Kuralların olmadığı bir dünyada müzik nasıl duyulur? Alihan İnanlı, son teklisi “No Rules” ile bu sorunun cevabını veriyor. Doğaçlamanın enerjisi, ritmin özgürlüğü ve melodinin cesaretiyle örülmüş parça, sanatçının müzikal yolculuğunda bir dönüm noktası. Dijital platformlarda yerini alan “No Rules”, dinleyiciyi kalıplardan uzak, tamamen içgüdüsel bir ses evrenine davet ediyor.

 

Alihan İnanlı, bağımsız bir müzisyen, besteci ve prodüktör olarak hem Türkiye’de hem de uluslararası müzik sahnesinde dikkat çeken bir isim. Sanatçı, farklı tarzları harmanlayan üretimleriyle biliniyor; özellikle caz, funk, R\&B ve elektronik müzik öğelerini bir araya getiren özgün bir yaklaşımı var.

 

 

 

Multi enstrümantalist müziyenin yeni teklisi “No Rules”, müzikal özgürlüğü ve doğaçlamayı ön plana çıkaran bir çalışma. Funk, Jazz ve R\&B dokularını bir araya getiren parça, sanatçının ‘kuralsızlık’ temasını müzikteki spontane yaratıcılıkla buluşturduğu bir manifesto niteliğinde. Şarkı, 34 Records etiketiyle dijital platformlarda yerini aldı ve 24-Bit/48 kHz Hi-Res formatında dinlenebiliyor. İnanlı, parçayı Kanada’da kaydedip kendi düzenlemesiyle yayınladı ve hem besteci hem prodüktör olarak imzasını attı. 

 

İnanlı şarkıyı şu anlayışla tasarladığını belirtiyor: “Gerçek müzik, içgüdü ve dürüstlükten doğar. Bazen en güzel şeyler, hiçbir kural olmadığında gerçekleşir.”

 

 

Alihan İnanlı’nın müziğe başlangıcı, çocukluk yıllarındaki güçlü bir merak ve ritim duygusuna dayanıyor. Müzisyen bir aileden gelen İnanlı, küçük yaşlarda geleneksel Türk müziği ve halk ezgileriyle tanıştı. Lise döneminde gitar ve piyano öğrenerek müzik üretimine adım atan sanatçı, üniversite yıllarında caz ve funk etkilerini keşfetti; bu keşif, onun müzikal kimliğini belirleyen en önemli dönüm noktası oldu.

 

İnanlı, ilk profesyonel çalışmalarını bağımsız prodüksiyonlarla gerçekleştirdi. 2016’da “Kırmızı Gül Demet Demet” adlı derleme albümde yer aldı, ardından Avrupa’da elektronik ve akustik tınıları harmanlayan projelerde teknik ve düzenleme katkıları sundu. 2021’de “Overthrow” adlı mini albümde aranjör olarak yer alması, uluslararası müzik sahnesine açılmasının başlangıcı oldu. 

 

 

2023’te “Paramparça” adlı albümüyle dikkat çekti; bu albümde “Gözyaşı”, “Gurbet”, “Hüzün”, “Meçhul”, “Umuda Yolculuk” gibi parçalar yer aldı. Ayrıca SoundCloud’da yayınladığı “Ümit”, “Yalnızlık” ve “Son” gibi eserler sanatçının duygusal ve melodik yönünü ortaya koydu.

 

Yaşamını bir süredir Kanada’da sürdüren Alihan İnanlı ayrıca 2023’te yine Kanada’da yaşayan, İngilizce ve Türkçe şarkılar söyleyen ve son dönemde “Ben Buyum” adlı teklisiyle dikkat çeken pop müzik sanatçısı Beva’nın klibi için Hamilton ve Toronto’da çekimlerde aranjör ve prodüktör olarak görev aldı. 

 

Sanatçı, 2024^te çalışmalarına hız verdi. 28 Ekim 2024’te yayınlanan ve romantik piyano melodileriyle öne çıkan “Under The Moonlight”, akustik yönünü vurguladı. 2024’ün ortalarında yayımlanan “Hypnotic” deep house ve chill tınılarıyla dikkat çeken bir elektronik albüm olarak tanıtıldı. 14 Temmuz 2024’te DistroKid etiketiyle dijital platformlarda yerini alan ve Ergun Hepbildik ile ortak üretim olan “Magusa Limanı [House Mix]”, geleneksel bir türküyü modern house altyapısıyla yeniden yorumlayan bir çalışma olarak dikkat çekti. Aynı yıl yayınlanan “Breath of the Aegean”, Ege’nin melodik dokusunu elektronik ritimlerle harmanlayan bir single olarak öne çıktı. 

 

 

Elektronik ve akustik tınıları harmanlayan projelerle de dinleyici karşısına çıkan sanatçının çeşitliliği hem geleneksel hem modern müzik anlayışını bir araya getirme becerisini gösteriyor. 

 

Kanada’da aktif olarak müzik üretimi yapan ve bugün, caz, funk, R\&B ve elektronik müzik öğelerini bir araya getiren özgün tarzıyla tanınan Alihan İnanlı’nın son teklisi “No Rules”, bu müzikal yolculuğun bir devamı niteliğinde; doğaçlama ve kuralsızlık temasını merkezine alarak sanatçının özgür ruhunu yansıtıyor. İnanlı’nın müziği, doğaçlamaya dayalı caz ruhunu funk ritimleriyle birleştirirken, R\&B’nin duygusal yoğunluğunu da koruyor. Sanatçı hem sahne performanslarında hem stüdyo kayıtlarında ‘özgürlük’ temasını merkeze alıyor. Bu yönüyle, günümüz bağımsız müzik sahnesinde dikkat çeken yenilikçi isimlerden biri olarak konumlanıyor.