Funk Tribu’nun İstanbul çıkarması
Raven Projekt’in küratörlüğünde, Zorlu PSM %100 Studio’da gerçekleşecek Funk Tribu performansı, elektronik müziğin sınırlarını zorlayan bir deneyim vaat ediyor.
Suzan Somalı Sönmez
ssomalisonmez@gmail.com
Elektronik müzik sahnesi, son on yılda hem estetik hem de teknik anlamda büyük bir dönüşüm yaşadı. Bu dönüşümün en dikkat çekici figürlerinden biri, hiç kuşkusuz Funk Tribu. “Phonky Tribu” ile dünya çapında 100 milyonun üzerinde dinlenmeye ulaşan sanatçı, yalnızca bir prodüktör değil; aynı zamanda sesin karanlık tarafını yeniden tanımlayan bir vizyoner. 12 Aralık akşamı, Raven Projekt’in özenle hazırladığı bir atmosferde, Zorlu PSM %100 Studio’da Türkiye’deki ilk performansını gerçekleştirecek olan Funk Tribu, dinleyicilerini sıradan bir konserin ötesinde, ritmin ve duygunun iç içe geçtiği bir yolculuğa davet ediyor.
Bir fenomenin doğuşu
Kolombiya doğumlu ve Berlin merkezli prodüktör Funk Tribu, hipnotik ritimleri rüya gibi, eterik dokularla birleştiren türler arası, retro-fütüristik sound’u ile nu-trance hareketinin öncülerinden biri olarak öne çıkıyor. Bogotá’nın canlı müzik kültüründen köklenen Eduardo Jose Montañez Sanchez, ergenlik yıllarında makinelerin ve yazılımların sunduğu sınırsız yaratıcılık potansiyeline kapılarak elektronik prodüksiyonla deneyler yapmaya başladı.
Müzikal kimliği, klasik elektronik kalıpları reddeden bir yapı üzerine kurulu Latin Amerika kökenli sanatçı, kariyerinin başında minimal techno ve darkwave etkilerini harmanlayarak kendi özgün dilini oluşturdu. Bu dil, zamanla ‘Phonk’ estetiğiyle birleşerek hem underground hem de mainstream sahnede yankı buldu. Funk Tribu’nun parçalarında hissedilen yoğun bas frekansları, endüstriyel tınılar ve hipnotik vokal kesitleri, dinleyiciyi adeta bir elektronik labirentin içine çekiyor. Onun müziği, yalnızca kulaklara değil, zihne ve bedene de hitap eden bir deneyim.
Nostaljik öğeleri son teknoloji kulüp enerjisiyle harmanlayarak trance ve tekno’nun sınırlarını eşit ölçüde zorlayan ve Nu-trance sound’unun öncülerinden biri olarak dans pistlerini dünya çapında yeniden şekillendiren sanatçı ve son dönemde vizyonunu, ileriye dönük elektronik müzik için bir platform olan yeni kurduğu plak şirketi TRIBE ile daha da genişletiyor.
Sanatçının diskografisi, tekil parçaların gücünü ön plana çıkaran bir stratejiye dayanıyor. “Phonky Tribu”nun global başarısı, Spotify ve YouTube gibi platformlarda milyonlarca dinlenme ile taçlandı. Ardından gelen “Dark Frequencies” ve “Echoes of the Void” gibi tekliler, Funk Tribu’nun karanlık ve derinlikli sound anlayışını daha da pekiştirdi. Her parça, elektronik müziğin farklı bir yüzünü ortaya koyarken, sanatçının prodüksiyon becerisi ve detaylara verdiği önem, onu çağdaş elektronik sahnede ayrıcalıklı bir konuma taşıyor.
Funk Tribu’nun diskografisi, 2021’den itibaren elektronik müzik sahnesinde karanlık ve hipnotik bir çizgi izliyor. İlk büyük çıkışını 2021’de yayımladığı “Phonky Tribu” ile yaptı; bu parça kısa sürede 100 milyonun üzerinde dinlenmeye ulaşarak global bir hit haline geldi. Aynı yıl “The Midnight Club GT” EP’siyle hard trance ve phonk estetiğini harmanladı. 2023’te Part Time Killer ile ortak çalışması olan “Night Shades” EP’si, daha derin ve atmosferik bir yaklaşım sundu. 2024 yılı ise sanatçının üretkenliğinin zirvesi oldu: “Against All Odds” albümü, sekiz parçalık güçlü bir techno ve trance senteziyle kariyerinde dönüm noktası oldu. Bu dönemde yayımlanan tekliler arasında “All Of It” (feat. Lucy Dye), “DR34M$”, “I Got It For You”, “Most Wanted”, “New Wave” (ANDATA ile) ve Oliver Heldens & DIØN ile yaptığı “I WANT YOUR LOVE” gibi iş birlikleri yer aldı. 2025’te ise Funk Tribu, hız kesmeden “Azul”, “Hold On”, “On Repeat”, “OK SU KA” ve “Forbidden Voices” gibi parçalarla elektronik müziğin güncel trendlerini kendi karanlık imzasıyla yeniden yorumladı. Bu üretim hattı, sanatçının hem underground hem de global sahnede güçlü bir konum edinmesini sağladı.
Funk Tribu, henüz geleneksel müzik ödüllerinde boy göstermese de dijital platformlarda elde ettiği başarılar ve global etkinliklerdeki performanslarıyla bir fenomen haline geldi. Berlin’den São Paulo’ya, Tokyo’dan Los Angeles’a uzanan bir coğrafyada setleri elektronik müzik tutkunları için bir ritüel niteliğinde. Bu etki, yalnızca müzikle sınırlı değil; Funk Tribu, görsel sanat ve moda dünyasında da karanlık estetiğiyle ilham kaynağı olmayı sürdürüyor.
Zorlu PSM sahnesi
12 Aralık gecesi, Zorlu PSM %100 Studio’da kapılar 20.30’da açılacak ve saat 21.00’de sahne, Funk Tribu’nun karanlık ritimleriyle titreyecek. Elektronik müziğin geleceğine dair bir manifesto niteliğindeki performansta hipnotik groove’lar, yüksek enerjili geçişler ve beklenmedik ses katmanlarıyla dolu bir set, dinleyicileri hem fiziksel hem de zihinsel olarak harekete geçirecek. İstanbul, bu gece elektronik müziğin en karanlık ve en büyüleyici yüzüyle tanışacak.


