AKM önünde üçlü buluşma
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Kültür Yolu Festivali Türkiye’deki onlarca kente sınırsız etkinlik haritasını, yeni sezonla tekrar tayin ediyor. AKM’de ilk iki günde, yaklaşık beş bin kişinin gezdiği, Milliyet Sanat Dergisi’nin de tarihi sayısı ile teşhir edildiği ücretsiz Şakir Paşa Ailesi temalı beş sanatçılı özel sergiye, Dali sergisinin de yer aldığı mekânda izlenen Henri Matisse sergisi de ayrı bir zenginlik katıyor. Şakir Paşa Ailesi sergisini açıldığı ilk iki günde beş bin ziyaretçi gezdi.
EVRİM ALTUĞ
evrimaltug@gmail.com
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 27 Eylül - 5 Ekim tarih aralığı ile ilk ayağını İstanbul’da düzenlediği ‘Kültür Yolu’ Festivali kapsamında, İstanbul Taksim Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) yerli ve yabancı sanatçıların ‘resmigeçidi’ sürüyor. Tüm programına kulturyolufestivali.com adresi üzerinden erişilecek Festival bu yıl da Türkiye çapında 20 kente yayılmayı hedefliyor. 5 Ekim’e dek İstanbul’da yoğunlaşan festival, takvim uyarınca tarihsel sırayla Malatya, Diyarbakır, Mardin, İzmir ve Antalya yolcusu olacak.
Bakanlığın verdiği bilgiye bakılırsa, “Türkiye Kültür Yolu Festivali, 2021 yılında başladığı günden bu yana, her yıl daha fazla şehirde milyonlarca insanın kültür ve sanatla buluşmasına olanak sağlıyor.
Türkiye’nin dört bir yanındaki şehirlerin marka değerlerini artırarak, her birini kültürel ve sanatsal anlamda cazibe merkezlerine dönüştürmeyi amaçlayan Türkiye Kültür Yolu Festivali, aynı zamanda Türkiye'nin uluslararası marka değerine de büyük katkı sunuyor.
Her geçen yıl artan etkinlik ve sanatçı sayılarının yanı sıra katılımcı yoğunluğu ile de her yaştan insanı kültür ve sanatla buluşturmaya devam eden Türkiye Kültür Yolu Festivali, 2025 yılında 20 şehirde düzenlenerek, Türkiye’nin dört bir yanındaki sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor.”
Hal böyle iken, AKM’de gerçeküstücü Katalan ikon Salvador Dali’den geleneksel sanatta günümüz ustalarına, dijital hareketli minyatürlerden ‘Hüsn-ü Hat’ örneklerine birçok çalışma izlenebiliyor. AKM’nin Taksim Meydanı’nı kuşatır modern mimari cephesinden başlayan karışık teknik dışavurumcu figüratif heykellerin davetiyle başlayan, kimi biletli, kimi ücretsiz, eş zamanlı görülebilen tüm sergiler arasında, ücretsiz görülebilen ‘Şakir Paşa Ailesi’nin Beş Harikası’ ve bilet karşılığı izlenebilen, Fransız Fovist sanatçı Henri Matisse’in ‘Şekillerin Basitleştirilmesine Doğru’ sergisi de epey öne çıkıyor. Bu kapsamda yetkililer, ‘Şakir Paşa Ailesi’ sergisini açıldığı ilk iki günde yaklaşık beş bin ziyaretçinin gezdiğine dikkat çekiyor.
“Şakir Paşa Ailesi’nin Beş Harikası”
Küratörlüğünü sanat eleştirmeni ve tarihçisi Ömer Faruk Şerifoğlu’nun Siret Uyanık ile üstlendiği ‘Şakir Paşa Ailesi’nin Beş Harikası’, ziyaretçilerden yoğun ilgi görüyor. AKM’de 30 Aralık’a kadar ücretsiz yer alacak özel sergide, yapıtları ve özgün tarihsel belge, obje ve bilgi örnekleri ile, Cevat Şakir Kabaağaçlı (Halikarnas Balıkçısı), Fahrelnissa Zeid, Aliye Berger ve Nejad Melih Devrim ile, Füreya Koral’ın yapıtları, hemzeminde buluşturuluyor.
Merkez girişinde sol koldaki alanda yer alan iki katlı sergide, beş sanatçıdan resim, gravür ve seramik yapıtlara, sanatçılara ait tarihsel fotoğraflardan, gazeteci ve belgesel film yapımcısı Zuhal Demirarslan imzalı dokümanter video seyirlikler ve özgün eskizler ile, tarihi değer taşıyan koleksiyon parçası sanat yapıtlarına, nice çalışma, bir araya taşınıyor.
Küratörlerin, izleyicileri ailenin soy ağacı üzerine detaylı bir görsel ve belgesel alanla karşıladıkları sergideki çalışmaların büyük bölümü, Şakir Paşa ailesi ile, aile dostları ve kurum ve özel koleksiyonlardar derlenmiş. Mustafa Ayaz Müzesi ve Plastik Sanatlar Merkezi Vakfı’nın katkıları, Nilay ve Ayla Ayaz Aydın’ın koordinatörlük imzasıyla düzenlenmiş kolektif projeye, kültür sanat dünyasından 40’ın üzerinde isim katkıda bulunuyor.
Ayrıca, girişimde AKM’nin yanı sıra, Ayşe Mayda Müzesi, Bodrum Deniz Müzesi, Bozlu Art Project, İstanbul Modern Sanat Müzesi, Salt Araştırma ile Yapı Kredi Bankası ve Türk Tarih Kurumu’nun da emeği geçiyor.
Beraberinde küratör Şerifoğlu imzalı, serginin de tasarımını üstlenen Ömer Durmaz’ın hazırladığı yaklaşık 200 sayfalık bir yayını, ayrıca ziyaretçilere ücretsiz sunulan sergi seçkisi kartpostalları da getiren sergi, 100 parçanın üzerinde özgün kültürel ve sanatsal içeriği kapsıyor. Sergi, Yusuf Taktak arşivinden ilk kez sunulmuş tarihsel kadrajlarla da pekişiyor. Bu anlamda sergide yine, Sara Koral Aykar koleksiyonuna ait, Şakir Paşa, eşi Sare İsmet Hanım ve çocuklarını Büyükada’daki köşkün kapısında gösterir tarihi fotoğraf da öne çıkıyor.
Aileyi farklı üyeler ve yaşlarıyla betimleyen ve 1900’lerin başına ait, yine Aykar koleksiyonundan birçok özgün tarihi fotoğrafı da içerir sergide, ailenin sanatçı üyelerine ait orijinal tuvallere, özgün seramik eserler refakat ediyor.
Sergide yine aynı koleksiyondan, Candeğer Furtun imzalı Füreya Koral el kalıbına da yer verilirken, Fahrelnissa Zeid paletinin yanı başında oğlu Nejad Melih Devrim’e ait farklı ülke ve kentlere dair soyut kompozisyonlar da, sanatçının paleti de, etkinlikte dikkatle izleniyor. Sergi elbette, Aliye Berger’in UNESCO AİCA imzalı uluslararası sanat tenkitçileri kongresinde birinci seçilmiş, Yapı Kredi koleksiyonunda yer almış, Aralık 1954’te ortaya çıkardığı ‘Güneşin Doğuşu’ isimli soyut dışavurumcu çalışmasıyla da büyük ilgi görüyor.
AKM’deki etkinlikte ayrıca, Füreya Koral’ın seramik pano ile tabak çalışmaları eşliğinde, özgün kitap desenleriyle, ya da Ç.Nazif Aktaş koleksiyonundaki portre örnekleri ile, Fahrelnissa Zeid de kaçınılmaz olarak alkış toplarken, sunumda sanatçının erken dönem soyut – figüratif portre çalışmaları birer birer keşfediliyor.
Öte yanda, etkinlik Bozlu Sanat Koleksiyonu’ndan parçalarla da, hayli zenginlik kazanıyor. Sergi yine Cevat Şakir’in müdahale edilmiş siyah beyaz portre fotoğraflarına, yine, Diana Deniz ve İsmet Kabaağaçlı Noonan koleksiyonundan, sanatçıya ait inanılmaz, kimi efsanelere, kimi klasik aşk öykülerine yaslı minyatür ve desen örneklerine de yer verirken, sanatçı sergide bir de ikili otoportresiyle ziyaretçi huzuruna çıkıyor.
İzleyenler bunlara tanıklık ederken, aile hakkında geçen zaman içinde yazılan ve basılan arşivsel yayınlara da yer veren sergide ayrıca, Milliyet Sanat Dergisi’nin 1972 yılından, 15 Ekim tarihli, henüz üçüncü sayısına aile ve öyküsü ile kapak olan belgesel örneğine de yer veriliyor.
Sergi kitabında, tarih boyu aile özelinde açılmış toplu veya kişisel sergilerin altını çizen küratörlerden Şerifoğlu, bu ilginin başlangıcını ise, Şirin Devrim’in yazdığı ve sergide de yer verdiği ‘Şakir Paşa Ailesi’ isimli, 1994 tarihli, dünyaca ilgi görmüş anı kitabına dayandırıyor. çekiyor.
“Henri Matisse: Şekillerin Biçimlendirilmesine Doğru”
AKM’de bunlar yaşanırken, aynı mekânda bir diğer alan, ‘çok amaçlı salon’da açılan “Henri Matisse: Şekillerin Biçimlendirilmesine Doğru” sergisi de, şimdiden ilgi görüyor.
İstanbul Lale Vakfı imzalı Matisse sergisi projesinin küratörlüğünü, Belçikalı Jean Christophe Hubert ile, Uğur Bekdemir üstleniyor. Fatih Geren’in genel koordinatörü olduğu etkinlikte küratör yardımcılığını Ece Yıldırımlı üstlenirken, Belçika’nın Liege Üniversitesi mensubu küratör, sanat tarihçi Hubert, etkinlikte izleyiciye sanatçının biyografisini sunarak, birkaç başlık ile sesleniyor.
Sanatçının küratöryel tabir ile ‘Kromatik Doğaçlamalar’ı eşliğinde, Verve dergisi adına geç 1950’lerde, vefatından hemen önce ürettiği ikonik mavi nü kadın formlarının seri halde izleyiciyi selamladığı sergide, siyah beyaz taşbaskı portrelerine, ‘Zamanı Aşan Dans’ıyla Matisse’in ‘iki, üç darbeyle’ türettiği inanılmaz kadın formlarına da tanıklık söz konusu görünüyor.
Matisse’in yine Verve adına sunduğu litografilerine dekupajdan Havuz kompozisyonlarını kattığı sergide ayrıca, yine geç 1950’lerden Amforalı Kadın veya Okyanusya betimlemeleri de alkış topluyor. Sergide, post empresyonist ve fovist sanatçının kısa biyografisine zıt renklerle türettiği simgesel soyutlamaları da eşlik ederken, etkinlikte, pek çoğumuzun aşina olduğu mavi siyah sarı ‘İkarus’ kompozisyonu da atlanmıyor.
Kalp krizine yenik düşerek 1954’te vefat eden Henri Matisse bilindiği gibi bu çalışmanın ait olduğu ‘Caz’ serisini kolajları, saf renk kullanımı eşliğinde 1947’de yayımlamış ve dünya çapında tanınmış, daha çok sevilmişti. Matisse bilindiği gibi, yakalandığı hastalıkların yarattığı komplikasyonlar ardından yatağından ürettiği yaratıcı çalışmalarıyla da hayatında adeta ikinci bir döneme kapı aralamıştı.
Bilgi: kulturyolufestivali.com
