Camille Claudel'le yaşadığı fırtınalı aşk ve heykellerini yaratırken başvurduğu parçalama tekniği, Rodin'in şiddete yakınlığının en somut örnekleridir.

"Zamanın kaybolduğunu bilenler, en çok üzüntü duyanlardır."

Camille Claudel'in 1884
tarihli, fotoğrafçısı
bilinmeyen ünlü fotoğrafı.
Anne Delbée, Claudel'in biyografisini 1981 yılında Une Femme adıyla kitaplaştırır. Rodin ve Claudel'in sarsıcı aşkından geriye, bu kitapta da yer alan tek bir cümle kalır; "Rodin, the capitalist! (Rodin, kapitalist!)"...

19 yaşından itibaren hayatını Rodin'le geçiren, Rodin'in birçok eserine modellik yapan ve akademik iddialara göre Rodin'in bazı çalışmalarının bizzat tasarımcısı olan Claudel'in Rodin'i kapitalist olarak betimlemesinin nedeni, belki de Rodin'in sermayesinin bizzat Claudel'in ruhu, sanatı ve bedeni olmasındandır.

Nitekim zaman; Rodin için başarıya doğru ilerleyecek, Claudel için ise bedbahtlığı gösterecektir...



Auguste Rodin'in, John Singer
Sargent tarafından 1884'te
tamamlanmış portresinden ayrıntı.
Claudel önce Rodin'den hamile kalmış, Rodin tarafından terk edilmiş ve sonrasında bir kaza sonucu bebeğini kaybetmiştir. Bu kayıplar Claudel'i kadın olarak yıkmış ama sanatkâr olarak yükseleceği bir dönemi başlatmıştır. Claudel, olgunluk dönemi eseri olan "L'âge mûr" (Olgunluk Çağı, 1894-1900) adlı heykelini bu dönemi takiben yaratacaktır.

Oniks taşından yonttuğu "L'âge mûr", kullanılan madenin eşsizlik, teknik uslübundaki yaratıcılık ve konusundaki sarsıcılık dolayısıyla sanat çevrelerince Camille Claudel'in başyapıtı olarak kabul görecektir.

"Sefalet içinde iken mutlu günleri hatırlamak kadar acı bir şey yoktur."

İlk sergisini 1903 yılında açan Claudel; 1913'te Rodin'in vesile olması sonucu ailesi tarafından akıl hastanesine kaldırılır ve 1943 yılında burada hayata veda eder. Vefatından önce kardeşine "Akıl hastanesi! Evim diyebileceğim bir yere sahip olma hakkım bile yok! Onların keyfine kalmış işim! Bu, kadının sömürülmesi, sanatçının ölesiye ezilmesi... Bilmiyorum, kaç yıl oldu buraya kapatılalı, ama tüm hayatım boyunca ürettiğim eserlere sahip çıktıktan sonra şimdi de kendilerinin hak ettikleri hapishane hayatını bana yaşatıyorlar... Bütün bunlar Rodin şeytanının başının altından çıkıyor... Yaşarken olduğu gibi ölümünden sonra da ben hep mutsuz kalmalıydım... Her bakımdan başarıya ulaştı işte! Bu esaretten çok sıkılıyorum... Eve hiç dönemeyecek miyim?" satırlarını yazar...