Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Edebiyat » Umut öyle bir şey

Umut öyle bir şey

Umut öyle bir şey05 Mayıs 2014 - 11:05
"Kocan Kadar Konuş" kitabının yazarı Şebnem Burcuoğlu ile yazarı çok etkileyen "Kürk Mantolu Madonna"nın yazarı Sabahattin Ali'nin kızı Filiz Ali bir araya geldiler
ŞEBNEM BURCUOĞLU
 
Son günlerin popüler romanı "Kocan Kadar Konuş"un yazarı Şebnem Burcuoğlu ve Ayvalık’taki müzik akademisi AIMA’nın kurucusu, piyanist Filiz Ali, Milliyet Gazetesi için bir araya geldi.
 
Kocan Kadar Konuş’un kahramanı Efsun, 30 yaşında, ailesinden gelen evlilik baskısıyla mücadele etmeye çalışan genç bir kadın. Başucu kitabı Sabahattin Ali’nin, yani babanızın kült romanı "Kürk Mantolu Madonna". Sevdiniz mi kitabımı?
 
Bir kere çok samimi içten, akıcı ve komik buldum kitabınızı. Pek çok genç insanın duygularına tercüman oluyor. Güzel zaman geçirten bir kitap olmuş. Aynı zamanda da düşündürüyor. Herkes kendinden bir şey buluyor kitapta, ben bile buldum bir şeyler. Falcı, evlilik baskısı, ailenin durmadan tepenizde boza pişirmesi... Bütün kadınların hayatının bir döneminde başından geçmiş şeyler var.
 
Siz de yaşamış mıydınız evlilik baskısını?
 
Ankara Devlet Konservatuarı’ndan mezun olduğum yıl, bütün arkadaşlarım kocalarını peylemişlerdi zaten. Mezun olup evlendiler. Ben ortada kaldım. Çünkü Amerika’ya gittim ve o zaman annem, annemin arkadaşları, akrabalar dedi ki “Ne lüzum vardı Amerika’ya gidecek?”. Nitekim geri döndüğümde beni birisiyle tanıştırmak için herkes seferber oldu. “Hadisene, evlensene...”, yani sonunda bulayım bari birisini diye etrafına bakmaya başlıyorsun bir noktada. Aşkın peşinde koşmuyorsun. Oysaki o zamana kadar aşkın peşinde koşmuşsun. Bazı aşkların olmuş. Çok mutlu olmuşsun, olmamışsın falan filan ama bu kadar ısrar edilince...
 
Merak ettim, evlenirken gelinlik mi giydiniz?
 
Çok şık bir tayyörle evlendim. Siyah eldivenlerim vardı. Annem “Telli duvaklı gelinlik giysen iyi olur, ileride üzülürsün” demişti. Hiç üzülmedim.
 
Telli Baba, Eyüp Sultan, fal baktırmak... Sizin zamanınızda da çok popüler miydi?
 
Evet. Ankara’da geçti benim genç kızlığım. Saman Pazarı’nda bir falcıya giderdik biz. Oralara falcıya gidilir, ayakkabılar çıkartılır, kurşunlar döktürülürdü.
 
“Kriterlerimize uygun bir koca bulabilmek bu hayattaki en önemli şey mi?” diye soruyor Efsun romanda.
 
Türkiye’de çoğunluk için böyle. Evlenmezsen kız kurusu olarak kalırsın. Eğer çok şanslıysan hem sevdiğini hem de sana uygununu buluyorsun. Eğer değilsen yetiniyorsun veya yetinmiyorsun. Biz daha çok yetiniyorduk siz hiç yetinmiyorsunuz. Aradaki fark o.
 
Son olarak, neydi "Kürk Mantolu Madonna"yı bu kadar özel yapan şey sizce?
 
Kimsenin varlığından bile haber olmadığı, sessiz, sakin bir memur... Diyorsunuz ki bu adamdan hiçbir hikaye çıkmaz, silik bir insan. Ama o bile ne kadar yoğun ve özel bir aşk yaşayabiliyor. Umut böyle bir şey.