Dilan Balkay’dan trompet ziyafeti
Alternatif müziğin üretken ve özgün isimlerinden Dilan Balkay, 35. Akbank Caz Festivali kapsamında 7 Ekim Salı akşamı Bova’da sahne alıyor.
Suzan Somalı Sönmez
ssomalisonmez@gmail.com
İstanbul’un müzik damarlarından biri olan Bova, 7 Ekim Cuma akşamı çok özel bir buluşmaya ev sahipliği yapıyor. 35. Akbank Caz Festivali’nin “Caz Kulüpleri Gecesi” kapsamında sahne alacak olan Dilan Balkay’ın trompetin çocuk yaşta hayatına girmesiyle başlayan müzikal yolculuğu yıllar içerisinde vokal, prodüksiyon ve şarkı yazarlığıyla zenginleşti ve sanatçıyı Türkiye’nin alternatif müzik sahnesinde kendine özgü bir yere taşıdı.
Henüz 9 yaşındayken trompetle tanışan Balkay, klasik müzik eğitiminin ardından alternatif sahnede kendini yeniden tanımladı. 2018’den bu yana Dolu Kadehi Ters Tut grubunun canlı performanslarında trompet, klavye ve geri vokalleriyle yer alarak geniş bir dinleyici kitlesine ulaştı ancak müzikal kimliği, sadece eşlikçi olmanın ötesine geçti. Kendi müziğini yayınlamaya başlayan Balkay, kısa sürede dikkat çeken tekli ve iş birlikleriyle alternatif pop ve elektronik müzik arasında özgün bir köprü kurdu.
“KUYU”
İlk solo albümü “KUYU”, 2021 tarihinde yayınlandı. Sanatçının müzikal kimliğini derinlemesine ortaya koyan bir çalışma olarak dikkat çeken ve hem eleştirmenlerden hem de dinleyicilerden olumlu yorumlar alan albümde yer alan tüm söz ve müzikler Dilan Balkay’a aitti. Aranjeler ise Balkay ve Onur Güney Kumaş imzası taşıyordu.
“Kuyu”, “Sabaha Karşı”, “Hepsi Aynı” (feat. Onur Güney Kumaş), “Düş”, “Durmak İyi”, “Nasılsa”, “Karanlığa Döndüğüm Gün”, “Yok” ve “Yol Boyunca” adını taşıyan parçaların yer aldığı albümün çıkış teklisi “Karanlığa Döndüğüm Gün (KDG)”, Balkay’ın içsel dünyasını ve duygusal kırılmalarını sade ama etkileyici bir anlatımla yansıtıyordu. Canlı performansları da oldukça beğenilen parça, özellikle Zorlu PSM Studio’daki yorumuyla dikkat çekti.
‘Bedroom Production’ yaklaşımıyla yani ev stüdyosu ortamında üretilen “KUYU”, türler arasında geçiş yapan bir yapıya sahipti. Alternatif pop, elektronik, caz ve lo-fi dokuların bir araya geldiği albümün ardından Türkiye’nin dört bir yanında ve yurtdışında sahne alan sanatçı, performanslarında trompetin duygusal gücünü vokal anlatımıyla birleştirerek sahnede adeta bir hikâye anlatıcısına dönüştü.
“Mana EP”
Dilan Balkay, ilk albümünün ardından 2022’nin sonunda bu kez Deniz Tekin ve Geeva Flava ile birlikte hazırladığı, üç parçadan oluşan bir müzikal iş birliği projesi olan ve Balbazar Records etiketiyle yayınlanan “Mana” adlı üç şarkılık EP ile karşımıza çıktı.
“Aramayı Bırakınca”, “Bir Vahayı Deniz Sandım” ve “Geri Dönerim” adlı üç şarkıdan oluşan EP’nin teması, bir yolculuk anlatısı gibi ilerliyor; anlatıcı hem geçmişi hem de geleceği sorgularken, ‘vahayı deniz sanmak’ gibi metaforlarla içsel bir keşfe çıkıyordu.
Kayıtları Hayyam Stüdyoları’nda gerçekleşen projede trompette Dilan Balkay ve Yılmazcan Ersayın, klavyede Burak Erensoy yer aldı. Mix ve mastering işlemleri Aybars Gülümser tarafından yapılan EP, Dilan Balkay’ın trompet ve geri vokal katkısıyla duygusal anlatım gücünü kolektif bir müzikal yapıya taşıdığı önemli bir proje olarak dikkat çekti.
İkinci albüm yolda
Dilan Balkay’ın ikinci albümü, 2025 yılı içinde yayınlanması planlanan ve şimdiden merakla beklenen bir müzikal proje olarak şekilleniyor. Albümün ilk teklisi olan “Ekim Düşü”, 25 Ekim 2024’te dijital platformlarda dinleyiciyle buluştu ve Balkay’ın yeni dönem müziğine dair güçlü ipuçları sundu.
Albüm, Balkay’ın ilk albümü “KUYU”da olduğu gibi yine kendi söz ve bestelerinden oluşuyor. Bu kez daha elektronik altyapılarla örülü, trip-hop etkili bir ses dünyası kurmayı hedefleyen albümle aynı adı taşıyan ilk tekli “Ekim Düşü”nde trompet ve vokaller yine Balkay’a aitken, piyanoda Burak Erensoy’un katkısı dikkat çekiyor, Vokal kayıtları Şener Engin tarafından yapılan, prodüksiyon süreci Ufuk Kevser ile birlikte yürütülen, mix ve mastering işlemleri de yine Kevser tarafından yapılan albümün genel atmosferi melankoliyle romantizmin iç içe geçtiği, şehirli bir yalnızlık hissiyle örülü. Balkay’ın müziğinde bu kez daha fazla elektronik dokunuş, ambient geçişler ve vokal katmanları öne çıkıyor. Şarkı sözlerinde ise yine içsel sorgulamalar, duygusal kırılmalar ve gündelik hayatın şiirsel detayları yer alıyor.
Albümden yayımlanan ikinci tekli, 24 Ocak 2025 tarihinde dijital platformlarda dinleyiciyle buluştu. “N’apsam Olmaz”, adını taşıyan parça, Balkay’ın yeni dönem müziğinde daha fazla elektronik ve R&B etkisi taşıyan, alternatif pop çizgisinde ilerleyen bir örnek olarak öne çıkıyor. Söz, müzik, vokal ve trompet düzenlemeleri yine tamamen Balkay’a ait.
Albümün görsel dünyası da dikkat çekici: “Ekim Düşü”nün kapak tasarımı Afterwork tarafından hazırlanmış, sanatçı fotoğrafları ise Cemre Akın’a ait.
İkinci albümün tam adı ve çıkış tarihi henüz netleşmemiş olsa da, “Ekim Düşü” ile başlayan ve “N’apsam Olmaz” ile devam eden yeni dönem, Balkay’ın müzikal evreninde daha cesur, daha deneysel ve daha kişisel bir sayfa açıyor gibi görünüyor.
‘Caz Kulüpleri Gecesi’
Dilan Balkay’ın müziği, türler arasında gezinen ama hiçbirine tam olarak yerleşmeyen bir yapıya sahip. Caz, elektronik, alternatif pop ve deneysel sesler bir araya gelerek dinleyiciyi hem zihinsel hem duygusal bir yolculuğa çıkarıyor.
Müziğinde daha fazla deneysel öğeye yer vererek ses paletini genişletmeye devam eden Balkay, 35. Akbank Caz Festivali’nin “Caz Kulüpleri Gecesi” kapsamında 7 Ekim Cuma akşamı Bova’da sahne alacak.
Trompetin, vokalin ve duygunun iç içe geçeceği gecede sanatçıya sahnede üç yetkin müzisyen eşlik edecek. Gitarda Emirhan Özer, davulda Berke Köymen ve klavyede Burak Erensoy.
Emirhan Özer (Gitar): İstanbul merkezli müzik prodüktörü ve gitarist Emirhan Özer, FFW Creative Audio çatısı altında besteci ve yapımcı olarak çalışıyor; aynı zamanda caz festivallerinde sahne alan deneyimli bir müzisyen.
Berke Köymen (Davul): Amasya doğumlu davulcu Berke Köymen, İstanbul Bilgi Üniversitesi Müzik Bölümü mezunu. Mabel Matiz, Dolu Kadehi Ters Tut ve Cenk Esen gibi isimlerle sahne alan müzisyen caz ve alternatif sahnede aktif bir isim.
Burak Erensoy (Klavye): Geeva Flava grubunun kurucu üyelerinden Burak Erensoy caz, elektronik ve progresif türleri harmanlayan projelerde yer alıyor. Aynı zamanda DJ’lik ve solo prodüksiyon çalışmalarıyla tanınıyor.
Cazın doğaçlamaya açık yapısını Dilan Balkay’ın duygusal anlatımıyla birleştirerek dinleyicilere hem tanıdık hem de yeni bir ses evreni sunacak dörtlüyü İstanbul’un alternatif caz sahnesinde öne çıkaran şey; teknik ustalıkla duygusal derinliği bir araya getirmeleri ve her performansta müziği yeniden keşfetmeye açık olmaları.
