Akdeniz’in yardım çığlığı
Institut français Türkiye, Akdeniz’in çevresel tehditlerine dikkat çekmek amacıyla düzenlediği etkinlik dizisi “Akdeniz Baskı Altında”, “Mediterraneo” adlı fotoğraf sergisi ile devam ediyor. Sergi, İzmir, Ankara, Muğla ve Eskişehir’den sonra 18 Haziran-26 Temmuz tarihleri arasında Piksel Creative Solutions’ın desteğiyle İstanbullu sanatseverler ve çevrecilerle buluşuyor.
Medeniyetlerin beşiği ve biyolojik çeşitliliğin merkezi olan Akdeniz, bugün dünyanın en çok tehdit altındaki deniz ekosistemlerinden biri. Okyanus yüzeyinin yalnızca %0,7'sini oluşturmasına rağmen, dikkate değer bir endemizm oranına sahip olan bu deniz, deniz faunasının yaklaşık %8'ine ve floranın %18'ine ev sahipliği yapıyor. Ancak bu doğal cevher; küresel ısınma, kirlilik, kıyı kentleşmesi, kitle turizmi, aşırı avlanma ve istilacı türlerin ekolojik dengeyi bozması gibi etkenlerle oldukça yoğun bir baskı altında.
Sergi, bilim insanları ve sanatçıların bakış açılarıyla bu eşsiz denizin hem kırılganlığını hem de dayanıklılığını ele alıyor. Özellikle avlanmanın yasaklandığı bölgelerde, halk katılımı ve yenilikçi yönetim anlayışı sayesinde biyolojik çeşitliliğin yeniden canlandığı Gökova Deniz Koruma Alanı serginin merkezinde yer alıyor. Gökova, hâlâ gri köpekbalıklarının üreyebildiği, Akdeniz foklarının görülebildiği nadir bölgelerden biri. Öte yandan, Süveyş Kanalı'nın açılmasıyla birlikte deniz suyu sıcaklığı artmakta ve bu artış, istilacı türlerin yayılımını hızlandırmaktadır. Gökova bu duruma karşı ciddi bir mücadele vermekte olup, bu yönüyle de ayrıca büyük bir öneme sahip.
Sergide koruma alanlarında gerçekleştirdiği dalışlarla defalarca ödül kazanmış fotoğrafçı Laurent Ballesta’nın ve 2024 Fransa Su Altı Fotoğrafçılığı Şampiyonu Tony Viacara’nın eserleri çeşitli çağdaş sanat yapıtlarıyla birlikte yer alıyor. Günümüz sanatçılarının birçoğu, ekolojik krize karşı duyarlılıkla sürdürülebilirlik, ekolojik hafıza ve onarım temalarını ele alıyor.
Hicham Berrada’nın görünmeyen doğal süreçleri kimya ve şiirle harmanladığı işleri; Julie Chaffort’un yaşamla olan duygusal bağlarımızı sorguladığı videoları; Guido van der Werve’in doğanın enginliği karşısında insan yalnızlığını sahnelediği yapıtları bu yaklaşımın örneklerinden. Glenda León doğanın gizli dillerini araştırırken, Francis Alÿs, özellikle basit ama derin metaforlar taşıyan eylemler yoluyla hareketi, kırılgan bölgeleri ve dengesizlikleri sorguluyor.
Bu sanatçıların sergideki varlığı ortak bir inancı yansıtıyor: Sanat, farkındalık yaratabilir, duygulara hitap edebilir ve çevremize yönelik saldırılara karşısında duyarlı bir direniş biçimi sunabilir. Bu eserler, çevresel sorunları doğrudan betimlemektense, onlara estetik ve simgesel bir güçle yaklaşarak bilimsel bakış açısını tamamlıyor ve derinleştiriyor.
Bu ay Nice’te düzenlenen Birleşmiş Milletler Okyanus Konferansı ile birlikte, Mediterraneo sergisi hem harekete geçme aciliyetini hem de – yaşamla olan ilişkimizi yeniden düşünürsek – Akdeniz’in kendini yeniden yaratma kapasitesini hatırlatıyor. Baskı altında bir deniz, ama sessiz değil. Sanat aracılığıyla yeniden nefes alan, hafızasını tazeleyen ve geleceğe dair bir arzu geliştiren bir deniz.
Sanatçılar:
Laurent Ballesta, Tony Viacara, Francis Alÿs, Hicham Berrada, Julie Chaffort, Glenda León, Guido van der Werve, Lycée Saint Joseph d’Istanbul
Sergi, 18 Haziran-26 Temmuz 2025 tarihleri arasında Institut français İstanbul’da ziyarete açık olacak.
