Alkışlar Cumhuriyet’in çağdaş bestekârına
Türkiye klasik müzik tarihinin ikinci kuşak bestecisi, eğitimci, çevirmen ve çağdaş yorumcu İlhan Usmanbaş, 30 Ocak’ta 104 yaşında yaşama veda etti. İstanbul AKM’de düzenlenen özel törenin ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilen Usmanbaş, eserlerinde Atatürk mirasına övgüyle yaklaşan deneysel bir tavır gözetirken edebiyatın ve plastik sanatların çağdaş müzikle yaratıcı ilişkisinden taviz vermedi. Varoluşçuluk akımından gerçeküstücü Salvador Dali resimlerine, İkinci Yeni şiiri temsilcisi Ece Ayhan’dan İlhan Berk ve katledilen araştırmacı gazeteci Uğur Mumcu’ya pek çok kültürel değer onun yaratıcılığında kendisine ilham kaynağıydı.
DERLEYEN: EVRİM ALTUĞ
evrimaltug@gmail.com
Piyanist ve besteci Fazıl Say, 30 Ocak gecesi X’teki sosyal medya hesabından acı bir haber duyurdu: Türkiye Cumhuriyeti çağdaş müzik hafızasının öncü bestekârlarından İlhan Usmanbaş, 104 yaşında hayata veda etmişti. Say, pandemi döneminde de, Şubat 2021’de Usmanbaş ile kaldığı Darüşşafaka Bakımevi’nde bir araya gelerek, kendisinin piyano ile şan eserlerinden oluşan bir albüme imzasını atmıştı. Usmanbaş, soprano sanatçısı eşi Atıfet Hanım’ı - dile kolay, 77 yıllık bir yoldaşlığın ardından - 2022’de sonsuzluğa uğurlamıştı. Şimdi ise, İlhan Hoca değerli eşiyle yine aynı sonsuzluğun ışığında bir araya gelmiş oldu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı da sanatçı ve akademisyen Usmanbaş’ın vefatı nedeniyle bir taziye mesajı paylaştı. Bakanlık, sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, "Özgün eserleriyle sanat dünyamıza önemli katkılar sunan, çağdaş Türk müziğinin öncülerinden, Devlet Sanatçısı unvanına sahip kıymetli besteci ve akademisyen Prof. Dr. İlhan Usmanbaş’ın vefatını derin bir üzüntüyle öğrendik. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve sanat camiamıza başsağlığı diliyoruz,” ifadesine yer verdi.
Usmanbaş’ın cenazesi 31 Ocak 2025 Cuma günü saat 11.00’de AKM Büyük Salon’da düzenlenen törenin ardından Zincirlikuyu Camii’nde kılınan öğle namazı sonrasında, Zincirlikuyu Mezarlığı’nda defnedildi.
İşte bu yazı da hakkında akademik tezler, kitaplar dizilmiş, Fazıl Say’ın da sosyal medya hesabında beyan ettiği gibi, ‘Avangardizmin Türkiye’deki öncüsü’ sayılan İstanbul doğumlu Devlet Sanatçısı (1971) Besteci Usmanbaş’ı ve eserlerini yeniden anımsamak üzere okurlara sunulmayı hedefliyor.
Rey, Saygun ve Erkin’den dersler alan modern bestekâr
Ayvalık’ta doğup büyüyen, ortaokulu da burada tamamlayan Usmanbaş, 1936’da Galatasaray Lisesi’ne girdi. Burada, hocası Sezai Asal’dan müzik dersleri aldı. Sanatçı,1941’de liseyi tamamladıktan sonra İstanbul Edebiyat Fakültesi ve Belediye Konservatuarı’nda öğrenciliğe başladı. Usmanbaş bu süreçte ‘Türk Beşleri’nden sayılan modern Türk bestecisi Cemal Reşit Rey’in armoni ve yine hocası Asal’ın viyolonsel derslerini izledi. Bir yıl sonra Ankara Devlet Konservatuvarı’nın (ADK) Kompozisyon Bölümü’ne geçerek, Hasan Ferit Alnar ile armoni, kontrpuan ve kompozisyon, Ahmet Adnan Saygun ile kompozisyon, David Zirkin ile viyolonsel ve Ulvi Cemal Erkin ile piyano çalıştı.
İlhan Usmanbaş, ilk bestesini piyano için “Altı Prelüd” başlığı ile 1945’te ortaya koyarken, 1946’da Wolfgang Amadeus Mozart’tan esinle, “Küçük Gece Müziği” adıyla bir diğer çalışmasını dünyaya taşıdı. Alanında saygın bir müzisyen, besteci, müzik eleştirmeni ve öğretmeni olan sanatçı, aktif yıllarını 1945 ile 2022 arasında geçirerek Türkiye ve dünya sanatına benzersiz izler bıraktı.
Usmanbaş, 1948’de ADK’den mezun olduktan sonra aynı yıl sevgili eşi Atıfet Hanım ile evlendi. Üretimde olduğu klasik müzik disiplinine paralel olarak, dünyada yaşanan düşünsel ve estetik arayışlara sırtını dönmeyen bir sanatçı olarak İlhan Usmanbaş, bu süreçte Fransa’daki Varoluşçuluk akımının öncü kalemlerinden Jean-Paul Sartre ile bir diğer yazar ve bilim insanı Yeshayahu Leibowitz gibi aydınların üretimlerini bu dilden izledi. Sanatçının “Woyzeck” isimli, Alban Berg imzalı opera yapıtını arşivde keşfetmiş olması, kendisinin Bülent Arel gibi çağdaş bestecilere yönelik merakını da inceleme ve yorumlama adına tetikledi. Usmanbaş’ın, bu süreçte konservatuar çıkışlı olmayan genç meslektaşı, Ertuğrul Oğuz Fırat ile dostluğu da başladı.
Ecevit’ler, Suna Kan ve Bilge Karasu’nun Helikon’unda yer aldı
İlhan Usmanbaş, 1952’de BM çatısı altındaki bilim, kültür ve eğitim örgütü UNESCO aracılığıyla ABD’ye gitme fırsatı buldu. Bu yıl, Türkiye kültür tarihine önemli izler bırakmış Ankara çıkışlı Helikon derneğinin de kurucuları arasına girdi. Dernek bilindiği gibi, Bülent - Rahşan Ecevit, Bülent - Sema Arel, Suna Kan, Faruk Güvenç, Rasin Arsebük, Nilüfer - Aydın Yalçın ve Cemal Bingöl’ün yanı sıra, edebiyat dünyasından Bilge Karasu ile Ece Ayhan gibi değerleri de kendine çekmiş ve tarihini şekillendirmişti.
1954’te Yaylılar Dörtlüsü ile ABD Fromm Müzik Ödülü’de değer görülen, 1956’da, mezun olduğu ADK’da Müzik Tarihi Öğretmeni olarak yeni imzaları keşfeden Usmanbaş, ilerleyen iki yılda ise, tıpkı Modern görsel sanatçı ve edebiyatçı Bedri Rahmi Eyüboğlu gibi, kazandığı Rockefeller Bursu sayesinde yine ABD’ye gitti ve burada pek çok meslektaşı ile bir araya geldi.
İlhan Usmanbaş, kendisi hakkında yapılmış bilimsel ve akademik araştırmalara göre 1960’tan sonra müzikte ‘dizisel yazı’dan ayrılarak, yeni tekniklerin arayışında oldu. Kaynaklara göre sanatçı 1948’e kadar Hindemith, Bartok, Stravinski ve Rey gibi bestecilerden etkilendi. Takip eden iki yılda dizisel teknikler ve özgün uygulamalarıyla öne çıkan sanatçı, 1960’tan bugüne ise dizisel sonrası özgün araştırmalar; aleotoric (raslamsal), özgür polifoni, kollaj, minimal uygulamaları, monoritmik, optik-grafik özgür değerler ve mikromodalite gibi unsurlara odaklandı.
Müzikal kataloğu Sevda - Cenap And Müzik Vakfı’nca korunuyor
Müzik alanında yazdığı bestelerinin yanı sıra, pek çok makale ve kitaba da imza atan İlhan Usmanbaş, kitaplıklara “Müzikte Türler ve Biçimler” (André Hodeir’den çeviri), “Kısa Dünya Musıkisi Tarihi” (Curt Sachs’tan çeviri) ve “Müzikte Türler” gibi çalışmaları da kattı.
22 yıl önce, eserlerine dair nota koleksiyonunu da sahiplenen Sevda - Cenap And Müzik Vakfı’nın Onur Ödülü Altın Madalyası’nı kazanan Usmanbaş’ın yaşam öyküsü, Türkiye müzik eleştirisinin kıdemli kalemi Evin İlyasoğlu imzası ile - bugün baskısı tükenmiş bulunan - “Yeninin Peşindeki Bağdar” adı ile gelecek nesiller adına kitaplaştırılmıştı.
İlhan Usmanbaş, kariyerinde unutulmaz yapıtlar bıraktı. Bunu yaparken radyo tiyatrolarına, çocuk oyunları ve şarkılarına, sahne müziklerine, bale müziği ve hatta plastik sanatlar ile edebiyatın çağdaş müzikle ilişkisine çok büyük öncelik tanıdı. Usmanbaş, şair ve ressam, besteci Ertuğrul Oğuz Fırat’ın “Morg Şiiri” için 1952’de bir beste üretmeye girişse de, bu tamamlanmadı.
Mehmet Siyah Kalem’in seslerini, şiirlerin notalarını yarattı
Yine, sanatçının 1956 tarihli “Siyah Kalem” adlı film için ürettiği müzik, aslen Doğunun gizemli soyut dışavurumcu ressamı Mehmet Siyah Kalem’e ithaf olunmuştu. Bunun gibi, gençliği ve olgunluk döneminin ilk yıllarında İlhan Usmanbaş, o yıllara damga vurmuş “Gerçeküstücülük” akımına da kayıtsız kalmayarak “Salvador Dali’den 3 resim” isimli bir beste daha ortaya koydu. Eser, 22 yaylı çalgı için, Ankara’da 1952-1955 aralığında dünyaya geldi. Yapıtın, bestecinin el yazısından çoğaltma başlıkları şöyleydi: “Las Tentationes de san Antonio”, “El Sentuaro”, “Angel Explotando Annonicamente.
Bunun gibi, sanatçının edebiyatla doğurgan flörtü de 1960’lara doğru öne çıktı. Sanatçı, Şiirli Müzik” adlı çalışmasını 1958’de ABD’nin New York kentinde bulunduğu esnada yazdı. Mezzo - soprano ve beş çalgı için üretilen bu yapıt, Ankara Devlet Konservatuarı kataloğuna alınarak, Koussewitzky Ödülü’nü de kazandı. Keza sanatçının “Un coup de dés” isimli bir diğer eseri, Stéphan Mallarmé’nin bu başlıktaki şiirinin hecelerinden türetilmiş sesli ve sessizler üzerine büyük koro ve orkestra için, Ankara’da 1959’da yazılmıştı. Sanatçı hemen ertesi yıl ise, “Repos d’été” ismiyle, Paul Eluard’ın şiiri üzerine yaylı dörtlü ve soprano için, Ankara’da bir eser daha dünyaya getirdi.
Sanatçı, “Boşluğa Atlayış” adlı, Keman solo ile flüt, İngiliz kornosu, kontrbas ve piyano için tek bölüm olarak Ankara’da 1965-66 aralığında bestelediği çalışmasıyla, Polonya’nın Poznan kentinde yapılan Wieniawsky Kompozisyon Yarışması’ndan Birincilik Ödülü aldı. Eser, dönemin Polonya Devlet Müzik Yayınları kataloğuna alındı.
Piyano, obua, vokal veya viyolonsel gibi belli başlı unsurlara adanmış pek çok bestesi bulunan İlhan Usmanbaş, ayrıca meslektaşı, dostu ve Devlet Sanatçısı Suna Kan’a adanan 1965-1968 tarihli “...ki Yalnızdırlar” isimli yapıtıyla gündemi tayin etti. Eser ilk kez 1968’de Radyo Kaydı olarak sunuldu.
Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ne özel bestesi bulunuyor
1950 ve 1960’ların sonlarına doğru çok sayıda çocuk tiyatrosu bestesi üreten Usmanbaş, Modern Cumhuriyet anlayışı ve Atatürk ilkelerine de duyarlığıyla bilinen bir sanatçıydı. Nitekim, kataloğunda yer alan “Kurtuluş Savaşı Adına”, TRT siparişi olarak dünyaya gelmiş ve ilk radyo kaydı: G. E. Lessing yönetimindeki Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası tarafından yapılmıştı.
Bunun gibi, Cumhuriyet dönemi ikinci kuşak bestecimiz Usmanbaş, “Gençliğe Hitabe”sinde, orkestra ve iki konuşmacı için Atatürk’ün “Gençliğe Hitabe”si üzerine yaratıcılığını ortaya koydu. T.C. Kültür Bakanlığı siparişi olan çalışma 1973’te Ankara’da bestelenirken, ilk kez Hikmet Şimşek yönetimindeki Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası tarafından yorumlanarak, bir yıl sonra alkış aldı. Yine, kendisinin Atatürk özdeyişine yasladığı “Yurtta Barış, Dünyada Barış” bestesi, büyük orkestra için bale müziği olarak İstanbul’da 1981’de ortaya kondu. Eserin ilk seslendirmesi, Besteci yönetimindeki Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası üyelerince, Ankara Radyosu Stüdyosu’nda 1982’de yapıldı. Keza, Usmanbaş’ın geç dönem projesi “Büyük Orkestra için Müzik” de, 4 Ocak 1993’te Ankara’da evinin önünde aracına konulan bomba ile katledilen Atatürkçü araştırmacı gazeteci, Cumhuriyet gazetesi yazarı Uğur Mumcu’nun anısına, 1996’da bestelenmişti.
Usmanbaş’ın karakteristik eserlerinden bir diğeri, “Parçalanan Sinfonietta” da, çeşitli çalgılardan oluşan orkestra için, Ankara’da 1967-68 yıllarında bestelendi. 1969’da İsviçre’de bir Bale Müziği ödülüne değer görülmüş usta sanatçının, 2014’te yitirdiğimiz şair, bestekâr ve ressam dostu Ertuğrul Oğuz Fırat’a adadığı, TRT kataloğunda bulunan bu sipariş çalışmanın ilk seslendirmesi ise, Hollanda’nın Utrecht kentinde, 1980’de gerçekleşti. Üretimiyle büyük çığır açmış olan Usmanbaş’ın 1970’lere damga vurmuş deneysel ve öncü çağdaş müzik dizisi “Raslamsallar” ise pek çoğu yine yıllar sonra ilk kez seslendirilmek üzere sanat tarihindeki yerlerini aldı.
Ece Ayhan’a, İlhan Berk’e notalı selâmlarıyla tarihe geçti
Sanatçının çağdaş Türk şiiri ile teması da bu süreçte hiç azalmadı. Nitekim, “Şenlikname” isimli eseri, beş solo, kadın korosu, arp, zil türü vurmalılar ve davul türü vurmalılar için, ressam ve şair dostu İlhan Berk’in aynı addaki şiiri üzerine 1970’te Ankara’da bestelenmiş ve Necil Kazım Akses’e adanmıştı, Yine, kendisinin “Bakışsız Bir Kedi Kara” isimli yapıtı, ses ve piyano için aynı yıl 1970’te yazıldı. Eser, şair Ece Ayhan’ın aynı addaki şiir demeti üzerine kurgulanmış ve ADK kataloğuna giren yapıtın ilk seslendirmesi, 1977’de Mesut İktu imzası ile yapılmıştı.
2000’de Boğaziçi Üniversitesi Fahri Doktora Unvanı’nı elde eden, 2004’te ise İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın 32’nci Uluslararası İstanbul Müzik Festivali’nde Yaşam Boyu Başarı Ödülü’ne değer görülen Usmanbaş ayrıca, 2011’de yine Festival adına sipariş olarak bestelediği “Konçerto”sunun Dünya Prömiyeri ile gündem yarattı. Bunun gibi, 2014’te de Hacettepe Üniversitesi Onursal Doktora Unvanı elde eden besteci Usmanbaş, yine sanat ve kültür tarihine iz bırakan “Gılgamış” Destanı’na da sesini kattı: “Gılgamış”, Orhan Asena’nın oyunu üzerine sahne müziği, koro ve vurmalılar için İstanbul’da 1983’te bestelendi. Eserin ilk seslendirilmesi yine aynı yıl, aynı kentte, Raik Alnıaçık şefliğinde icra olundu.
İlhan Usmanbaş, yapıtları ve kariyeriyle akademik araştırmalar ve tezlerin de odak noktası oldu. Sözgelimi sanatçının viyolonsel ve piyano eserlerinin özellikleri, 2021’de Barış Aygün ve Muzaffer Özgü Bulut tarafından büyüteç altına alındı. Yine, İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Yıllığı’nın 2020 tarihli bir çalışmasında, akademisyen Bilge Evrim Aydoğan “1950 öncesi Sürrealizm ve Müzik İlişkisi: Anlaşmazlıklar ve Yakınlaşmalar” adlı akademik özet - metninde, sanatçının 1950’lere damga vurmuş “Dali’den Üç Resim” isimli eserine odaklandı. Çalışma, aynı zamanda Aydoğan’ın da Doktora Tezi olarak kayıtlardaki yerini aldı. Bunun gibi, Usmanbaş’ın 1980 tarihli Hollanda Klarnet Dörtlüsü kaynaklı sipariş eseri “Monoritmica” üzerine bir diğer akademik inceleme de, akademisyen Deniz Yavuz imzasıyla Balkan Müzik ve Sanat Dergisi’nde 2019’da yayımlandı.
Öte yandan, MSGSÜ Araştırma Görevlisi Evrim Hikmet Öğüt ise, “Söz ve Sesin Sınırında Ece Ayhan Şiiri ve İlhan Usmanbaş’ın ‘Bakışsız Bir Kedi Kara’sı” adlı bir Yüksek Lisans Tezi hazırladı ve ilgili makale sosyal medya üzerinden kamuoyu ile ilk kez 2012’de paylaşıldı.
Öğüt çalışmasında, sanatçının edebiyat ve çağdaş müzik ilişkisini şöyle analiz etmişti:
“1965 yılında Ece Ayhan’ın dokuz şiirlik dizisi “Bakışsız Bir Kedi Kara”nın, De Yayınevi tarafından aynı adlı kitapta basılmasının ardından, İlhan Berk’in “Şenlikname”si ve Behçet Necatigil’in “Kareler ve Aklar” şiir dizisi, 1970 yılında Yeni Dergi’de üst üste yayımlandığında, Usmanbaş da kendi müziğinin o anki eğilimlerinin dilsel karşılığını bulmuş olur.
Kendi öznellikleri içinde, geleneksel şiirin sınırlarını gerek söz dizimi, gerekse biçim açısından zorlayan ve bir biçimde İkinci Yeni şiiriyle ilişkilendirilen bu üç şairin dilde getirdikleri yenilik, Usmanbaş’ın da parçası olduğu bir müzik evreninin doğrultusuyla kesişir. Bu “evren”, sosyal bilimlerden tarih yazımına, aktörün ve aktörler arasındaki etkileşimin öne çıktığı, “metnin” çoklu okuma ve anlamlandırmalara açıldığı bir tarihselliğe işaret etmektedir…”
Akademisyen Öğüt ayrıca, sanatçının bu odaklanma biçimini şöyle derinleştiriyordu: “1965-1970 yıllarında karşılaştığı şiirler, İlhan Usmanbaş’a, 1950’lerin sonlarından itibaren yöneldiği raslamsal uygulamaları yoğun bir biçimde vokal ses ortamına taşıma imkanı verir. Bu uygulamaları yapıtlar bağlamında incelediğimizde, şiir metinlerinin, kullanılacak raslamsallık yöntemlerinden (görece notasyon, seçme yapılar vs.), yapıtlarda vokal-çalgı ilişkisine ilişkin bütünsellik/bağımsızlık tercihlerine, kullanılan ses malzemesinin (aralıklar, modal yazı, mikrotonal ses ortamı vs.) seçimine ve müzik dışı unsurların (teatral etkiler) müziğe katılmasına dek pek çok noktada müzik açısından belirleyici bir pozisyona yerleştiği görülmektedir. Şiir metninin, çeşitli konuşma ve şarkı söyleme biçimleriyle okunması/söylenmesi ve yer yer parçalanması ise metnin doğrudan müziksel malzeme olarak kullanılmasına, başka bir deyişle, müziğe organik bir biçimde dahil olmasına olanak verir.”
100. yaş günü Kadıköy Süreyya Operası’nda kutlanmıştı
Hatırlanacağı gibi, Usmanbaş’ın 100’ncü doğum günü Darüşşafaka Cemiyeti’nin Kadıköy Süreyya Operası’nda 2021 yılı Aralık ayı sonunda düzenlenen özel bir konserle kutlanmıştı. Eşi Atıfet Hanım ile Rezidans Bağışcısı oldukları Cemiyetin de eğitim destekçisi olan sanatçı için 19 Aralık Pazar günü, Süreyya Paşa’nın Darüşşafaka Cemiyeti’ne emaneti Kadıköy Süreyya Operası’nda düzenlenen özel konsere, Usmanbaş’ın öğrencileri ve sevenleri eşlik etmişti.
Sunuculuğunu Sinema ve Tiyatro Oyuncusu Gülsen Tuncer Ayça’nın üstlendiği özel kutlamada; “Bugün burada, Türkiye Cumhuriyeti’nin yetiştirdiği en büyük sanat değerlerinden biri olan İlhan Usmanbaş hocamızın, 100’üncü yaş günü dolayısıyla bir araya geldik. Onun yaş gününü, en çok sevdiği, hayatını adadığı müzikle kutlamak; içinden geçtiğimiz bu zorlu günlerde ruhumuzu onun besteleriyle yeniden canlandırmak istedik" ifadeleri kullanılmıştı.
*** Yararlanılan öncü kaynaklar:
1- Wikipedia - wikipedia.org
2- İKSV Müzik Festivali Veritabanı
https://muzik.iksv.org/tr/festivaller/32-istanbul-muzik-festivali-2004
3- Sevda ve Cenap And Müzik Vakfı Resmi Sitesi - https://www.andmuzikvakfi.com/altin-madalya-18
4- Fazıl Say - Resmi Sosyal Medya (X) Hesabı
5- Akademisyen Deniz Yavuz’un İlhan Usmanbaş Yapıtı İncelemesi - https://dergipark.org.tr/tr/pub/bmsd/issue/51728/612619
6- İlhan Usmanbaş’ın Viyolonsel-Piyano Eserlerinin Özellikleri - İnceleme - https://dergipark.org.tr/tr/pub/ejmd/issue/63535/956653
7- Evrim Hikmet Öğüt’ün Usmanbaş ve Ece Ayhan Şiiri üzerine incelemesi - https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/757672
8- Bilge Evrim Aydoğan’ın ‘Sürrealizm ve Müzik’ ilişkisi üzerine incelemesi -
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1178505
9- Usmanbaş’a 100’ncü Yıl Kutlaması Haberi - https://www.igfhaber.com/yasam/ilhan-usmanbas-in-100-dogum-gunune-ozel-konser-183887
