Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Edebiyat » Edebiyat ve müziğin dansı: 'Günlerin Köpüğü'

Edebiyat ve müziğin dansı: 'Günlerin Köpüğü'

Edebiyat ve müziğin dansı: 'Günlerin Köpüğü'13 Ekim 2012 - 07:10
Boris Vian'ın 26 yaşında kaleme aldığı "Günlerin Köpüğü", yozlaşmış ilişkiler içinde yaşanan bir aşkı konu alırChloe hastadır. Hasta yatağında sevgilisi Collin'den müzik açmasını ister. Collin, müziğin Chloe'yi yoracağı düşüncesiyle bir şeyler dinlemesini istemez. Chloe ısrar eder, hastalığına rağmen yine de müzik dinlemek istiyordur. Collin müzik açar; ses Johnny Hodgers'a aittir. Çalan şarkı ise "The Mood to be Wooed"... İki sevgili şarkıyı dinlerken oda ovalleşir ve küre şeklini alır. Buna neden olan tek şey ise müziktir.


Yukarıdaki satırlara bakıp kitabın ismini tahmin etmek güç olabilir. Ancak müziği kitabının başkahramanı yapan yazarı, Boris Vian'ı tahmin etmek hiç de güç olmasa gerek.
Boris Vian'ın 1946 yılında kaleme aldığı "Günlerin Köpüğü" (L'écume Des Jours), yozlaşmış ilişkiler içinde yaşanan bir aşkı konu alır. Belki de Boris Vian'ın Türkçede en çok bilinen kitabıdır "Günlerin Köpüğü". Kitabı iki günde yazdığı söylenir. Yaşanmış bir olayı anlattığını ise kitabın önsözünde anlatır: "Hayatta önemli olan, her şey hakkında önyargıya varabilmektir. Çünkü, görüldüğü gibi topluluklar haksız ve kişiler her zaman haklıdır. Herhangi bir yaşama kuralı çıkarmamaları bundan: Kurallar deyim şekline dönüşmeden bile bağlanılacak güçte olmalıdır.


Var olan iki şeydir aslında: Biri, her şekilde ve bütün güzel kızlarla sevişmek, öteki de New Orleans ya da Duke Ellington’ın müziği. Geri kalan her şey kaybolmalıdır. Çünkü geri kalan her şey çirkindir ve şu birkaç sayfa bunu doğrulamak için yazılmıştır. Güçlüdür, çünkü yaşanmış bir olayı anlatır. Yaşanmış bir olaydır, çünkü başından sonuna kadar ben düşündüm bunu. Gerçeğin, ısıtılmış ve eğimli bir atmosfer içinde, düzensiz kıvrımları ve bükümleri olan bir yüzey üstünde yansıtılması yoluyla elde edilmiştir. Görüyorsunuz ya, hiç de açıklamakta sakınca görmediğim bir yol, eğer yol varsa."


1929 Buhranı

Boris Vian 10 Mart 1920'de Paris yakınlarında bulunan Ville-d'Avray'de dünyaya gelir. Annesi Yvonne Woldemar Ravenez Bakü'de petrolcülükle uğraşan bir ailenin kızıdır. Boris Vian da Bayan Yvonne'un ikinci çocuğudur. Lelio, Alain ve Ninon ise Boris'in diğer kardeşleridir.
Boris Vian, 5 yaşındayken okuma yazma öğrenir. 10 yaşına geldiğinde ise, Fransız klasiklasiklerini çoktan okuyup bitirmiştir. Ancak 12 yaşında, kalp sağlığını etkileyecek ilk ciddi rahatsızlığını geçirir. Romatizma olur ve o yaşlarda tifoya yakalanır. Bu sırada aile bütün dünyayı kasıp kavuran 1929 Buhranı'ndan etkilenir...


Sağlık sorunları nedeniyle eğitimine, eve gelen özel öğretmenlerle devam eder. 17 yaşına bastığında Paris'teki Condorcet Lisesi'nde matematik ve felsefe dallarında bakaloryasını verir. Bu arada trompetçi olarak Hot Club Jazz'ın üyesi olur. Ardından kardeşi Alain ve birkaç arkadaşıyla ilk orkestraları Acord Jazz'ı kurar.
19 yaşına geldiğinde II. Dünya Savaşı patlak verir. Romatizmal kalp hastalığı yüzünden aksere alınmaz. Ailesi Paris'ten Gironde'a taşınır. 1940'ta gittiği bir parti sırasında, plajda gelecekte karısı olacak Michellle L'Eglise'le tanışır. Bir yıl sonra nişanlanırlar ve birkaç ay sonra da evlenirler. Ancak para sıkıntısı çekelerler.


Bir süre sonra Michelle'in ailesi çifti desteklemeye başlar ve Bayan Vian da bazı dergilerde yazılar yazmaya başlar. O yıl, yani 1941'de Boris Vian edebiyata başlayacaktır.
İlk şiirlerini 1941'de kaleme alır. Bu sırada Michelle, yaptığı çevirilerle Boris Vian'ın Amerikan dedektif romanlarıyla tanışmasını sağlar. Müziğe de bir taraftan devam eder. 1942 yılında Michelle ve Boris'in ilk çocukları doğar ve aynı sene maden mühendisliği diplomasını alır. Bir taraftan mühendislik yaparken 1943'te ise ilk romanı "Trouble dans les Andains"i bitirir.



Miles Davis'le sahnede

"Trouble dans les Andains"i yazdıktan iki yıl sonra gelecektir "Günlerin Köpüğü". 1945'te Gallimard Yayınevi ile sözleşme imzalar Boris Vian. Bu kitapla, Pleiade Ödülü'ne katılır. Jüride Andre Malraux, Paul Eluard, Maurice Blanchot, Jean Paulhan, Jean-Paul Sartre, Raymond Queneau gibi isimler vardır. Ancak, ödülü alamaz. Bunun üzerine, kendini rahatlatmak için “Pekin’de Sonbahar"ı yazar. Alfred Jarry ve patafizik öğretisi artık rehberidir.
Jean Paul Sartre ve Simone de Beauvoir’la tanışır. Bir yıl sonra, 1947'de Vernon Sullivan takma adıyla sert ve ateşli romanı, “Mezarlarınıza Tüküreceğim”i yazar. Bu kitap, önce para, sonra da bela getirir. 30 Mart 1947'de, eski bir asker olan Emile Rouge, metresini tıpkı “Mezarlarınıza Tüküreceğim"de anlatıldığı gibi öldürür. Böylece, Vian, kitap yoluyla azmettirici sayılır. Aynı yıl Boris Vian, maden mühendisliği mesleğini tümüyle bırakır. 1947 Nisan’ında Miles Davis’le aynı sahneyi paylaşır. 1948’de ikinci çocukları, Carole dünyaya gelir. Ne var ki, gerek Vernon Sullivan adıyla, gerekse kendi adıyla kitaplar arka arkaya yayımlanırken, gelecek birkaç yıl içinde Boris ve Michelle birbirlerinden uzaklaşacaklardır. Boris, genç oyuncularla gönül eğlendirirken, Michelle de ihanetleri ihanetle cevap verecek, cazcı aşıklar edinecektir.


Vian, 1947’de başladığı “Yüreksöken"i bitirir. Queneau, el yazmasını savunsa da Gallimard romanı yayımlamayı reddeder. Bunun üzerine Vian bir daha başka hiçbir roman yazmayacağını açıklar. Bu arada, zaman içinde karısı Michelle’le arası bozulur. 1953’te de boşanırlar. 1954’te balerin Ursula Kübler ile evlenir. Cezayir Savaşı’na karşı çıkan Boris Vian, “Yüreksöken"in yarattığı hayalkırıklığıyla şarkı sözü yazmaya, tiyatroya ve sinemaya yönelir. Filmlerde küçük roller de yer almaya başlar.
"40 yaşıma basmayacağım" diyecektir... Cazcı, şair, şarkı sözü yazarı, hikayeci, oyun yazarı, sinemacı ve roman yazarı Boris Vian; "Vernon Sullivan, Boris Vian’ı öldürdü" savının ortaya atılmasına neden olan bir sona doğru yol alır 1959’un yaz aylarına doğru. “Mezarlarınıza Tüküreceğim” sinemaya uyarlanmıştır. Gala günüdür. Vian, filmin yapımcısıyla tartışır. Boris Vian, kalp krizi geçirir ve kaldırıldığı hastanede yaşamını kaybeder.

Boris Vian'dan geriye kalanlar

Romanları: “Günlerin Köpüğü”, “Pekin’de Sonbahar”, “Karıncalar”, “Buzlaşmış Ezgiler, Gebermek İstemiyorum”, “Kurt Adam”, “Yüreksöken” “Mezarlarınıza Tüküreceğim”, “Bütün Çirkinler Ölecek”, “Ölülerin Derisi Hep Birbirine Benzer”, “Çıtırlar Farkında Değil”, “Kırmızı Ot”.
Tiyatro Oyunları: “Kasaplığın Elkitabı”, “İmparatorluk Kuranlar Ya da Schmurz”, “Meduza Başı”, “Generallerin Baş Çayı”. Müzik: “Asker Kaçağı”.
Sinema: “Güzel Çağı”, “Madam ve Ay ışığı”, “Notre dame de Paris”, “Tehlikeli İlişkiler”, “Cezayir Soykırımı”...