Bu sergi için Erek, Secession binasının cephesini ‘süslüyor’. Hoparlörler, binanın dış duvarlarına simetrik bir düzenle monte edilmiş. Hoparlörler, ikonik mimariyi sadece görsel olarak değil, akustik olarak da vurguluyor ve cepheyi duyulabilir bir yüzeye dönüştürüyor. Ritmik desenlerin sürekli döngüleri, binanın geometrisini ortaya çıkarırken aynı zamanda yeniden yapılandırıyor. Erek, görme engelli insanlar için trafik ışıklarına yerleştirilen ses kutuları gibi yönlendirme ve erişilebilirlik araçlarına atıfta bulunarak, algı politikasına, yani rehberlik, kontrol ve bakım sistemleri aracılığıyla mekanın nasıl düzenlendiğine de dikkat çekiyor. Binanın cephesine genellikle “sol” ve “sağ” anlamına gelen ‘L’ ve “R” harflerini yerleştirerek Erek, simetri üzerine, stereofonik sesin ikili kanalları, insanlarda ve birçok hayvanda işitmenin iki taraflı doğası, klasik mimarinin anıtsal cepheleri ve soyut siyasi yelpazeyi yapılandıran ideolojik bölünmeler arasında bir oyun daha sahneliyor.

 

 

 

 

Çağdaş sanat sergileri düzenleyen, sanatçılar tarafından yönetilen uluslararası bir kurum olan Secession, yeni yaratıcı fikirlerin sunulması ve günümüzün acil sorunlarının ele alınması için açık bir platform.