29. İSTANBUL TİYATRO FESTİVALİ 20 EKİM’DE
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, Koç Holding Enerji Grubu Şirketleri Aygaz, Entek, Opet ve Tüpraş sponsorluğunda düzenlenen İstanbul Tiyatro Festivali 29. kez perdelerini açmaya hazırlanıyor. 20 Ekim–22 Kasım tarihleri arasında, Mehmet Birkiye küratörlüğünde izleyiciyle buluşacak festival, Türkiye’den ve yurtdışından toplam 16 tiyatro, performans ve dans gösterisine evsahipliği yapacak. Biletler 12 Eylül Cuma günü satışa çıkacak.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, Koç Holding Enerji Grubu Şirketleri Aygaz, Entek, Opet ve Tüpraş sponsorluğunda düzenlenen 29. İstanbul Tiyatro Festivali, 20 Ekim’de perdelerini açmaya hazırlanıyor.
Mehmet Birkiye küratörlüğünde gerçekleştirilecek festival, altı uluslararası, 10 yerli oyundan oluşan bir programla tiyatroseverlerle buluşacak. 22 Kasım’a kadar sürecek festival programında, günümüz tiyatrosuna farklı soluklar getirecek yeni yerli yapımlardan bir seçkiye yer verilecek. Festivalde bu yıl ayrıca, İKSV Genç Sanatçı Fonu’yla desteklenen üç yeni yerli oyun sahnelenecek.
Festivalin açılışı, bu yıl 80. yaşını kutlayan Hollanda’nın köklü dans topluluğu Scapino Ballet Rotterdam’ı Arvo Pärt’in ruhani müziğiyle buluşturan yıldız koreograf Marcos Morau imzalı Katedral ile yapılacak. Fransız-Katalan topluluk Baro d’evel ise dans, sirk ve tiyatroyu harmanlayan Biz Kimiz? ile festival izleyicisiyle buluşacak.
Katedral
Bu yılın programında edebiyat uyarlamaları öne çıkıyor. Fransa’dan Paul Auster’ın en sevilen eseri New York Üçlemesi, Ankara Devlet Tiyatrosu’ndan Faust ve moda sahnesi’nden Bir Kadının Kavgaları ve Dönüşümleri gibi dikkat çeken yapımlar izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor. Bu uyarlamaların yanı sıra, edebiyat dünyasının güçlü kalemlerinden Hikmet Hükümenoğlu’nun kaleme aldığı ilk tiyatro metni Fora, yazarın sahne sanatlarına açılan yeni yaratıcı yolculuğu olarak festival programında öne çıkıyor.
New York Üçlemesi
İKSV Erişilebilir Sanat Partneri DenizBank’ın katkılarıyla hayata geçirilen, Teatro La Plaza’nın sahnelediği, Down sendromlu sekiz oyuncunun rol aldığı Hamlet, İKSV’nin kapsayıcılık ve erişilebilirlik çalışmalarının ilk adımlarından biri olarak izleyiciyle buluşacak. Engellenen bireylerin kültür-sanat alanındaki üretimlerini desteklemeyi ve sektördeki görünürlüklerini artırmayı amaçlayan bu bölüm kapsamında yürütülecek çeşitli faaliyetlerle fiziksel veya nörogelişimsel farklılıkları olan engellenen bireylerin izleyici olarak, ekipte yer alarak ya da sahneye çıkarak İKSV etkinliklerine daha fazla ve etkin bir şekilde katılması hedefleniyor.
Hamlet
Festivalin Odeabank işbirliğiyle sahne sanatları alanında kadın üretimini görünür kılmak için sürdürdüğü “Bu İşte Bir Kadın Var” teması ise, bu yıl İlyas Özçakır rejisiyle Aşağıdaki Pencere ve Belçika’dan Flaman Kraliyet Tiyatrosu KVS yapımı Bovary yapımlarını kapsıyor.
Geçtiğimiz yıl başlatılan, metne ve sahnelemeye farklı açılardan yaklaşan genç sanatçı ve toplulukları desteklemeyi amaçlayan “Yeni Arayışlar” bölümü, bu yıl “Televizyonun Karşısında Özel Mülkiyetin Kökeni Üzerine Düşünürken Uyuyakalmışım, Babamın Sesine Uyandım”, Cehennem Çiçeği ve Jonas’la Evlenmek ile devam ediyor.
İstanbul’un farklı köşeleri bu yıl da festival sahnesine dönüşecek. Kumbaracı50 ekibinin Yiğit Sertdemir süpervizörlüğünde sahnelediği İstanbul Mon Amour: Pera’nın Karanlık Odası, İMÇ’de Barış Arman’ın rejisi ile gerçekleştirilecek Açık Mülk ve Reşad Ekrem Koçu’nun anlatılarından ilham alan Aşk Yolunda İstanbul’da Neler Olmuş: Çerkes Rıdvan’ın Dolabı festivalin özel projeleri arasında.
Festival çocukları da unutmuyor; Ceren Oran’ın tasarladığı Oyun İçinde Oyun, sahne üstündeki doğaçlama ile çocuklara hayal gücünün sınırlarının ne kadar genişleyebileceğini gösteren bir deneyim sunuyor.
Festival, bu yıl ücretsiz olarak düzenleyeceği yan etkinlikler programına eylül ayında başlayacak ve festival dönemine hazırlık niteliği taşıyacak bir söyleşi dizisiyle giriş yapıyor. 23 Eylül’de, festivalin Onur Ödülü’nün de sahibi Seçkin Selvi ve Didem Bayındır ile “Paul Auster’ı Anlamak ve Çevirmek”; 29 Eylül’de Eylül Görmüş ve Kemal Aydoğan ile “Édouard Louis’yi Sahneye Taşımak” ve 10 Ekim’de ise Deniz Yüce Başarır ve Hülya Adak ile “Feminist Bir Bakışla Bovary’yi Bugünden Okumak” başlıklı söyleşiler gerçekleştirilecek. Bu etkinlikler, izleyicilere festival oyunlarıyla buluşmadan önce düşünsel bir zemin hazırlayarak tiyatro deneyimini zenginleştirmeyi amaçlıyor. 29. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında ücretsiz etkinlikler de gerçekleştirilecek. Festivalin yan etkinlikleriyle ilgili ayrıntılı bilgiye tiyatro.iksv.org adresinden ulaşılabilir.
Tüm şehre yayılacak 29. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında, İstanbul’un iki yakasında; Alan Kadıköy, Beyoğlu Sineması, Beyoğlu Spor Kulübü, Haliç’te tarihi bir han, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi, İMÇ, Mecidiyeköy Sahne, Metrohan, moda sahnesi, Paribu Art ve Zorlu PSM olmak üzere 11 farklı mekân festival izleyicilerine kapılarını açacak.
Festival biletleri, İKSV Lale Kart üyeleri için 9 Eylül Salı saat 10.30’da başlayacak ön satış döneminin ardından 12 Eylül Cuma saat 10.30’da passo.com.tr adresinden, Passo mobil uygulaması, Passo web sitesi üzerinden ve Passo perakende satış noktalarından genel satışa açılacak.
Eczacıbaşı Genç Bilet projesi kapsamında, sınırlı sayıda öğrenci bileti 30 TL’den satılacak.
Festivalin ödül töreni The Marmara Otel Taksim’de gerçekleştirildi
29. İstanbul Tiyatro Festivali’nin ödül töreni 9 Eylül Salı akşamı The Marmara Otel Taksim’de Özlem Öçalmaz’ın sunumuyla gerçekleştirildi.
Toplantıda konuşan İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, "20 Ekim – 22 Kasım tarihleri arasında bir kez daha Türkiye tiyatro sahnesinden ilgi çekici yapımları ve dünyanın dört bir yanından günümüz tiyatrosunun nabzını tutan prodüksiyonları izleyicilerle buluşturmanın heyecanını yaşıyoruz. Festivalimiz, sahneye çoksesli anlatım tarzları, özgün üsluplar ve alışılmadık bakış açılarını taşıyacak. İzleyicilerimiz festivalde bedenin sınırlarını zorlayan, edebiyatla tiyatroyu bir araya getiren yapımlar bulacaklar. Programıyla yeni arayışlara alan açan festival, genç sanatçıları desteklemeye, çocukları tiyatro evreniyle tanıştırmaya devam edecek. Bu İşte Bir Kadın Var bölümüyle kadınların sahne sanatları alanındaki görünürlüğünü artırmayı ve Eczacıbaşı Genç Bilet’le öğrencilerin festivale katılımlarını kolaylaştırmayı da sürdüreceğiz. Festivalde farklı engel grupları için erişilebilirliği ve kapsayıcılığı artırmayı kendimize hem sahne üzerinde hem de sahne arkasında ulaşılacak bir hedef olarak belirliyoruz. DenizBank ve İKSV’nin bu yıl başlattığı Erişilebilir Sanat Partnerliği kapsamındaki çalışmalarımızın bu anlamda büyük önem taşıyacağına inanıyorum. Festivalin gerçekleştirilmesine büyük katkıda bulunan festival eş sponsorlarımız Koç Holding Enerji Grubu Şirketleri Aygaz, Entek, Opet ve Tüpraş’a uzun yıllardır devam eden destekleri için içten teşekkürlerimizi sunuyorum,” dedi.
İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı
Koç Holding Enerji Grubu Şirketleri adına konuşan Tüpraş Genel Müdürü İbrahim Yelmenoğlu, konuşmasında Koç Holding Enerji Grubu’nun sanata verdiği desteği şu sözlerle dile getirdi: “Ülkemizin enerjisini üretirken, kültür-sanat alanındaki gelişimine katkı sunmayı toplumsal bir sorumluluk olarak görüyoruz. “Enerjimiz Sanata” diyerek değerli sanatçılarımız ve sanatseverlerimizin yanında olurken aynı zamanda bizler de sanattan besleniyoruz. Kesintisiz 21 yıldır bu anlamlı organizasyonun bir parçası olmaktan binlerce tiyatro severin yerli ve yabancı oyunlarla buluşmasına katkı sağlamaktan büyük mutluluk ve gurur duyuyoruz. İstanbul Kültür Sanat Vakfı, ilk günden itibaren son derece titiz bir organizasyonla seyirciyle buluşturduğu, Tiyatro Festivali için büyük bir takdiri ve alkışı hak ediyor. Başta İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Bülent Eczacıbaşı olmak üzere, festival küratörümüz Sayın Mehmet Birkiye’ye ve İstanbul Tiyatro Festivali’nin gerçekleşmesinde emeği geçen tüm İKSV ekibine içten teşekkür ediyor, tüm tiyatro severlere ilham dolu bir festival diliyorum.”
29. İstanbul Tiyatro Festivali Küratörü Mehmet Birkiye, “Tiyatro hiçbir şeyi unutmaz. Ya da unutulmasına izin vermez. Geçmişin mezar kazıcısıdır. Hamlet gibi o çukura bakmaya zorlar seyirciyi. İçine neler koymaz… Pişmanlıklar, aşklar, kahkahalar, anlamlar, hiçlikler, hayaller, sevinçler, kayıp dünyalar... Kazdıkça neler çıkar neler... Bu da yetmez, tutunduğumuz tüm dalları sarsar, meyvelerini düşürmeye çalışır, kızdırır, alay eder, tüm mutlulukların, tüm aşkların, tüm acıların ve tabii ki tüm kahramanların ipliğini pazara çıkarır. Tiyatronun kırbacına dayanabilen düşünce, duygu, inanç ve kahraman ayakta kalabilir sadece. Ve seyirci her oyunda kahramanlarını, inançlarını, ruhunu kaybetme tehlikesi ile baş başa kalır. Üstelik bazen çılgın kahkahalar atarak, bazen gözyaşları içinde; ruhunun kurtuluşu adına her oyunda başını sunak taşına uzatır ve eylemlerinin sorumluluğunu üstlenir. Böyle trajik ve eğlenceli bir kahraman bulmak mümkün mü? Benim kahramanım seyircidir. Kendilerine içtenlikle teşekkür ederim,” dedi.
29. İstanbul Tiyatro Festivali Küratörü Mehmet Birkiye
Toplantıda daha sonra söz alan İstanbul Tiyatro Festivali Programlama Yöneticisi Handan Uzal Dündar festival programıyla ilgili ayrıntıları aktardı.
Festivalin Onur Ödülü Seçkin Selvi’ye sunuldu
29. İstanbul Tiyatro Festivali Onur Ödülü, 9 Eylül Salı akşamı The Marmara Otel Taksim’de düzenlenen bir törenle çevirmen, tiyatro eleştirmeni, yazar, sahne ve kostüm tasarımcısı, gazeteci, eğitmen Seçkin Selvi’ye sunuldu.
Seçkin Selvi ve İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı
Seçkin Selvi konuşmasında, “Bu çok anlamlı ödül için İstanbul Kültür Sanat Vakfı’na teşekkür ederim. Ödülün iki önemli anlamı var: Birincisi, bir tiyatro eleştirmeninin Tiyatro Festivali bağlamında ödüllendirilmesi ve böylelikle eleştirinin tiyatronun doğal bir parçası olduğunu vurgulaması. Çünkü eleştiri, sanat yapıtlarının olumlu ve olumsuz yanlarını gerekçesini göstererek irdelediği için bütün sanat dallarının olduğu kadar tiyatronun da destekleyicisi, yoldaşı, omuzdaşı, öncelikle de kışkırtıcısıdır. Ödülün benim için önemli olan ikinci anlamı da, sosyal yaşamın her alanında var olması gereken eleştirinin, Damokles’in kılıcına hedef olan bir siyasi kimlik kazandığı günümüzde, eleştirinin ve eleştirmenin onurlandırılmasıdır. Onurlandım, gururlandım, çok teşekkür ederim,” dedi
Festival, açılışını 20 Ekim’de Scapino Ballet Rotterdam imzalı Katedral ile yapıyor
Son yıllarda üst üste aldığı “yılın koreografı” ödülleriyle dikkat çeken koreograf Marcos Morau’nun, Arvo Pärt’ın ruhani müzikleriyle kurduğu büyüleyici evrende bedenler birer mimari unsura dönüşüyor. Hollanda’nın köklü topluluğu Scapino Ballet’nin Türkiye’de ilk kez sahneleyeceği Katedral, göz alıcı estetiği, matematiksel koreografisi ve hipnotik atmosferiyle izleyicileri derinden etkileyecek retro-fütüristik bir dans gösterisi. Festivalin açılış gösterisi Katedral, 20-21 Ekim’de Nexent Bank’ın gösteri sponsorluğunda, yüksek katkıda bulunan mekan sponsoru Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde.
Ekolojik bir seremoni: Biz Kimiz?
Fransız-Katalan topluluk Baro d’evel; dansçıları, müzisyenleri, clown’ları ve seramikçileri sahnede bir araya getirerek var olmaya dair bir ritüel kurguluyor. Biz Kimiz?’de iklim krizleri, savaşlar, adaletsizlikler karşısında yeniden birlikte düşünmenin, hissetmenin ve hatırlamanın yolları aranıyor. Baro d’evel’in, dünyaya başka bir gözle bakmayı öneren bir çağrı niteliğindeki gösterisi 22-23 Ekim’de ENKA Vakfı’nın yüksek katkıda bulunan gösteri sponsorluğunda yüksek katkıda bulunan mekan sponsoru Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde.
Biz Kimiz?
İKSV Erişilebilir Sanat Partneri DenizBank’ın katkılarıyla: Hamlet
Down sendromlu sekiz oyuncunun sahneye taşıdığı Hamlet, Shakespeare’in klasik metnine alışılmışın dışında bir yorum katıyor. “Kim sahnede ve toplumda konuşabiliyor?”, “Dünya sana var olma hakkını çoğu zaman tanımıyorsa ‘olmak’ ne demektir?” sorularıyla yola çıkan yapımda oyuncular birtakım soyut varoluşsal dilemmaları sahnede temsil etmiyor, onları bizzat yaşıyorlar. Nöroçeşitliliği bir tema olarak değil, var olma ve sanat yapma biçimi olarak benimseyen Teatro La Plaza topluluğunun, empatiye değil, eşitliğe dayanan bu güçlü sahnelemesinde oyuncular, kendi hayatlarını Hamlet’in evreniyle iç içe geçiriyor, izleyiciye derin bir aidiyet ve varoluş duygusu aktarıyor. Farklılıkta güzelliğin bulunduğu, “kusur” denilen şeylerin kucaklandığı ve Shakespeare’in, sanatın, kültürün herkese ait olduğu bir gelecek hayal eden topluluk New York’tan Edinburg’a pek çok festivalde ayakta alkışlandı. Tiyatronun, bağ kurmak ve dönüşmek için bir alan sunduğunu ve başka mümkün gelecekleri hayal etmeye açılan bir kapı olduğunu bize hatırlatacak oyun, İKSV Erişilebilir Sanat Partneri DenizBank’ın katkılarıyla 23-24 Ekim’de Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde.
Festivalde bu yıl edebiyat uyarlamaları öne çıkıyor
Geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz yazar Paul Auster’ın bizzat temas ettiği ve onay verdiği son projelerden biri olan, polisiye kurgunun postmodern anlatıyla iç içe geçtiği New York Üçlemesi, tiyatroya yazar-yönetmen Igor Mendjisky’nin özgün rejisiyle uyarlandı. Fransa’nın en önemli sanat merkezlerinden Théâtre de la Ville Paris’in ortak yapımcı olarak destek verdiği projenin oyuncu kadrosunda Call My Agent dizisindeki Colette Brancillon karakteriyle tanınan Ophélia Kolb-Kasapoğlu da yer alıyor. 21-22 Kasım’da festivalin kapanışını yapacak oyuna yüksek katkıda bulunan mekân sponsoru Zorlu PSM evsahipliği yapacak. Gösterinin yüksek katkıda bulunan gösteri sponsoru ise N Kolay.
Günümüzün en dikkat çeken yazarlarından Édouard Louis’nin annesinin hayatını anlattığı Bir Kadının Kavgaları ve Dönüşümleri isimli romanı, sahnede güçlü bir hikâyeye dönüşüyor. Toplumsal baskı ve görünmez kadın emeği üzerine çarpıcı bir iç hesaplaşma sunan bu yapımda Onur Ünsal etkileyici performansıyla öne çıkıyor. Yıllar süren sessizliğin ardından özgürlüğüne doğru kararlı bir yolculuğa çıkan bir kadının dönüşümü, Kemal Aydoğan’ın yalın rejisinde bütün bir kuşağa ses veriyor. Oyun, 25-26 Ekim’de moda sahnesi’nde izleyiciyle buluşacak.
Bir Kadının Kavgaları ve Dönüşümleri
Johann Wolfgang von Goethe’nin Faust’u, Alman edebiyatının doruk noktası kabul edilir. Pek çok edebi kaynakta karşımıza çıkan, ruhunu şeytana satan Dr. Faustus figürüne Goethe, engin kültürel birikimi ve insan çözümlemelerindeki ustalığıyla çağları aşan bir karakter kazandırır. Yönetmen Ayşe Emel Mesci, 28. İstanbul Tiyatro Festivali’nde büyük beğeni toplayan Medea Material’in ardından bu kez, bütüncül sanat anlayışıyla sahneye koyduğu bir başka başyapıtla, Faust ile seyirci karşısında. Ankara Devlet Tiyatrosu yapımı oyun, 18 ve 20 Kasım’da Mecidiyeköy Sahne’de.
Alper Canıgüz’ün Oğullar ve Rencide Ruhlar romanıyla edebiyata kazandırdığı, beş yaşında olmasına rağmen hayattan usanmış, zeki ve alaycı karakteri Alper Kamu, ilk kez tiyatro sahnesine adım atıyor. Cehennem Çiçeği, küçük bir çocuğun gözünden yetişkinlerin dünyasına dair büyük sorular soruyor. Bastırılmış duygularla, sırlarla ve mizahla örülen bu yapım, minyatürler, oyuncak tiyatrosu ve canlı sinema gibi araçlarla Alper Kamu’nun iç sesini sahneye taşıyor. İKSV Genç Sanatçı Fonu ile desteklenen oyun, 7-8 Kasım’da Alan Kadıköy’de sahnelenecek.
Cehennem Çiçeği
Festival, ana hatlarından birini oluşturan roman uyarlamalarına, edebiyatımızın önemli yazarlarından Hikmet Hükümenoğlu’nun ilk tiyatro metni olan Fora’nın prömiyerini de ekleyerek programa farklı bir derinlik katıyor. Harika Bir Hayat, Körburun ve Atmaca gibi romanlarıyla tanınan Hükümenoğlu imzalı oyunda “ev içi huzurun” neleri bastırma pahasına tesis edildiği gözler önüne seriliyor. Mert Öner’in hikâye anlatıcılığına dayanan rejisiyle Fora, içerdiği evrensel temalar, tanıdık çatışmalar ve yer yer can acıtan ama bir o kadar da insana dokunan mizahıyla seyircide derin izler bırakacak. 4-5 Kasım’da sahnelenecek oyuna yüksek katkıda bulunan mekan sponsoru Paribu Art evsahipliği yapacak.
Festivale özel: İstanbul’un farklı köşelerini sahneye dönüştüren üç özel yapım
Artık bir festival klasiğine dönüşen İstanbul Mon Amour, bu yıl Kumbaracı50 ekibi tarafından Beyoğlu’nda sahneleniyor. Yiğit Sertdemir’in sanat yönetmenliğinde hayat bulan yapım, İstanbul’un günlük rutininde keşfedilmeyi bekleyen sayısız hikâyeden birini gün yüzüne çıkarıyor ve Beyoğlu’na bir fotoğraf makinesi vizöründen bakmaya davet ediyor. Bu yılın rotasında, Türkiye’nin ilk kadın stüdyo fotoğrafçısı Maryam Şahinyan’ın günlük yürüyüşleri, kurmaca bir anlatının omurgasını oluşturuyor. MEKE Sanat’ın gösteri sponsorluğuyla desteklenen İstanbul Mon Amour I Pera’nın Karanlık Odası, 15 ve 16 Kasım’da Beyoğlu Spor Kulübü, Beyoğlu Sineması ve Metrohan’da gerçekleştirilecek.
İstanbul Mon Amour
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan dönemin renkli tarih yazarı Reşad Ekrem Koçu’nun kent öykülerinden biri olan Çerkes Rıdvan’ın Dolabı, İstanbul’un merkezindeki tarihi bir handa yeniden doğuyor. Lara Lakay’ın uyarlamasında hanın avluları, geçitleri, balkonları, anlatının taşıyıcılarına dönüşüyor. 20. yüzyılın başındaki İstanbul’un gündelik yaşamı, eğlence kültürü ve toplumsal dinamikleri, canlı müzik eşliğinde hayata dönüyor. Aşk Yolunda İstanbul’da Neler Olmuş: Çerkes Rıdvan’ın Dolabı 26 Ekim’de, Haliç’te tarihi bir handa.
İstanbul Manifaturacılar Çarşısı’nda geçen, mekâna özgü ve katılımcı performans Açık Mülk, izleyicileri emlak piyasasının bir simülasyonunda gezinmeye davet ediyor. Dans, şarkı, monolog, çay ritüelleri ve gündelik karşılaşmalarla örülü performans boyunca izleyici, hem bir yatırımcı gibi sunumlara katılıyor hem de her durakta bir hikâyeye tanıklık ediyor. Tülin Özen ve Ali Yoğurtçuoğlu’nun izleyicilere rehberlik edeceği performansın tasarımı Hedwig and the Angry Inch’ten Flu Lysistrata’ya uzanan külliyatıyla büyük başarı yakalayan Barış Arman’a ait. Açık Mülk, 13-14-15 Kasım’da İMÇ’de izleyiciyle buluşacak.
Kadın üretimini vurgulayan bir seçki: "Bu İşte Bir Kadın Var"
İstanbul Tiyatro Festivali programında, konusunu kadın hikâyelerinden alan veya kadın yazar, yönetmen ve oyuncuların öne çıktığı oyunlardan bir seçki, kadın üretiminin ve kadın bakış açısının daha görünür kılınması amacıyla, beş yıldır Odeabank’ın tema sponsorluğundaki “Bu İşte Bir Kadın Var” başlığı altında izleyicilere sunuluyor.
Aşağıdaki Pencere, Herkes Kocama Benziyor ve N’olcak Bu Yusuf Umut’un Hali oyunlarının yazarı Alis Çalışkan’ın kaleminden, Büyük Zarifi Apartmanı’nın yönetmeni İlyas Özçakır’ın rejisiyle sansür ve otosansür baskısına karşı kişisel direnişin ve anlatının imkânlarını araştıran tek kişilik, zihin açıcı bir oyun. 30-31 Ekim’de sahnelenecek oyuna yüksek katkıda bulunan mekan sponsoru Paribu Art evsahipliği yapacak.
Aşağıdaki Pencere
Gustave Flaubert’in 1857’de yayımlandığında edebiyat dünyasında bir bomba etkisi yaratan Madame Bovary’si,Jane Eyre, Anna Karenina ve Mrs. Dalloway gibi kadın mücadelesine mal olmuş edebi karakterleri çağdaş tiyatroyla buluşturmadaki ustalığıyla tanınan Carme Portaceli’nin yorumunda hayalperest bir trajedi kahramanı değil, “21. yüzyılın feminist sesi”. 8-9 Kasım’da sahnelenecek oyuna yüksek katkıda bulunan mekân sponsoru Zorlu PSM evsahipliği yapacak.
Yeni Arayışlar bölümü bu yıl da devam ediyor
Yeni Arayışlar bölümü Alper Canıgüz imzalı Cehennem Çiçeği’nin yanı sıra iki oyunu daha kapsıyor.
Festivalde daha önce Annemden Kalan Gül Ağacı Masanın Üzerinde Çaydanlık Beyaz Bir İz Bıraktı oyunuyla izlediğimiz Ferdi Çetin, serinin ikinci halkası “Televizyonun Karşısında Özel Mülkiyetin Kökeni Üzerine Düşünürken Uyuyakalmışım, Babamın Sesine Uyandım” ile yeniden festivale konuk oluyor. İKSV Genç Sanatçı Fonu ile desteklenen oyun, 3-4 Kasım’da Alan Kadıköy’de sahnelenecek.
Aşalım Bunları ile TEB Ödülleri’nde Yılın Genç Ekibi unvanını alan Reka Kolektif’in yeni oyunu Jonas’la Evlenmek’te izleyiciler, İsveçli Jonas’la evlenerek Türkiye’den ayrılmak isteyen gençlerin katıldığı bir evlilik yarışmasında gelişen olaylara tanık oluyor. Sabit olmayan, dönüşüme açık, ortak bir üretim yöntemini temel alan Reka Kolektif, kullandığı kamera ve yeni medya araçlarıyla anlatıya çoklu bir bakış açısı ve eşzamanlılık kazandırıyor. İKSV Genç Sanatçı Fonu ile desteklenen oyun, 19-20 Kasım’da Alan Kadıköy’de sahnelenecek.
Jonas’la Evlenmek
Festivalden çocuklara özel: Oyun İçinde Oyun
Ceren Oran & Moving Borders topluluğundan Oyun İçinde Oyun, çocuklar ve onlara eşlik eden yetişkinler için tasarlanmış, eğlenceli ve ritmik bir çağdaş dans performansı. Üç dansçının enerjisiyle sahnede şekillenen gösteri, sözcüklere ihtiyaç duymadan ortak hayal gücünü harekete geçiriyor. Mizah ve fiziksel yaratıcılıkla ilerleyen, izleyiciye birlikte oynamanın, düşünmenin ve yeniden hayal etmenin güzelliklerini hatırlatan bu gösteri, 15-16 Kasım’da Alan Kadıköy’de izlenebilir.
Festivalden ücretsiz yan etkinlikler
29. İstanbul Tiyatro Festivali, yalnızca sahnedeki oyunlarla değil; söyleşiler, atölyeler ve buluşmalarla da izleyicilere zengin bir program sunuyor.
? Paul Auster’ı Anlamak ve Çevirmek
Usta çevirmen Seçkin Selvi ve editör Didem Bayındır, Auster’in dil oyunlarının Türkçedeki yolculuğunu tartışacak.
Tarih: 23 Eylül 2025 - Saat: 19.00 - Yer: Minoa Pera
? Édouard Louis’yi Sahneye Taşımak
Eylül Görmüş ve Kemal Aydoğan, Louis’nin politik edebiyatının sahneye nasıl uyarlandığını ele alacak.
Tarih: 29 Eylül 2025 - Saat: 19.00 - Yer: Minoa Pera
? Feminist Bir Bakışla Bovary’yi Bugünden Okumak
Deniz Yüce Başarır ve Hülya Adak, Emma Bovary’yi feminist bir perspektifle günümüzden yeniden değerlendirecek.
Tarih: 10 Ekim 2025 - Saat: 19.00 - Yer: Orient-Institut Istanbul
? Türkiye Down Sendromu Derneği Dans Topluluğu Gösterisi
Down sendromlu bireylerden oluşan TDSD Dans +1 by Hilton Bomonti topluluğu, kapsayıcı bir koreografiyle izleyiciyi önyargısız bir dünyaya davet edecek.
Tarih: 20 Ekim 2025 – Saat: 19.00 – Yer: Zorlu PSM Avlu
? Scapino Ballet Rotterdam Dansçılarıyla Dans Atölyesi
Hollanda’nın köklü topluluğu, çağdaş dans estetiğini katılımcılara deneyimleme fırsatı sunacak.
Tarih: 21 Ekim 2025 - Yer: Zorlu PSM
? Erişilebilir Dans Atölyesi – Teatro La Plaza
Peru’dan gelen Teatro La Plaza ekibi, Türkiye Down Sendromu Derneği üyeleriyle nöroçeşitliliğe odaklanan özel bir dans atölyesi gerçekleştirecek.
Tarih: 21 Ekim 2025
? Christian Lollike & Anders Thrue Djurslev ile Yazarlık Atölyesi
Çağdaş tiyatronun önde gelen isimleri masal, mit ve fablları bugünün sahnesine taşımak için yaratıcı yazım yöntemleri sunacak.
Tarih: 30-31 Ekim 2025 - Saat: 11.00-18.00 - Yer: Orient-Institut Istanbul
Festivalden çocuklar için de ücretsiz atölyeler
İKSV Alt Kat, 29. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında, İKSV 2025 Festivalleri Çocuk ve Genç Atölyeleri Sponsoru Alarko Holding’in katkılarıyla, 4-6 ve 7-9 yaş gruplarına yönelik tiyatro atölyeleri düzenleyecek. Sevinç Erbulak’ın Tiyatroda Bir Gün kitabı etrafında tasarlanan yaratıcı etkinlikler ve sahne arkası deneyimi, çocukların ifade becerilerini güçlendirecek. Ayrıntılı bilgi için: tiyatro.iksv.org
29. İstanbul Tiyatro Festivali biletleri 12 Eylül Cuma günü satışa çıkıyor
Festival biletleri Lale Kart üyeleri için indirimli ön satış döneminin ardından, 12 Eylül Cuma günü 10.30’dan itibaren passo.com.tr adresinden, Passo web ve Passo mobil aplikasyonu üzerinden, Passo perakende satış noktalarından genel satışa sunulacak. İKSV Kurucu Sponsoru Eczacıbaşı Topluluğu’nun desteğiyle hayata geçen Eczacıbaşı Genç Bilet projesi kapsamında, sınırlı sayıda öğrenci bileti 30 TL’den satışa çıkacak.
İKSV'nin sene boyunca gerçekleştirdiği tüm etkinlikleri destekleyen Lale Kart üyeleri, festival biletlerini indirimli fiyatlarla ve öncelikli olarak alabilecek. Biletler, Siyah Lale Kart üyeleri için 9 Eylül Salı, Beyaz Lale Kart üyeleri için 10 Eylül Çarşamba, Kırmızı Lale Kart üyeleri için 11 Eylül Perşembe saat 10.30’da satışa sunulacak. Siyah ve Beyaz Lale Kart üyeleri biletlerini passo.com.tr üzerinden veya kendilerine gönderilen rezervasyon formu aracılığıyla %25 indirimle satın alabilecek. Kırmızı Lale Kart üyeleri ise %15 oranında indirime sahip olacak.
29. İSTANBUL TİYATRO FESTİVALİ PROGRAMI
AÇILIŞ GÖSTERİSİ: KATEDRAL, ARVO PÄRT'LE BİR AKŞAM
20 Ekim Pazartesi 20.30, Zorlu PSM Turkcell Sahnesi
21 Ekim Salı 20.30, Zorlu PSM Turkcell Sahnesi
BİZ KİMİZ?
22 Ekim Çarşamba 20.30, Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi
23 Ekim Perşembe 20.30, Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi
HAMLET
24 Ekim Cuma 20.30, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi
25 Ekim Cumartesi 15.00, 20.30 Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi
BİR KADININ KAVGALARI VE DÖNÜŞÜMLERİ
25 Ekim Cumartesi 20.30, moda sahnesi
26 Ekim Pazar 15.00, 19.00, moda sahnesi
AŞK YOLUNDA İSTANBUL’DA NELER OLMUŞ: ÇERKES RIDVAN’IN DOLABI
26 Ekim Pazar 11.00, 14.00, 17.00, Haliç’te tarihi bir han
AŞAĞIDAKİ PENCERE
30 Ekim Perşembe 20.30, Paribu Art
31 Ekim Cuma 20.30, Paribu Art
“TELEVİZYONUN KARŞISINDA ÖZEL MÜLKİYETİN KÖKENİ ÜZERİNE DÜŞÜNÜRKEN UYUYAKALMIŞIM, BABAMIN SESİNE UYANDIM”
3 Kasım Pazartesi 20.30, Alan Kadıköy
4 Kasım Salı 20.30, Alan Kadıköy
FORA
4 Kasım Salı 20.30, Paribu Art
5 Kasım Çarşamba 20.30, Paribu Art
CEHENNEM ÇİÇEĞİ
7 Kasım Cuma 20.30, Alan Kadıköy
8 Kasım Cumartesi 15.00, Alan Kadıköy
BOVARY
8 Kasım Cumartesi 15.00, 20.30, Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi
9 Kasım Pazar 15.00, Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi
AÇIK MÜLK
13 Kasım Perşembe 13.00, 16.00 İMÇ
14 Kasım Cuma 13.00, 16.00İMÇ
15 Kasım Cumartesi 13.00,16.00 İMÇ
İSTANBUL MON AMOUR: PERA’NIN KARANLIK ODASI
15 Kasım Cumartesi 11.00, 14.30, 18.00, İstiklal Caddesi: Beyoğlu Spor Kulübü, Beyoğlu Sineması, Metrohan
16 Kasım Pazar 11.00, 14.30, 18.00, İstiklal Caddesi: Beyoğlu Spor Kulübü, Beyoğlu Sineması, Metrohan
OYUN İÇİNDE OYUN
15 Kasım Cumartesi 16.00, Alan Kadıköy
16 Kasım Pazar 13.00, 16.00, Alan Kadıköy
FAUST
18 Kasım Salı 20.30, Mecidiyeköy Sahne
20 Kasım Çarşamba 20.30, Mecidiyeköy Sahne
JONAS’LA EVLENMEK
19 Kasım Çarşamba 20.30, Alan Kadıköy
20 Kasım Perşembe 20.30, Alan Kadıköy
NEW YORK ÜÇLEMESİ
21 Kasım Cuma 20.00, Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi
22 Kasım Cumartesi 15.00, Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi
