Orhan Pamuk Erdal Öz ödülünü aldı
Can Yayınları tarafından Erdal Öz'ün anısını yaşatmak için verilen Erdal Öz Ödülü'ne bu yıl Türk edebiyatının dünyaya açılmasında katkıları olan Orhan Pamuk değer görüldü
GÜLDEN ÖKTEM
Can Yayınları tarafından bu sene sekizinci kez verilen Erdal Öz Edebiyat Ödülü, önceki akşam Pera Palace Jumeriah'ta düzenlenen törenle Nobelli yazar Orhan Pamuk'a takdim edildi. Ödül töreninden önce Şevval Sam, Erdal Öz'ün sevdiği şarkılardan oluşan küçük bir konser verdi. Konserde Sam, 'Masumiyet Müzesi'nde sık sık geçen Müzeyyen Senar'ın 'Benzemez Kimse Sana' isimli şarkısını da seslendirdi. Konserin ardından Orhan Pamuk'a ödülünü vermek üzere, bu senenin jüri başkanı Feride Çiçekoğlu kürsüye çıktı. Seçici Kurul adına konuşan Çiçekoğlu, ödülü, çok sevinerek ve mutlulukla verdiklerini ifade etti. Orhan Pamuk'un 40 yıldan bu yana roman yazdığını söyleyen Çiçekoğlu sözlerine şöyle devam etti: "O Bizim bütün hayatımızı yazdı ve hayatımızı oradan okuduk. Onun 40 yıla sığdırdığı dokuz romanından her biri apayrı bir dünya. Pamuk, kendine has bambaşka bir âlim." dedi. Çiçekoğlu yaptığı konuşmanın ardından Erdal Öz Ödülü'nü takdim etmek üzere Orhan Pamuk'u kürsüye davet etti. Ödül için Seçici Kurul'a teşekkür eden Pamuk yaptığı konuşmada, Erdal Öz ile tanışmalarının hikayesini anlattı: "Cevdet 'Bey ve Oğulları' romanıma yeni başlamıştım. Sonra bir gün bir gazetede ilan gördüm, Antalya Festivali'nde bir hikaye yarışması yapılıyormuş ve bir de ödül verilecekmiş. Ben de tarihsel bir hikaye yazayım dedim ve gönderdim. Sonra radyodan yarışmada üçüncü olduğumu öğrendim. 23 yaşındayım. Antalya'ya uçak bileti verdiler, ama Erdal Öz orada yoktu. Tam İstanbul'a dönmemden evvel, biri eğilip kulağıma ‘Erdal Öz sizi çok fazla sevdi, sizi İstanbul'da tanımak istiyor' dedi."
Erdal Öz ile, Antalya'dan döndükten üç - dört ay sonra tanıştıklarını söyleyen Pamuk, Öz'ün hikaye yarışmasının jürisinde yaşananları sonradan kendisine şöyle anlattığını ifade etti: "Jüridekiler benim hikayemi beğenmiş, fakat ben de biliyorum, o zamanki zevklere, alışkanlıklara makul bir hikaye değildi. Erdal bakmış ki bana bir şey kalmayacak, herkese sıfır verip bana 100 vermiş. Böylece de benim üçüncü olmamı sağlamış.”
Orhan Pamuk daha sonra, Erdal Öz'ün yazarlığa daha başlamamış bir gençken yaşamını ve yayıncılığını yaptığı 10 sene boyunca edebiyat dünyasına bakışını etkilediğini ve ondan çok fazla şey öğrendiğini de ekledi. Orhan Pamuk, eski dostlukların kalmadığına dair bir sitemde de bulundu: “Erdal'la benim şahsî bir ilişkim vardı, hem editörüm, hem arkadaşım, hem yayıncım, hem muhasebecimdi. Bu eski insanî ilişkiler artık kayboluyor.”
Pamuk, bu sözlerinin yanı sıra edebiyatın, nedeni her ne olursa olsun baskılara karşı ifade özgürlüğünü ortaya çıkarması gerektiğinin de altını şu sözlerle çizdi: “Kitaplar, insanî duyarlıklarımızın, kendimizi ifade etmemizin, yasaklara baskılara karşı, siyasi de olmasa, insanlığımızı ifade etmemizin her vakit en mühim aracıdır.”
