Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » ArtBlog » Topukların Lorca Okuması

Topukların Lorca Okuması

Topukların Lorca Okuması30 Eylül 2012 - 07:09
Kanlı Düğün, Federico Garcia Lorca’nın 1932 yılında yazmış olduğu aynı adlı oyunundan, beyaz perdeye ödüllü İspanyol yönetmen Carlos Saura tarafından uyarlanan eşsiz bir yapıttır. Eser, düğün günü kocasını terk edip sevgilisiyle kaçan genç bir kadının öyküsünü aşk, tutku ve ölüm kavramlarının ışığında anlatır. Saura, 1981 yılında bu eseri dans ve müzikle buluşturur ve izleyenlere koreografisini Antonio Gades’in hazırlamış olduğu yetmiş iki dakikalık etkileyici bir Flamenko ziyafeti sunar.

Carlos Saura’nın Flamenko Üçlemesi’nin ilki olan film, alışılmışın dışında bir olay örgüsüne sahip olup, tek bir mekânda geçer. Bir belgesel tadında başlayan filmde, önce kulisin havasını solur, dansçıları tanır, ana karaktere can veren dansçının hikâyesini dinler ve onların provalarına konuk oluruz. Prova sahnelerinde onlarla adım sayar ve kendimizi dansçıların topuklarının ritmine kaptırırız. Hareketli kamera kullanımını tercih eden görüntü yönetmeni Teodora Escamilla’nın yardımı ile Saura oyuna başarılı bir geçiş yapar ve böylece biz de oyunun kahramanlarının dramına şahit olmaya başlarız.

Oyunculuk açısından bakıldığında film seyirciyi tatmin edebilecek düzeyde. Eserin kahramanlarını canlandıran isimler İspanya’nın en ünlü ve en başarılı dansçıları Christina Hoyos, Antonio Gades ve Juan Antonio Jiménez. Oyuncular, oyuna hâkim olan duyguları başarılı bir şekilde seyirciye hissettiriyorlar. Görüntü yönetmeni ise bu duyguları daha etkileyici kılabilmek adına dansçıların yüz ifadelerini yakın çekim tekniğini kullanarak perdeye yansıtıyor. Filmin yardımcı oyuncuları ise ayaklar, yakın çekim tekniğinin en çok kullanıldığı ve hareketli kameranın en çok takip ettiği oyuncular onlar. Duygular, topuk vuruşlarının kuvveti ve hızıyla seyirciye ulaştırılıyor ve kimi zaman karede sadece onların oyunlarını izliyorsunuz, topuklar size Lorca’nın şiirlerini okuyor.
Filmin en etkileyici ve unutulmaz sahnesi ise gelin için iki erkeğin düellosunun gerçekleştiği son sahne. Sembolik ayak harekeleriyle anlatılan ata binme eylemi, Gades’in yorumuyla etkileyici bir dans şovuna dönüşen düello ve bu düello sonrası gelinin elleriyle beyaz gelinliğinde bıraktığı kan izleri izleyenlerin hafızalarına kazınıyor.

Film bittikten sonra dansın, müziğin ve Lorca’nın eşsiz dizelerinin tadı damağınızda kalıyor. Topuk sesleri kulağınızda çınlıyor, sözcüklerin dansına eşlik eden gitar melodilerini mırıldanıyor ve elinizle istemsiz bir şekilde ritim tutuyorsunuz. Son zamanlarda izlediğim en başarılı müzikallerden biri olan Kanlı Düğün, Federico Garcia Lorca’yı tanımak ve sevmek adına izlenmesi gereken bir yapıttır.