Eliott Tordo’nun hikâyesi, müzikle doğrudan değil, dolaylı bir bağ kurduğu yıllarda başlıyor. Fransa’da doğan Tordo, uzun süre stüdyo mühendisi olarak çalışarak sesin anatomisini çözmeye adadı kendini. Ancak 2017’de aldığı bir karar, kariyerini kökten değiştirdi: Geleneksel Çin kemanı Erhu’yu öğrenmek. Bu karar, sadece bir enstrüman seçimi değil, kültürler arası bir keşif manifestosu oldu. Tordo, Erhu’nun iki telli zarif yapısını elektronik dokularla buluştururken, müziğin sınırlarını yeniden tanımladı.

 

 

Tordo’nun müziği, klasik anlamda bir füzyondan ziyade daha çok bir diyalog. Geleneksel Çin melodileri, sinematik orkestrasyon ve elektronik beat’lerle iç içe geçiyor. Bu yaklaşım, ona hem dijital platformlarda hem de sahnede büyük bir takipçi kitlesi kazandırdı. YouTube’da 435 bin aboneye ulaşan sanatçı, 100 milyondan fazla izlenmeyle global bir fenomen haline geldi. Her videosunda, Erhu’nun hüzünlü tınıları elektronik atmosferin içinde yeniden doğuyor.

 

Eliott Tordo’nun diskografisi, kültürel sentezin bir kronolojisi gibi. İlk albümü “Silk & Steel” (2019), Doğu’nun zarafeti ile Batı’nın sert ritimlerini bir araya getirerek dikkat çekti. Ardından gelen “Echoes of the Dragon” (2021), daha sinematik bir yönelimle dinleyiciyi epik bir yolculuğa çıkardı. Ardından gelen “Mentaculus Ellipsis - Sadistikal” (2022) daha deneysel ve karanlık tonlara sahip bir çalışma olarak dikkat çekti. 2023’te yayınlanan “Between Worlds” ise müzikal vizyonunun zirvesi olarak kabul ediliyor. Albümde ambient dokular, orkestral yaylılar ve Erhu’nun melankolik sesi bir bütünlük içinde. Tekliler arasında “Crimson Horizon”, “Lotus in the Mist” ve “Digital Silk”, Tordo’nun hem geleneksel hem modern kimliğini en iyi yansıtan parçalar olarak öne çıkıyor.

 

 

Tordo’nun ayrıca Erhu ile yaptığı film müziği, anime ve oyun temalı düzenlemelerin toplandığı “Anthology Pt. 1, Pt. 2 ve Pt. 3” olmak üzere geniş kapsamlı bir antoloji serisi de var. “A Thousand Years” (2023), “The Raven’s Path (Warhammer 3)” (2023), “A Time of Quiet Between the Storms” (2024), “On the Nature of Daylight” (2024), “For the Love of a Princess” (2024), “Evenstar” (2024), “Samidare (Early Summer Rain)” (2024), “Lament of the Highborne (2025) ve “The Last of the Mohicans (Main Title)” (2023), “The Riders of Rohan, The Grey Havens, One Ring to Rule Them All” (LOTR temalı), “Big Fish & Begonia, Inuyasha - To Love’s End, Guren” (Anime temalı)gibi parçalar ise öne çıkan single’lar ve EP’ler.

 

2023 yılında gerçekleştirdiği 15 şehirlik Çin turnesi, Tordo’yu Erhu alanında tanınan ilk Batılı ustalardan biri yaptı. Turne, sanatçının müziğinin sadece bir deney değil kültürel bir köprü olduğunun kanıtıydı. Avrupa’da ve Asya’da aldığı çeşitli müzik ödülleri, yenilikçi yaklaşımının endüstrideki yankısını gösteriyor. Özellikle “Best World Fusion Artist” unvanı, müziğinin sınır tanımayan doğasını özetliyor.

 

 

Erhu, Çin müzik kültürünün en kadim enstrümanlarından biri olarak bin yılı aşkın bir geçmişe sahip. Yapısı son derece sade görünse de ifade gücü olağanüstü. İki telden oluşan bu yaylı çalgı, insan sesine en yakın tınılardan birini üretiyor; bu nedenle Çin müziğinde duygusal anlatımın en güçlü aracı olarak kabul ediliyor. Gövdesi genellikle ahşaptan, ön kısmında yılan derisi kaplama var. Bu tasarım, doğanın döngüsünü ve yaşamın kırılganlığını simgelerken, iki telin karşıtlığı Doğu felsefesindeki yin-yang dengesini hatırlatıyor: biri derin ve karanlık, diğeri parlak ve umut dolu.

 

Erhu’nun kökeni Tang Hanedanı dönemine uzanıyor. Göçebe kültürlerin müzik geleneğinden doğarak zamanla Çin’in ulusal kimliğinin bir parçası haline gelen, tarih boyunca savaşların, göçlerin ve aşk hikâyelerinin melodik tanığı olan bu enstrüman hem geleneksel hem modern düzenlemelerde kendine yer bulmuş. Film müziklerinden sahne performanslarına kadar uzanan geniş kullanım alanı, duygusal etkisini küresel müzik sahnesine taşımış.

 

 

 

Liu Tianhua (1895-1932): Modern Çin müziğinin öncülerinden. Erhu için solo eserler ve teknik çalışmalar geliştirdi; “Moon Night” ve “Shadows of Candles Flickering Red” gibi klasikleşmiş eserleri var.

 

Ah Bing (1893-1950): Ünlü âmâ besteci. “Er Quan Ying Yue” (İkinci Baharda Ay’ın Yansıması) adlı eseri, Erhu repertuvarının en bilinen parçalarından biri.

 

Min Huifen (1945-2014): “Erhu’nun Kraliçesi” olarak bilinir. 15 albüm yayımladı, geleneksel Çin müziğini sahneye taşıyan en etkili virtüözlerden biri.

 

 

Ma Xiaohui: Dünyaca tanınan Erhu sanatçısı. “Crouching Tiger, Hidden Dragon” film müziğinde Yo-Yo Ma ile yaptığı düetle ün kazandı.

 

Yu Hong Mei: Geleneksel müzikte öncü; uluslararası ödüller aldı ve genç kuşaklara Erhu’yu öğretmeye devam ediyor.

 

Jia Peng Fang: Erhu’yu dünya müziğiyle buluşturan sanatçı; albümleri global platformlarda çok dinleniyor.

 

Lei Qiang, Guo Gan, Chen Min: Hem geleneksel hem modern Erhu icralarıyla tanınan çağdaş sanatçılar.

 

Eliott Tordo gibi günümüz sanatçıları, Erhu’yu elektronik ve sinematik dokularla buluşturarak geçmişin ruhunu geleceğin sesleriyle harmanlıyor. Bu yaklaşım, Erhu’yu sadece bir müzik aleti olmaktan çıkarıp kültürler arası bir diyalog aracına dönüştürüyor ve Erhu, sadece kadim bir gelenek olmanın ötesine geçerek evrensel bir dil, kültürler arasında köprü kuran bir kimlik olarak yeniden doğuyor.

AKM ve CSO’da müzikal diplomasi: “Erhu ile Bir Rüya”

 

Eliott Tordo’nun müziği, yalnızca estetik bir deneyim değil; aynı zamanda kültürel bir diplomasi aracı. Erhu’nun kadim sesi, elektronik prodüksiyonun modern diliyle birleştiğinde, dinleyiciye farklı kültürlerin bir arada var olabileceğini hatırlatan güçlü bir mesaj veriyor. Bu yaklaşım, küreselleşmenin tekdüze bir kültür yaratma riskine karşı, çeşitliliğin değerini vurgulayan bir karşı duruş niteliğinde. Tordo’nun eserleri, Doğu’nun geleneksel müzik mirasını korurken Batı’nın yenilikçi ruhunu da içine alıyor; böylece müzik, sınırları aşan bir ortak dil haline geliyor. Özellikle genç kuşak için bu sentez hem köklere dönüş hem de geleceğe açılan bir pencere olarak anlam kazanıyor. AKM’deki konser, bu kültürel etkileşimin canlı bir örneği olacak; dinleyiciler sadece melodileri değil, kültürler arası bir diyaloğun titreşimlerini de hissedecek.

 

 

4 Aralık Perşembe akşamı, İstanbul Atatürk Kültür Merkezi Tiyatro Salonu’nda ve 6 Aralık Cumartesi akşamı Ankara CSO Ada Bankkart Mavi Salon’da sahne alacak olan Eliott Tordo, dinleyicilere sadece bir konser değil, bir deneyim vaat ediyor. Erhu’nun kadim sesi, elektronik ritimlerle birleşerek mekânı bir kültürler arası diyalog alanına dönüştürecek ve performans, müziğin evrensel dilinin en güçlü örneklerinden biri olarak hafızalara kazınacak.

 

4 Aralık Perşembe İstanbul Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Tiyatro Salonu’nda gerçekleşecek “Erhu ile Bir Rüya” konserinin kapı açılışı saat 19.00’da konserin başlangıç saati ise 20.00. 6 Aralık Cumartesi Ankara CSO Ada Bankkart Mavi Salon konserinin başlangıç saati ise 20.30. İki konserin de biletleri dijital platformlarda.