Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Müzik » "TUGFO bilinmeyen bir Türkiye'yi yansıttı"

"TUGFO bilinmeyen bir Türkiye'yi yansıttı"

"TUGFO bilinmeyen bir Türkiye'yi yansıttı"15 Ağustos 2014 - 10:08
Cem Mansur'un Toplum Gönüllüleri Vakfı ile, Sabancı Vakfı'nın desteğiyle kurduğu Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası, her yaz 100 genç müzisyene eğitim şansı tanıyor
GÜLDEN ÖKTEM
 
Cem Mansur, Toplum Gönüllüleri Vakfı ile birlikte Sabancı Vakfının desteğiyle 2007 yılında Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası'nı (TUGFO) kurdu. Türkiye'nin tüm konservatuarlarından her yıl sınavla seçilen 16 - 22 yaş arasındaki 100 müzisyen her yaz, alanlarındaki en iyi eğitmenlerin yönetiminde hazırlık kampına giriyor. Geçtiğimiz hafta sona eren bu yılki hazırlık kampının ardından yurt dışı ve yurt içinde yaklaşık 15 konser verecek olan Türkiye Gençlik Senfoni Orkestrası'nın şefi Cem Mansur ile konuştuk.
 
2007 yılından bu yana TUGFO ile her yaz kampa giriyorsunuz. Orkestra’nın ilk günlerine dönecek olursak, o günden bugüne nasıl bir yol alındı?
 
Orkestranın 2007 yılındaki ilk İstanbul konserinde yaşayan en büyük piyanistlerden Murray Perahia solistimiz olmuştu. Yani parlak bir başlangıç yapmıştık. O günden beri yüzlerce genç müzisyen, en üst düzeyde bir meslek eğitiminden geçti. Müzisyen olarak kendilerinden ve ülkelerinden beklentilerini yükselttiler, Türkiye’yi de kamuoyu önderleri ve müzik müdavimlerinin izlediği önemli festival ve konser serilerinde başarıyla temsil ettiler. Dünya çapında solistlerle dünya vitrinlerinde insanların alışık olmadığı bir Türkiye imajını yansıttılar.
 
12 Temmuz’dan bu yana orkestra ile birlikte kamptaydınız, nasıl bir hazırlık süreci geçirdiniz?
 
Her yıl olduğu gibi, grup provalarını değerli hocalarımız Tayfun ve Derya Bozok ve Gültekin Ulutaş’ın yönetiminde yaptık. Provaların yanı sıra müziğin sosyal yönüyle ilgili sohbetler, Türkiye Spastik Çocuklar Vakfıyla yaptığımız farkındalık çalışmaları, “Demokrasi Laboratuvarı” adlı seminer yaptık. Eğitimin yanı sıra eğlence de vardı. Partiler, oyunlar, kızlardan oluşan futbol takımları kurduk.
Sıkı bir kampın ardından Almanya ve İtalya’da, ardından da Türkiye’de sahneye çıkacak TUGFO. Orkestrayı uzun bir program bekliyor diyebilir miyiz?
 
Bu yaz ilk olarak geçen yılki konserimizin başarısı üzerine yerleşik orkestra olarak davet edildiğimiz Taormina festivali var. İlk defa tam bir opera sahnelemesinde yer alacağız. “Tosca” operasının 3 temsili ve iki senfonik konser vereceğiz. Ardından Aspendos, Zorlu Center, Bologna, Roman, Mialano ve Berlin turnelerimiz var. Bu yıl, projeye başladığımızdan beri ilk kez bu kadar uzun bir süre bir aradayız; toplam 55 gün.
 
Geçtiğimiz yıl orkestra Barış İçin Müzik Orkestrası ile birlikte bir konser verdi. Barış İçin Müzik ve El Sistema bir dostluk anlaşması imzaladı. Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası ile ilgili böyle bir girişim var mıdır?
 
Barış için Müzik, muhteşem bir oluşum. Müziğin neden eğitim ve toplumsal yaşamımızda önemli bir yer tutması gerektiğinin en belirgin örneği. Geçen yıl, Aya Irini’deki konserimizde bis parçasında bize katıldılar. TUGFO, Barış için Müzik’ten farklı bir proje. Konservatuar öğrencilerinden oluşuyor ama kamp dönemlerimizde, öğrencilerimize müziğin gücüyle ilgili aşılamaya çalıştığımız fikirler de var.
 
 
 
"Sabancı Vakfı, projenin sürdürülebilirliği açısından sağlam bir temel hazırlıyor"
 
Sabancı Vakfı, 2008 yılından bu yana Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası’nın en büyük destekçisi. Sabancı Vakfı Genel Müdürü Zerrin Koyunsağan vakfın desteğiyle ilgili olarak, "Sabancı Vakfı’nın desteği bir taraftan orkestranın oluşmasını sağlarken, diğer taraftan projenin sürdürülebilirliği açısından sağlam bir temel hazırlıyor," diyor. Orkestra'nın her yıl Sabancı Üniversitesi'nde kampa girdiğini hatırlatan Koyunsağan, genç müzisyenlerin kampta bir sosyal sorumluluk projesi gerçekleştirdiğini şu sözlerle anlatıyor: "Orkestra üyelerinin Metin Sabancı Spastik Çocuklar Merkezi bünyesindeki çocuklarla bir araya geldikleri 'Farkındalık' çalışmaları var. Bu çalımayla sosyal sorumlu birey olma konusunda da duyarlılıklarını güçlendiriyorlar."