Geometrinin hipnotize eden hali
Arkas Sanat Alaçatı, Op Art akımının babası olarak tanınan Victor Vasarely’nin retrospektif sergisine ev sahipliği yapıyor. Lucien Arkas Sergi Salonu’nda kalıcı olarak izleyicilerle buluşan Arkas Koleksiyonu’nda Victor Vasarely (1906-1997) sergisi izleyicinin gerçeklik algısıyla oyunlar oynuyor.
Ege Işık Özatay
isik.ege@gmail.com
Oğullarım Sümer ve Pamir ile sahilden topladığımız çakıl taşlarını boyamak için terasa çıkmamızın üzerinden yalnızca birkaç dakika geçmişti ki cep telefonumdan daha önce duymadığım bir alarm sesi duyuldu. Ekranında “Aşırı ısınma”, “Cihaz çok sıcak” yazıyordu. Hemen yanımda elleri, dizleri boya olmuş çocuklarıma baktığımda başlarının hemen üstünde dönen siyah – beyaz küpleri fark ediyorum. Bu geometrik biçimler tamamen gerçek dışı, zihnimin benimle oynadığı bir oyun diye düşünürken yaşadığım ânın ne anlam ifade ettiğini aramaya başlıyorum. Anahtar kelimeler sıcak, yanılsama ve katmanlar. Fata morgana, optik bir doğa olayı olarak tanımlanıyor. Fata morgana yani serap, atmosferde ışık kırılmaları sonucu oluşan bir optik yanılsamayı özellikle çöllerde veya sıcak havalarda görülen uzaktaki bir cismin su gibi veya havada asılı gibi görünmesini sağlıyor. O an sadece çocuklara gördüğüm bu optik yanılsamayı anlatmak ve onları bu sıcaktan çekip çıkarmak istiyorum ki hava kendi halinde slalom yapan siyah beyaz küpler bana Victor Vasarely’in Alaçatı’da olduğunu hatırlatıyor.
Çeşme’nin ilk sanat merkezi
Biri altı diğeri iki buçuk yaşında olan oğullarımı Alaçatı’nın girişinde Arkas tarafından 30 yıl için kiralanan Arkas Sanat Merkezi’ne götürmeye karar veriyorum. Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas’ın ilgi alanı ve profesyonel yaklaşımı ile harmanlanarak bir araya gelen Arkas Koleksiyonu’nu sanatseverler ile paylaşmak isteği doğrultusunda kurulan Arkas Sanat Alaçatı, Çeşme’nin ilk sanat merkezi olma unvanının hakkını veriyor. Geçtiğimiz yıl açılan Arkas Sanat Alaçatı Art3 Mimarlık tarafından Alaçatı’nın tarihi dokusu gözetilerek tasarlanmış. Yapı bir avlu etrafında kurgulanmış içe dönük bir mekân kurgusuna sahip. İçe dönük mimari, kendisini yalın net duvar yüzeyleri ve masif kütlesi ile görünür kılıyor. Duvar yüzeylerinde açılan yırtıklar, kütlenin merkezindeki avlu boşluğu, tavan ışıklıkları, yayın mimariye gün ışığına ve zamana dayalı sürekli değişim gösteren mekânsal bir derinlik kazandırıyor.
Arkas Sanat Alaçatı’nın Lucien Arkas Sergi Salonu’nda kalıcı olarak izleyiciyle buluşan Arkas Koleksiyonu’nda Victor Vasarely (1906-1997) sergisi sanatçının form ve çizgilerin algılar yoluyla kavranıp izleyicide ‘hareket’ olgusuna nasıl dönüştüğünü gündeme getiriyor. Oğullarıma Op Art’ın temelini atan ve bu sanat akımının babası olarak kabul edilen Victor Vasarely’i bir masal kahramanına dönüştürerek anlatıyorum.
Op Art’ın doğuşu
Bir varmış bir yokmuş… 1906 yılının bugüne benzemeyen, serin mi serin bir gününde, Macaristan’ın Pécs şehrinde bir çocuk dünyaya gelmiş. Adı Victor Vasarely olmuş. Diğer çocuklardan farklıymış. Victor renkli taşlar toplar, o taşların üzerine düşen ışığı, gölgelerin nasıl titrediğini ve çizgilerin nasıl gözlerini yanıltabildiğini hayranlıkla izler dururmuş. Sanki dünyayı yalnızca görmekle kalmıyor çözmeye de çalışıyormuş. Büyüdükçe önce doktor olmak istemiş, tıp okumaya başlamış. Ama kalbinin derinliklerinden gelen ses başka bir şey söylüyormuş: “Senin yolun resimlerde, renklerde, çizgilerde…” Böylece sanatın büyülü ormanına dalmış.
1920’lerde Budapeşte’de Bauhaus esintisi taşıyan bir sanat okuluna girmiş. Çizgilerin sırrını, geometrinin dilini, ışıkla gölgenin dansını orada öğrenmiş. Artık fırçasını yalnızca boyaya daldırmıyor aynı zamanda matematik dilini de kullanıyormuş. Yıllar sonra yolu ışığın ve sanatın şehri Paris’e düşmüş. Orada klasik ressamların tabloları arasında dolaşırken kendi yolunu daha da net görmüş. Onun istediği şey insanlara huzur değil, bir göz oyunu sunmakmış. Tablolarına bakanların şaşırmasını, adeta hipnotize olmasını arzu ediyormuş. İşte o andan sonra mucize gerçekleşmiş: Op Art doğmuş!
Victor’un kareleri, daireleri, çizgileri öyle bir araya gelirmiş ki… Düz bir yüzey dalgalanır gibi görünür, sabit bir daire büyüyüp küçülür gibi olurmuş. İnsanlar tablolarına bakarken şaşkınlıkla gözlerini ovuşturur, tekrar bakar, yine inanamazmış. “Bu dair büyüyor mu, yoksa küçülüyor mu?”, “Baktığım düz bir yüzey mi, yoksa kavisli mi?” diye sorarlarmış. 1960’lara gelindiğinde adı dünyanın dört bir yanında duyulur olmuş. Eserleri sadece galerilerde değil, binaların duvarlarında, afişlerde, kumaşlarda hatta günlük hayatın içinde kendine yer bulmuş. Çünkü Victor için sanat yalnızca bir duvarda asılı kalacak bir resim değil; yaşayan, nefes alan bir dünyaymış.
1997 yılında gözlerini sonsuzluğa kapattığında geride yüzlerce eser bırakmış. Ama en büyük mirası resimlerinde değil, insanların gözlerinde gizliymiş: Çünkü o herkese göstermiş ki sanat sadece duyguları değil, bakışları da şaşırtabilirmiş. Böylece Victor Vasarely renklerin ve şekillerin sihirbazı, Optik Sanat’ın öncüsü olarak hafızalara kazınmış.
İşte 20. yüzyılın sanat dünyasında geometrik desenler ve optik illüzyonlarıyla arz-ı endam eden Victor Vasarely ile Arkas Sanat Alaçatı’da karşılaşıyoruz. Salon A: Lucien Arkas Sergi Salonu’nda sanatçının otuz çalışması yer alıyor. Bu çalışmalar mekâna altı ana başlık halinde yayılıyor. “Yeni Bir Dil Doğuyor”, “Op Art İlkeleri”, “Soyutlaşma Yolunda”, “Evrensel Yapılar”, “Teknolojik Dönüşüm” ve “Heykel”. Ayrıca Victor Vasarely’nin yaşamını, sanatıyla harmanlayan altı dakikalık bir video da sanatçı ile izleyici arasında organik bir bağ kuruyor. Sergide sanatçının 1959 yılında patentini aldığı Alphabet Plastique (Plastik Alfabe), optik illüzyonun ilk prensibi olan iki zıt renk olan beyaz ve siyahın kullanıldığı desenler, doğanın geometrisi, polikromatik grid üzerindeki dairesel deformasyonlara dayanan eserler, duvar halıları, akrilik boyalı ahşap yün ve alüminyumdan ürettiği heykeller izleyici karşısına çıkıyor.
Sümer ve Pamir’in illüzyon, op art, sayılar ve göz yanılmalarıyla ilgili soru bombardımanına tutulmuşken Arkas Sanat öğrenme programları hakkında bilgi alıyorum. Çocuklar için farklı yaş gruplarına yönelik sanat atölyeleri düzenlenene Arkas Sanat Alaçatı pazartesi hariç her gün ziyaret edilebilir.
