Wall Street Journal Magazine tarafından düzenlenen ‘WSJ Innovator Awards’ gecesinde sunuculuk yapan ünlü stand up’çı Stephen Colbert,dünyaca ünlü müzisyen Billie Eilish’in “Hit Me Hard and Soft” turnesinden elde ettiği gelirlerden 11,5 milyon dolar bağışladığını açıkladı. Bağış, Changemaker Programı aracılığıyla iklim adaleti, karbon kirliliğini azaltma ve çevresel çalışmalar gibi alanlarda faaliyet gösteren projelere aktarılacak.

 

 

WSJ. Magazine tarafından 2011’den beri düzenlenen ‘‘WSJ Innovator Awards’ moda, sanat, edebiyat, eğlence, mimari, tasarım, teknoloji, müzik, bilim ve hayırseverlik gibi farklı alanlarda yenilikçi ve dönüştürücü isimleri onurlandıran prestijli bir etkinlik. Her yıl New York’taki Museum of Modern Art’ta gerçekleşen bu gala, kültür ve endüstri dünyasında fark yaratan kişileri bir araya getiriyor. Ödül töreni, Wall Street Journal’ın küresel izleyicisine yönelik en önemli etkinliklerinden biri olarak kabul ediliyor.

Billie Eilish, 2025 WSJ Innovator Awards’ta “WSJ Music Innovator Award” (Müzik Yenilikçisi Ödülü) ile onurlandırıldı. Ödül sanatçının müzikteki yenilikçi yaklaşımını, küresel etkisini ve özellikle son dönemdeki çevre dostu girişimlerini takdir etmek için verildi.

 

Eilish, ödülünü alırken yaptığı konuşmada, dünyanın içinde bulunduğu karanlık tabloya dikkat çekerek empati ve yardımın her zamankinden daha fazla önem taşıdığını vurguladı:

 

“Şu anda dünya gerçekten çok kötü ve çok karanlık bir dönemden geçiyor; ülkemizde insanların empatiye ve yardıma ihtiyacı var…”  

 

 

 

 

Eilish, konuşmasında yalnızca bağış kararını açıklamakla kalmadı; sahnedeki seçkin davetlilere ve özellikle milyarderlere yönelik dikkat çekici bir mesaj da verdi:

 

“Eğer paranız varsa, bunu iyi şeyler için kullanmanız ve ihtiyacı olan insanlara vermeniz harika olur. Hepinizi seviyorum ama burada benden çok daha fazla parası olan birkaç kişi var. Eğer milyarderseniz, neden milyardersiniz? Nefret yok ama paranızı dağıtın, gençler”

 

Eilish, bu sözleriyle hem esprili bir dil kullandı hem de servet sahibi bireyleri toplumsal sorumluluk almaya davet etti. İsim vermedi veya doğrudan kimseyi hedef göstermedi ancak etkinliğe katılan ünlüler arasında alanlarında yenilikçilik ödülüne layık görülen Hailey Bieber, Billie Eilish, Priscilla Chan, Mellody Hobson, Spike Lee, Ben Stiller, Nadège Vanhée, Chris Rock, Tory Burch, Questlove, Karlie Kloss gibi isimlerin yanı sıra film yapımcısı George Lucas, Meta’nın sahibi Mark Zuckerberg ve eşi Priscilla Chan bulunuyordu. Chan, hastalıkları önlemek ve tedavi etmek için bilimi ilerletme çalışmaları nedeniyle ‘Yılın Yenilikçisi Ödülü’ ile de onurlandırıldı. Eilish’in çağrısı sonrası konuklar alkışlarken Zuckerberg’in bu coşkuya katılmaması basında yer aldı. Ancak yiğidin hakkını verelim, sürekli eleştiriler almasına rağmen Mark Zuckerberg’in kişisel gelirinin çok büyük bir kısmını çeşitli kuruluşlara hibe ettiği ve son derece sade bir yaşam sürmeyi tercih ettiği uzun zamandır bilinen bir gerçek.

 

 

 

 

Eilish’in bağışı; gıda eşitliği, iklim adaleti ve karbon kirliliğinin azaltılması gibi kritik sosyal-çevresel alanlara yönlendirilecek. Bu bağışın büyük kısmı, sanatçının bir sosyal sorumluluk girişimi olan “The Changemaker Program” aracılığıyla dağıtılacak. 

 

Programın amacı; iklim adaleti, karbon kirliliğini azaltma, gıda güvensizliğiyle mücadele ve çevresel sürdürülebilirlik gibi alanlarda çalışan projeleri ve kuruluşları desteklemek. Program, Eilish’in müzik kariyerini sosyal etkiyle birleştirme vizyonunun bir parçası ve özellikle “Hit Me Hard and Soft” turnesi kapsamında satılan “Changemaker” biletlerinden elde edilen gelirle finanse edilmektedir.

‘Changemaker Program’ın faaliyetleri ve örnek projeler: 

 

‘YEAH Philly Solar Projesi’: ‘Changemaker Program’ aracılığıyla sağlanan hibe, Philadelphia’daki gençlik güçlendirme organizasyonu ‘YEAH Philly’nin yüzde 100 elektrik ihtiyacını karşılayan 12 kW’lık bir güneş enerjisi sistemi kurmasına olanak sağladı. Bu proje, RE-volv ve Good Energy Collaborative gibi kuruluşlarla ortak yürütüldü ve gençlere temiz enerji alanında eğitim fırsatları sundu. 

‘Reverb’ ile iş birliği: Program, müzik endüstrisinde karbon ayak izini azaltmayı hedefleyen ‘Music Decarbonization Project’ ve ‘Music Climate Revolution’ gibi girişimlerde yer alıyor. Bu projelerde Billie Eilish, Dead & Company ve Harry Styles gibi sanatçılarla birlikte çalıştı.

 

Billie Eilish’in 11,5 milyon dolarlık bağışı, müzik kariyerinin ötesinde sosyal ve çevresel duyarlılığının güçlü bir yansıması. Bu adım, sanatçıların toplumsal etki yaratma kapasitesinin ne kadar geniş olabileceğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Gıda eşitliği, iklim adaleti ve karbon kirliliği gibi küresel meseleler karşısında yapılan bu tür bağışlar, somut değişim yaratma potansiyeline sahip. Eilish, yalnızca maddi destek sunmakla kalmıyor; aynı zamanda kamuoyuna açık mesajlar vererek sosyal farkındalık yaratıyor.

 

 

 

 

Billie Eilish’in çevre duyarlılığı sadece bağışlarla sınırlı değil; sürdürülebilirlik ön planda. Sanatçı, konserlerinde karbon ayak izini azaltmak için bir dizi uygulama hayata geçiriyor. Toplu taşıma, bisiklet ve yürüyüş gibi seçenekleri hayranlarına öneriyor. Konser öncesinde hayranlara çevreci ulaşım yöntemlerini anlatan e-postalar gönderiyor. Phoenix ve Los Angeles konserlerinde, hayranların birlikte seyahat edebilmesi için belirli noktalardan otobüs seferleri düzenleyen sanatçı Google Maps ile iş birliği yaparak, konser alanlarına en az yakıt tüketen yolları gösteren yönlendirmeler sağladı.

Eilish, kâr amacı gütmeyen çevreci kuruluş ‘Reverb’ ile çalışıyor. Bu kuruluş, konserlerde sürdürülebilirlik uygulamalarını hayata geçiriyor: Artan yiyecekleri yerel gıda bankalarına bağışlama, kompostlama ve geri dönüşüm uygulamaları, su istasyonları kurarak tek kullanımlık plastik şişe kullanımını azaltma (şimdiye kadar 4 milyondan fazla plastik şişe önlendi). Eilish, sürdürülebilir turne yaklaşımı ile alakalı Rolling Stone’a verdiği röportajda şunları vurguluyor: “Sanatçılar, mekanlar ve hayranlar olarak çevremizi iyileştirmek için birlikte çalışmamız gerekiyor. Güneş enerjili canlı performanslardan daha sürdürülebilir turnelere kadar, ekibim her zaman gezegeni korumaya yardımcı olacak yollar arıyor.”.

 

 

Sürdürülebilirlik uygulamaları konser maliyetlerini etkiliyor, çünkü su istasyonları, kompost alanları, geri dönüşüm kutuları gibi ek ekipmanlar kuruluyor ve tabii bu altyapının kurulumu ve yönetimi için ekstra personel gerekiyor. Ancak Billie Eilish, turnelerinin karbon ayak izini dengelemek için karbon kredisi satın alıyor veya çevresel projelere bağış yapıyor. Hayranlara çevreci ulaşım ve sürdürülebilirlik hakkında bilgilendirme için ek iletişim kampanyaları yürütülüyor (örneğin e-postalar, yönlendirme sistemleri). Çeşitli kuruluşlarla yapılan iş birlikleri, konser bütçesine ek hizmet bedelleri getiriyor. Ancak bu maliyetler genellikle bilet fiyatlarına yansıtılmıyor; sanatçı ve sponsorlar tarafından karşılanıyor. Billie Eilish bu konuda özellikle hassas: “Gezegen için daha iyi bir şey yapmak, daha pahalıya mal olabilir ama bu bizim sorumluluğumuz.”

 

Eilish gibi sanatçılar karbon telafisi, su istasyonları, geri dönüşüm altyapısı gibi ek maliyetleri genellikle kendi bütçelerinden veya sponsor destekleriyle karşılıyor. Amaç, hayranlara ek yük bindirmeden çevre dostu bir etkinlik sunmak. Bilet fiyatları genellikle talep, mekan kapasitesi ve turne maliyetleri gibi faktörlere göre belirleniyor. Çevreci uygulamalar ek maliyet getirse de bu fark çoğunlukla genel turne bütçesine yayılıyor, tek bir bilet fiyatına yansıtılmıyor. Sanatçılar bu uygulamaları bir marka değeri ve sosyal sorumluluk yatırımı olarak görüyor. Dolayısıyla maliyet artışı, bilet fiyatını yükseltmek yerine uzun vadeli imaj kazancı için kabul ediliyor.

 

Billie Eilish’in sözleri ve eylemleri, müzik dünyasında sadece sanatsal değil etik bir dönüşümün de öncüsü olduğunu gösteriyor. Onun için yenilikçilik, sadece müzikte değil, gezegenin geleceğinde de anlam kazanıyor.