Milliyet Sanat

Haiku

Haiku02 Ekim 2012 - 07:10
“Ortancanın üstünde küçük guguk kuşu”, haiku ve çizim, Yosa Buson (18. yy)


Haiku: Japon edebiyatına özgü, üç satırdan oluşan çok kısa şiir türü. 18. yüzyıldan itibaren Batı edebiyatına da girmeye başlayan haiku, ilginç kurgusu ve az kelime kullanımıyla verdiği zihinsel ve duygusal mesajıyla, birçok şiir akımını etkilemiştir.

Haiku temasal olarak bir araya getirilen iki imge ya da fikirden ve ortalarındaki bir kesen kelimeden (kireji) meydana gelir. Kesen kelime, bir araya getirilen imge ya da fikirlerin birbirlerine karşı durumlarıyla ilgili bilgi verir. 18. yüzyıl haiku üstadı Yosa Buson’un (1716-1783) “Kıyıda Köşede” isimli şiirini incelersek:

Sumizumi ni
nokoru samusa ya
ume no hana

Kıyıda köşede
Hava hala soğukken
Erik çiçek açıyor. (R.H. Blyth’in İngilizce çevirisinden)

Orta mısranın sonundaki “ya”, haikularda sık kullanılan kesen kelimelerden biridir. Farklı görevler edinen “ya”, bu haikuda önceki dizeler ve eriğin çiçek açışı arasındaki ilişkiye dikkat çekmek için konulmuştur.

Bir haiku 17 on’dan (Japonca hece olarak çevrilebilir) oluşur. Bu on’lar ilk satırda 5, ikinci satırda 7 ve son satırda yine 5 olarak dağılır. Bir on kısa bir heceyi, iki on ise uzatılmış bir heceyi (örneğin uzun bir sesli) belirtir, bu bakımdan on Batı dillerindeki hece anlamını tam olarak karşılamamaktadır.

Haikunun en belirleyici özelliklerinden biri de kigo’dur (mevsim kelimesi). Kigo, doğa ve insanlar üzerinden, bir mevsimi özellikle yansıtmak için kullanılan bir kelimedir. Bu bir hayvan (örneğin sonbahar için “çekirge”), bir iklim olayı (örneğin yaz için “gökkuşağı), bir meslek (örneğin kış için “takvim satıcısı”, çünkü yeni yıla hazırlanılmaktadır), ya da bir çiçek (örneğin ilkbahar için “Japon kirazı çiçekleri”) olabilir. Kigo’nun genelde doğadan seçilmesi, Japon kültürü dışındaki yerlerde haikuların tamamiyle doğa ile ilgili şiirler olduğu algısını doğurmuştur.



Sakura (Japon kirazı çiçekleri), Japonya’da ilkbaharın gelişini haber verir ve haikuda bu mevsimi simgeler.


Haiku başlangıçta hokku adıyla, Japon edebiyatına özgü bir başka şiir türü olan, iki ya da daha çok (80 kişiye kadar katılım olabilir) şairin şiiri birlikte yazmasını öngören renga şiirinin ilk kıtasıydı. 17. yüzyıla gelindiğinde hokku artık kendi başına bir şiir türü olarak kabul ediliyordu. Matsuo Başō (1644–1694) and Ueşima Onitsura (1661–1738), yaşadıkları dönemde hokku’yu işbirliği şiirlerinin başında yazılması gereken nükteli bir oyun olmaktan çıkarıp, hayranlık uyandıran bir şiir türü haline getirdiler. Onları takiben Yosa Buson (1716-1783), haikuya kişisel yaklaşımı ve gelenekselden çok daha tutkulu anlatımıyla Kobayaşi İssa (1763-1827) ve türle ilgili haiku ismini ilk kez kullanan Masaoka Şiki (1867-1902), bu şiirin Japonya’da en büyük ustaları oldular.

Japonya dışında da en iyi bilinen haiku, Başō’nun 1686 tarihli "Yaşlı Göl"üdür:



















“Yaşlı Göl”, haiku ve çizim, Matsuo Başō (1686)


Furu ike ya
kawazu tobikomu
mizu no oto

Yaşlı göle –
Bir kurbağa atladı
Cup diye. (çev. Yusuf Eradam)