AFAR, 28 Kasım’da Paribu Art’ta
Doğa ile endüstri arasındaki mesafeyi müzikle kapatan, analog ve elektronik sesleri canlı performansın büyüsüyle harmanlayan Alman ikili AFAR ve öncesinde Riot grrrl ruhunu Türkiye’deki alternatif müzik sahnesine taşıyan öncü kadın gruplardan kim ki o, 28 Kasım’da Paribu Art sahnesinde, dinleyiciyi hem içsel hem coşkulu bir yolculuğa çıkaracak.
Suzan Somalı Sönmez
ssomalisonmez@gmail.com
AFAR, müziği yalnızca bir dinleme deneyimi değil, bir yaratım süreci olarak gören iki sanatçının ortak vizyonundan doğdu. Windspiel ve Kalimba, sahnede her anı canlı olarak kuran bir anlayışla hareket ediyor. Onlar için müzik, doğanın organik dokusu ile endüstrinin mekanik ritmi arasında kurulan bir köprü. Bu nedenle AFAR’ın performansları sürükleyici ambient soundscapes ve dansa davet eden ritimlerle dolu; her nota, sahnede o anda doğuyor.
AFAR’ın iki yaratıcı ismi Windspiel ve Kalimba yani Elena Gniss ve Joseph Varschen, Berlin’in deneysel elektronik müzik sahnesinde tanışarak bu projeyi hayata geçirdi. İkisi de farklı müzikal geçmişlere sahip: Windspiel, Avrupa’da elektronik müzik prodüksiyonu ve ses tasarımı üzerine çalışırken, Kalimba daha çok organik enstrümanlar ve vokal performanslarıyla öne çıkıyordu. Ortak noktaları, doğa ile teknoloji arasındaki gerilimi müzikle ifade etme isteği oldu. Bu fikir, AFAR’ın temel felsefesini oluşturdu: analog ve dijital sesleri canlı performansın içinde birleştirmek, her konseri bir yaratım süreci haline getirmek.
İsimleri de bu yaklaşımı yansıtıyor. Windspiel, Almanca’da ‘rüzgâr oyuncağı’ anlamına geliyor; doğanın hafifliğini ve akışkanlığını simgeliyor. Kalimba ise Afrika kökenli bir enstrümanın adı (başparmak piyanosu olarak bilinir), organik ve ritmik kökleri temsil ediyor. İkilinin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan AFAR hem isim hem müzik olarak mesafeleri kapatan bir köprü kuruyor: Doğa ile endüstri, analog ile dijital, içsel yolculuk ile dans ritmi.
İkili olarak seçtikleri isim AFAR ise İngilizce’de ‘uzaktan’ anlamına geliyor. Grup bu ismi, müziklerinin dinleyiciyi hem fiziksel hem zihinsel olarak başka bir yere taşıma gücünü simgelemek için seçmiş. Aynı zamanda, elektronik müziğin dijital doğası ile analog enstrümanların sıcaklığını bir araya getirme fikrini yansıtıyor. Yani isim hem mesafe hem de köprü kurma metaforunu içinde barındırıyor.
Analogdan dijitale
AFAR’ın müziği, analog synthesizer’ların sıcaklığı ile drum machine’lerin keskin vuruşlarını bir araya getiriyor. Elektrik gitarın melodik çizgileri, çok katmanlı vokallerle birleşerek dinleyiciyi sinematik bir atmosferin içine çekiyor. Windspiel’in vokalindeki mistik ton, Kalimba’nın ritmik zekâsıyla buluştuğunda ortaya çıkan şey, yalnızca bir şarkı değil; bir ses manzarası. Bu yapı, AFAR’ı elektronik müzik sahnesinde farklı bir noktaya taşıyor. İkili, bağımsız elektronik müzik sahnesinde son yıllarda dikkat çeken tekliler ve EP’ler yayınladı. Öne çıkan parçaları arasında “Echoes of Nature”, “Synthetic Horizon” ve “Between Frequencies” bulunuyor. Bu parçalar, Spotify ve diğer dijital platformlarda yüz binlerce dinlenme aldı. Henüz tam uzunlukta bir albüm yayımlamış olmasalar da EP formatındaki üretimleriyle Avrupa elektronik müzik festivallerinde kendilerine sağlam bir yer edindiler. Ayrıca, Avrupa’daki elektronik müzik festivallerinde yenilikçi performanslarıyla övgü topluyorlar.
Sahne ve etkileşim
AFAR konserleri, izleyiciyi pasif bir dinleyici olmaktan çıkarıp sürecin parçası haline getiriyor. Her performans, doğaçlamaya açık; her an yeni bir katman ekleniyor. Bu nedenle AFAR’ın sahnesi, bir laboratuvar gibi: Sesler deneyleniyor, ritimler yeniden şekilleniyor, atmosfer sürekli değişiyor. Seyirci, bu dönüşümün tam ortasında, müziğin canlı doğumuna tanıklık ediyor.
AFAR, 28 Kasım’da Paribu Art Yan Sahne’de olacak. Saat 22.00’de sahne alacak ikilinin performansı öncesinde saat 20.30’da kim ki o sahne alacak.
kim ki o
kim ki o, 2006 yılında İstanbul’da Berna Göl ve Ekin Sanaç tarafından kurulan bir bas-synth ikilisi. İki müzisyen, çocukluk arkadaşlığına dayanan bir bağla müzik üretmeye başladı. Başlangıçta bir kadın grubu kurma fikriyle yola çıktılar, ancak zamanla ikili olarak devam ettiler.
“Kim ki o” ifadesi, gündelik Türkçe’den alınmış basit bir söz. Grup, bu ifadeyi ilk şarkı denemelerinde kullandı ve zamanla sahiplendi. Hem basitliği hem çok anlamlılığı hem de içinde barındırdığı itiraz hali, grubun politik ve estetik duruşunu yansıtıyor.
kim ki o’nun müziği, post-punk etkili synth-pop olarak tanımlanıyor. Bas gitar ve synthesizer’ların motorik ritimleri, elektronik beat’ler ve Türkçe vokallerle birleşiyor. Şarkı sözleri genellikle şiirsel ve örtük ifadeler içeriyor; politik kaygılar ve kişisel hikâyeler müziğin merkezinde. Grup, müziği bir varoluş biçimi olarak görüyor ve şiddetsiz bir direnişin sesi olmayı hedefliyor. Riot grrrl hareketinden ve lo-fi estetiğinden ilham alıyorlar.
kim ki o, bugüne kadar Avrupa ve ABD’de birçok albüm ve derleme çalışmada yer aldı. Öne çıkan albümleri arasında “Kapalı Kapalı Kapalı” (2008), “Git” (2010) ile politik ve duygusal yoğunluğu yüksek, grubun müziğine yeni katmanlar ekleyen albüm olarak öne çıkan “Zan” (2018) yer alıyor.
Çeşitli EP’ler ve bağımsız derlemelerde parçaları da yayınlanan kim ki o, Avrupa ve Birleşik Krallık turnelerinde The Radio Dept., Moon Duo, Jens Lekman gibi isimlerin ön grubu olarak sahne aldı. Ayrıca birçok uluslararası festivalde performans sergiledi. Bu konserler, grubun Türkiye dışındaki alternatif müzik sahnesinde tanınırlığını artırdı.


