Köklerini Afrika’nın ritmik mirasından alan Black Coffee, elektronik müziğin evrensel diline kendi ruhunu kattı. Hayatının karanlık dönemlerini sesle aydınlatan sanatçı, Afro-House’un ışığında hem kendini hem de dünyanın müzik algısını dönüştürdü; sadece Güney Afrika’nın değil, küresel sahnenin en özgün seslerinden biri hâline geldi.

 

1976 yılında Güney Afrika’nın Umlazi kentinde doğan Nkosinathi Innocent Maphumulo, sahne adıyla Black Coffee müziğe olan tutkusunu çocuk yaşta keşfetti. 1990’da Nelson Mandela’nın özgürlüğünü kutlayan kalabalıkta geçirdiği bir kaza sonucu sol kolunu kaybettiğinde, müzik onun için sadece bir ifade biçimi değil aynı zamanda bir direnç ve özgürlük alanına dönüştü.

 

Caz eğitimi aldığı Durban University of Technology’de müzikal altyapısını güçlendiren Black Coffee, kariyerine Madala Kunene’nin arkasında vokalist olarak başladı. Ardından SHANA (Simply Hot and Naturally African) adlı Afro-pop grubuyla sahne aldı. 2004’te Red Bull Music Academy’ye seçilmesiyle uluslararası sahneye adım attı. 2005’te kurduğu Soulistic Music etiketiyle yayınladığı ilk albümü “Black Coffee”, Güney Afrika’nın caz ve R&B mirasını house müzikle buluşturan bir manifesto niteliğindeydi.

 

 

 

Black Coffee, bugüne kadar yayınladığı dokuz stüdyo albümü ile Afro-house türünün küresel temsilcisi hâline geldi. Kariyeri boyunca dört DJ Awards kazandı. 2015 yılında ‘Breakthrough DJ’ (Yılın Çıkış Yapan DJ’i) ödülünü kazandı. 2016’da ise ‘Best Deep House DJ’ (En İyi Deep House DJ’i) kategorisinde ödüle layık görüldü. Bu ödüller, onun Avrupa elektronik sahnesindeki yükselişini tescilledi.

 

Sanatçı Afrika kıtasındaki müzikal etkisini ‘MTV Africa Music Awards’ ile de pekiştirdi. 2015 yılında ‘Best Male Artist’ (En İyi Erkek Sanatçı) ödülünü kazandı. Bu ödül, onun sadece elektronik müzikte değil, Afrika müziğinin genelinde de güçlü bir figür olduğunu gösterdi.

 

2021’de Ultra Records etiketiyle yayımladığı “Subconsciously” albümü Pharrell Williams, Diplo, RyX, Usher ve David Guetta gibi isimleri bir araya getirdi. Albüm, 64. Grammy Ödülleri’nde ‘En İyi Dans/Elektronik Müzik Albümü’ kategorisinde ödüle layık görüldü ve Black Coffee, bu ödülü kazanan ilk Afrikalı DJ olarak tarihe geçti.

 

Afro House, Deep House, Melodic House ve Tech House gibi tarzları birleştiren R&B, jedi vokaller, klasik Afrika ritimleri ve jazz'ın etkilerini kullanarak şarkılarında duygusal ve dans ortamları yaratan Black Coffee’nin “Drive”, “DO 4 LOVE”, “Deep in the Bottom - of Africa”, “Never Gonna Forget”, “Superman”, “Not The Same”, “Ready For You (feat. Celeste)”, “We Dance Again” ve “You Need Me” şarkıları büyük beğeni aldı, "Superman" ve "We Dance Again" dünyaca ünlü oldu. Drake, Beyoncé ve Alicia Keys gibi dünyaca ünlü sanatçıları referans alarak müziğine evrensel bir etki kattı ve bu isimlerle yaptığı iş birlikleri müziğinin global sahnelerde de yankı bulmasını sağladı. Madison Square Garden’da kapalı gişe konser veren ilk Güney Afrikalı DJ olarak bir başka ilke daha imza attı.

 

Sayısız performansla adından övgüyle bahsettiren, elektronik müzik dünyasında bir ikon haline gelen ve egzotik melodileriyle büyük bir hayran kitlesine sahip olan Grammy ödüllü Black Coffee’nin 11 Ekim gecesi Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde gerçekleşecek performansı görsel ve işitsel bir şölen olacak. Sahne üstü ayakta düzenlenen etkinlikte kapılar saat 21.00’de açılıyor, performans ise 21.30’da başlıyor.