AKM'de duygu yüklü gece
Ahmet Abinin Şarkıları; tanımayanlara tanıtmak, tanıyanlara da bir nebze olsun yaşatmak için söylendi.
Yazı ve Fotoğraflar: Suzan Somalı Sönmez
ssomalisonmez@gmail.com
"Ahmet Abimin Şarkıları" etkinliği, 16 Kasım 2025 Pazar akşamı saat 20.00'de Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.
Etkinliğin mimarı; 25 yıl önce 16 Kasım 2000'de henüz 43 yaşında hayata gözlerini yuman Ahmet Kaya ile 15 yıl boyunca omuz omuza çalışmış hem orkestrasında bağlama sanatçısı olarak yer almış hem abi-kardeş ilişkisinde özel hayatında da yer etmiş Şef, Bağlama Sanatçısı, Devlet Sanatçısı Ümit Yılmaz'dı. Bu yıl ayrıca yaşasaydı 40. sanat yılını kutlayacak Ahmet Kaya'nın hem dostu hem de sekiz şarkısının söz yazarı, gazeteci Ali Çınar ise gecenin moderatörlüğünü üstlendi.
Gazeteci ve söz yazarı Ali Çınar
Ali Çınar, 34 sene önce şefimdi. Rahmetli Hulusi Tunca tarafından efsanevi Hey dergisine transfer edilmiş, Milliyet Yayın'da çalışmaya başlamış çiçeği burnunda bir muhabirdim. O zamanlar binamız Kefeliköy'deydi. Ali Çınar, ilk tanıştığım kişi oldu. Müzik Magazin dergisinin sorumlusuydu. Sadece Hey'e değil, Müzik Magazin'e de çalışıyor ve sevgili Ali Çınar'dan çok şey öğreniyordum. Ahmet Kaya ile olan yakınlığını da iyi bildiğim için "Ahmet Abi’min Şarkıları" mutlaka izlemem gereken bir konserdi. Milliyet Sanat'ın Kasım sayısında kapak konumuzun Ahmet Kaya olması da elbette ki tesadüf değildi.
Vefat ettiği Paris'te eşinin mezarını ziyaret eden Gülten Kaya ve kızı Melis geceye katılamadılar. Ancak Kaya'nın müzik şirketi Gam Müzik'ten, bize de kapağımızı hazırlarken büyük destek veren Ömer Ovacık, Ahmet Kaya tarafını temsilen oradaydı.
"Başım Belada"
Ahmet Kaya'nın yaşamına, müziğine ve dostluğuna adanmış duygusal bir yolculuğa dönüşen etkinlik sanatçının hiçbir yerde yayınlanmamış görüntüleri eşliğinde, "Başım Belada" şarkısıyla başladı. Seyircilerin coşkulu alkışlarla eşlik ettiği bu görkemli açılıştan sonra Ümit Yılmaz ve orkestrası "Hani Benim Gençliğim Nerde" adlı parçayı seslendirdiler.
Etkinlik Ümit Yılmaz ve Ali Çınar'ın Ahmet Kaya ile tanışma hikâyeleri ile devam etti. Ümit Yılmaz henüz genç bir konservatuvar öğrencisi iken Kaya ile tanışmasını, ilk andan itibaren kendisine "Bundan böyle benimlesin gözüm" diyerek genç ve tecrübesiz bir müzisyen olmasına rağmen sahip çıkışını ve zamanla ilişkilerinin bir abi- kardeş ilişkisine dönüşmesini anlattı.
Ümit Yılmaz ve Ali Çınar
Gece Yolcuları ve "Kendine İyi Bak"
Ali Çınar ise 1987 yılında tanıştığı ve o dönemin önemli yayınlarından Müzik Magazin dergisine kapak yaptığı Ahmet Kaya ile bir basın mensubu olarak başlayan ilişkisinin yıllar içerisinde önce derin bir dostluğa ve sonra çalışma arkadaşlığına dönüşmesinden bahsederek, Kaya'ya verdiği ilk iki şarkı "Kendine İyi Bak" ve "Hep Sonradan"ın "Sevgi Duvarı" albümünde yer aldığını vurguladı ve "Kendine İyi Bak", Gece Yolcuları grubundan Ediz İlhan ve Uğur Arslantürkoğlu tarafından seslendirildi. İkilinin performansı sonrası yapılan sohbette; Uğur Arslantürkoğlu Ahmet Kaya için "Politik duruşuyla bizi büyüten isimlerdendi,", Ediz İlhan ise "Bizim için bir okuldu," ifadelerini kullandı.
Gece Yolcuları - Ediz İlhan ve Uğur Arslantürkoğlu - Ümit Yılmaz
Yusuf Hayaloğlu da unutulmadı
Gecede, Ahmet Kaya’nın yol arkadaşı ve kayınbiraderi, gecenin mimarı Ümit Yılmaz’ın da yakın dostu olan Yusuf Hayaloğlu da unutulmadı. Ahmet Kaya'nın "Şafak Türküsü", "An Gelir", "Yorgun Demokrat" albümlerinin kapaklarındaki sanatçıların karakalem portreleri ve kapak tasarımlarını yapan, bu albümlerin çoğuna söz de yazan şair Hayaloğlu'nu da ne yazık ki 2009'da kaybetmiştik. Ümit Yılmaz, Hayaloğlu'nun 1993 yılında, Cihangir'deki evinde kendisine verdiği şiirden bahsetti ve ancak 2000'de besteleyebildiğini söyledikten sonra şiiri okudu:
Yaralı kuş garip olur
Mihman eder usanmaz kar
Bende de sana ağır geldim
Üç gün oldu usandın yar
Yaralı kuş dala değmez
Bu dünya bir pula değmez
Koklayıp da yare atma
İncittiğin güle değmez yar
Yaralı kuş seğer geçer
Yar boynunu eğer geçer
Senin bana ettiklerin
Bir kurşundur değer geçer
Ali Çınar'ın "Ahmet Kaya derdi ki, 'Madem buraya kadar gelmişsiniz, hakkını verin.' Şarkılara eşlik edin." sözlerinden sonra Ümit Yılmaz bu kez "Dağlarda Kar Olsaydım" şarkısını seslendirdi.
Hüseyin Karakuş ve "Dost"
Yılmaz, şarkı sonrası sohbette 20 aylık kızının Ahmet Kaya şarkılarıyla uyuduğunu anlatarak Kaya'nın orkestrasında yer almış İlyas Tetik, Cezmi Başeğmez gibi değerli müzisyenlerle çalışmasından bahsetti. Bu gecenin gerçekleşmesini ne kadar istediğini anlatan Yılmaz, "Bu konser, benim için bir vefa borcu. Bir sahne etkinliğinden öte bir dostluğun, bir kardeşliğin sahnedeki yankısı,” sözlerinden sonra video görüntüleri eşliğinde Hüseyin Karakuş'u yad etti ve Karakuş'un şiirinden uyarlanan "Dost"u yorumladı.
Kent Ozanları ve "Güllerin İçinde"
Ardından sahneye Kent Ozanları grubundan Serhat Turunç konuk oldu. Ümit Yılmaz'la okul arkadaşı olan Turunç, grubun kuruluşunu hikâye etti. İlk albümlerinin birkaç türkü ve halk ezgisi içeren bir demo kayıt olduğunu ancak yapımcılardan geri dönüş alamadıklarını anlattı. Ahmet Kaya, Ümit Yılmaz'a albüm yapmak isterken Yılmaz, Gece Yolcuları'nı Kaya'ya tanıştırıyor ve grubun ilk albümüne vesile oluyor. Yılmaz, o günkü pozisyonu "Bizi yalnız bırakmadı, baba oldu," sözleriyle ifade ederken Serhat Turunç, şunları söyledi: "Yollarımızın kesişmesi, çok eşsiz bir deneyim oldu. Biz, daha yeni mezunduk. O, kariyerinin zirvesindeydi ama hiçbir zaman yukarıdan bakmadı. Enstrümantalistlere çok değer verirdi. Birlikte sayısız konser verdik. Bize hem gönlünü hem sahnesini açtı. 'Kirpiklerinizin ucundan öpüyorum gözüm' derdi. O, hayatımıza girdiği için çok şanslıyız." Serhat Turunç daha sonra tarıyla Ümit Yılmaz'ın bağlamasına eşlik etti ve birlikte Kent Ozanları'nın ilk albümünden "Güllerin İçinde"yi seslendirdiler.
Kent Ozanları - Serhat Turunç
Bu performansın ardından Ali Çınar, Ümit Yılmaz'dan "Söyle" şarkısının hikâyesini istedi. Hikâye şöyle: Almanya'ya konsere gidiyorlar. Ahmet Kaya, bir şeyler mırıldanıyor. Ümit Yılmaz ve İlyas Tetik çok beğeniyorlar. Yılmaz melodiyi, hemen notaya çekiyor. Konserler sonrası "Söyle"yi kaydediyorlar ve tabii şarkı büyük patlama yapıyor.
Gecenin ilk yarısı bu hikâyeyle sona erdi.
Elif Kaya ve "Ne Sen Leyla'sın Ne de Ben Mecnun..."
Gecenin ikinci yarısı, ilk yarıda hikâyesini dinlediğimiz "Söyle" şarkısı ile başladı. Bu parçanın ardından Ümit Yılmaz, Ali Çınar'ın Ahmet Kaya'ya verdiği ikinci şarkısını sordu. Ali Çınar anlattı. "Bir mangal ortamı... Aşktan konuşuyoruz aşk acısından. Dedim ki; tüm şairler methiyeler düzmüş, ben öyle yapmayacağım. Tek bir cümle söyleyeceğim: Ne sen Leyla'sın ne de ben mecnun..." Bu ilk sözlerden çok etkilenen Ahmet Kaya devamını duyduğunda, önce "sitemkâr aşk şarkısı mı olur?" dese de şarkıyı okumuş ve yayınlandıktan sonra büyük beğeni alan parçalarından olmuş.
Elif Kaya
Parçayı Elif Kaya söyledi. Çok da güzel söyledi. Performansı sonrası mini sohbette Ali Çınar, pop tandanslı olmasına rağmen sahnede Ahmet Kaya şarkıları söylemesinin sebebini sordu. Elif, Ahmet Kaya şarkıları söylerken bambaşka bir ruh haline geçtiğini hatta sesine bir şeyler olduğunu ifade etti. Kaya'nın kendisini çocukluğundan beri etkilediğini anlatan genç sanatçı "Şafak Türküsü”nden bir kuple söyleyerek Ahmet Kaya için "kalabalıkların karşısında yüreğini koymuş bir isim," yorumunu yaptı. Ali Çınar'da Elif Kaya'nın yorumuna, "O, sahiciydi. Yıldızlar hep var ama Ahmet Kaya, puslu havalarda bile parlardı," yorumuyla karşılık verdi.
Aslan Güven ve ikonik fotoğrafın hikâyesi
"Dardayım", "Mahur Beste" ve "Doğum Günü" şarkılarından oluşan potbörinin ardından Ali Çınar, Ahmet Kaya'nın ikonik, güvercinli fotoğrafının hikayesini anlatması için fotoğrafı çeken gazeteci, şair Aslan Güven'i sahneye çağırdı. Güven, Ahmet Kaya'nın, çok hoş sohbet ve esprili bir karakter olduğunu vurguladı ve hikâyeyi anlattı: Bir konser için Londra'ya gelen Kaya ile Trafalgar Meydanı'nda çekim yapıyorlar. Barışın simgesi güvercinler meydanın her yerinde, “güvercinli bir kare çekelim" diyorlar. Defalarca yem alıyorlar ancak güvercinler bir türlü gelmiyor. Ahmet Kaya, artık dayanamayıp ve espriyle "Yeter! Bütün paramızı yeme verdik. Bilsem, Erol Atar'ı çağırırdım," diyor. Sonra, yemi eline koyup kıpırdamadan duruyor ve tarihe geçen fotoğraf ortaya çıkıyor. Aslan Güven'in anlattıkları, Ahmet Kaya şarkıları için yapılan "Bir Eksiğiz" gibi bazı albümlerinin kapaklarında veya tanıtımlarında kullanılan ve onun özgürlük, hasret gibi temalarıyla özdeşleşen fotoğrafın, anlık bir görüntüden fazlası olduğunu gösteriyor: “O fotoğraf, gelecekteki hasret dolu günleri anlatıyordu sanki. Özgürlüğe inanmış iki ayrı canlı buluşmuştu o meydanda. Sonra, memleket hasreti başlamıştı Ahmet Kaya için.” Aslan Güven'in, Ümit Yılmaz'ın bağlaması eşliğinde Ahmet Arif'in "Ay Karanlık" şiirini okumasının ardından Yılmaz, bu kez de Kaya'nın "Kalan Kalır" şarkısını seslendirdi.
Aslan Güven
"Yazamadım"
Ali Çınar'ın, "12-13 sene önce başlayan barış sürecinin sonucunu getiremedik, inşallah bu sefer sonuna erer," diyerek o zaman yazdığı "Barış Mevsimi" şiirini paylaşmasının ardından, Çınar'ın sözlerini yazdığı "Yazamadım" şarkısı icra edildi.
Konserin son şarkısı öncesi tekrar söz alan Ümit Yılmaz ve Ali Çınar, Çok erken yaşta, memleket hasretinden kaybettiğimiz Ahmet Kaya'nın 200'ün üzerinde bestesi olduğu ve yaşasaydı daha ne besteler yapardı vurgusuyla "herkesin ruhuna dokunan bir Ahmet Kaya şarkısı vardır," yorumunu yaptılar.
"Siz Yanmayın"
Konserin sonunda tüm sanatçılar sahnede bir araya geldi. Seyircinin hep bir ağızdan söylediği “Kum Gibi”, gecenin en duygusal anlarından biri oldu. Gecenin büyük finali ise, Ahmet Kaya’nın kendi sesinden sürgüne giderken söylediği ve "sitemimdir..." dediği “Siz Yanmayın”la gerçekleşti.
Şarkılar, şiirler, anılar ve vefa duygusu AKM sahnesinde birleşti; Ahmet Kaya’nın sesi bir kez daha halkın kalbinde yankılandı. Ali Çınar’ın da dediği gibi "Ahmet Abimin Şarkıları, tanımayanlara tanıtmak, tanıyanlara da bir nebze olsun yaşatmak için” söylendi.


