Glen Hansard’ın Türkiye’deki ilk sahne buluşması
Oscar ödüllü Glen Hansard, sokaklardan sahnelere uzanan müzikal yolculuğunun en samimi duraklarından birini 11 Kasım gecesi Zorlu PSM’de açıyor. Hansard, İstanbul’un ardından 13 Kasım’da Ankara’da sahne alacak.
Suzan Somalı Sönmez
ssomalisonmez@gmail.com
‘80’li yıllarda Dublin’in gri sokaklarında bir gitar sesi yankılanıyordu ne sahne ışıkları vardı ne de alkışlar. Bu ses, zamanla önce bir ülkenin ruhuna sonra da dünyanın kalbine dokunacaktı. Glen Hansard, müziğe sokakta başladı ama hikâyesi orada kalmadı. Şimdi yıllar süren albümler, ödüller ve sahnelerle dolu bir yolculuğun ardından 11 Kasım gecesi, ilk kez İstanbul’da sahne alıyor. Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde gerçekleşecek konser, Hansard’ın Türkiye’deki ilk canlı performansı olmanın ötesinde, İstanbul’la kuracağı yeni bir bağ olacak.
Glen Hansard’ın müziğe başlama hikâyesi, sokaklardan sahnelere uzanan samimi ve cesur bir yolculuğa dayanıyor. Hansard, 13 yaşında okuldan ayrılarak Dublin sokaklarında müzik yapmaya başladı. Bu erken yaşta aldığı karar, yalnızca bir meslek seçimi değil; hayatını müzikle ifade etme arzusunun bir yansımasıydı. Sokak müzisyenliği, Hansard’a hem sahne pratiği hem de dinleyiciyle doğrudan bağ kurma becerisi kazandırdı. Bu deneyim, ileride yazacağı şarkıların içtenliğini ve sahne performanslarının samimiyetini belirleyen temel oldu.
Glen Hansard
Hansard, bu dönemde Leonard Cohen, Van Morrison ve Bob Dylan gibi isimlerden ilham aldı; onların hikâye anlatıcılığı ve duygusal derinliği, Hansard’ın müzikal kimliğini şekillendirdi. Bu sokak kökenli başlangıç hem The Frames grubunu kurmasına hem de “Once” gibi projelerde gerçekçi ve etkileyici performanslar sergilemesine zemin hazırladı.
The Frames
Hansard’ın müzikteki ilk büyük adımı, 1990’da kurduğu The Frames ile geldi. Grup, İrlanda’nın alternatif rock sahnesinde kısa sürede kült statüsüne ulaştı. Grubun adı bile Hansard’ın hayatından bir iz taşıyor: Gençlik yıllarında arkadaşlarının bisikletlerini tamir eden Hansard’ın evinin bahçesi, eski bisiklet gövedeleriyle doluydu. Mahallede ‘The Frames House’ olarak anılan bu ev, grubun ismini belirledi. Bu kişisel ve samimi başlangıç, grubun müziğine de dürüst, içten ve hikâye anlatıcılığına dayalı bir tarz olarak yansıdı.
Grubun ilk albümü “Another Love Song”, 1991’de Island Records etiketiyle yayınlandı. Ardından gelen” Fitzcarraldo” (1996), “Dance the Devil” (1999), “For the Birds” (2001), “Burn the Maps” (2004) ve “The Cost “(2006) gibi albümler hem İrlanda’da hem uluslararası alanda büyük başarı kazandı. Özellikle “For the Birds” ve grubun canlı performanslarından oluşan bir derleme niteliğindeki ve Glen Hansard’ın vokalleriyle dikkat çeken 2003 tarihli “Set List”, İrlanda’da dörtlü platin satış rakamlarına ulaştı ve listelere 1 numaradan giriş yaptı.” Burn the Maps” ayrıca New York Times’ın ‘Yılın En İyi 10 Albümü’ listesine girdi.
Glen Hansard - The Frames
The Frames, yalnızca albümleriyle değil, sahne performanslarıyla da dikkat çekti. Bob Dylan’ın Avustralya ve Yeni Zelanda turnesinde açılış grubu olarak sahne aldılar. Grup üyeleri arasında Colm Mac Con Iomaire, Joe Doyle, Rob Bochnik gibi isimler yer aldı; bazı üyeler daha sonra Kíla gibi folk gruplarında da yer aldı. Grup, Dublin’in Grafton Street’teki sokak müzisyenliği geleneğinden doğan Mic Christopher gibi isimlerle de yakın iş birlikleri kurdu. Christopher’ın 2001’deki vefatının ardından düzenlenen Skylarkin’ anma konseri, The Frames’in müzikal dayanışma kültürünü gösteren önemli bir örnek oldu.
2006’da Hansard’ın “Once” filmiyle elde ettiği Oscar başarısı, The Frames’in uluslararası tanınırlığını daha da artırdı. Filmdeki “Falling Slowly” şarkısı, Hansard ve Markéta Irglová’ya ‘En İyi Orijinal Şarkı Oscar’ı kazandırdı. Bu başarı, Broadway’de sahnelenen “Once: The Musical” ile sekiz Tony Ödülü ve bir Olivier Ödülü ile taçlandı.
Glen Hansard’ın solo kariyerine ve diğer projelere yönelmesiyle birlikte The Frames zaman zaman sessizliğe bürünse de resmî olarak hiçbir zaman dağılmadı. The Frames üyeleri, özellikle özel konserler ve anma etkinliklerinde bir araya gelmeye devam etti. Bugün hâlâ aktif bir grup olarak zaman zaman sahneye çıkıyor ve Hansard’ın solo kariyerinde de ona eşlik ediyorlar. Grup, İrlanda müziğinin duygusal derinliğini, politik duruşunu ve sokak kökenli samimiyetini dünya sahnesine taşıyan bir müzikal anlatı olarak varlığını sürdürüyor.
The Swell Season
Hansard’ın müzikal yolculuğunda önemli bir diğer dönüm noktası ise, 2005 yılında Çek müzisyen Markéta Irglová ile birlikte kurduğu The Swell Season adlı ikili proje oldu. Bu birliktelik, 2006’da yayınlanan kendi adlarını taşıyan albümle başladı. Ancak asıl çıkışlarını, 2007 yapımı bağımsız film “Once” ile yaptılar. Filmde başrolleri paylaşan ikili, aynı zamanda filmin müziklerini de birlikte besteledi. Bu projeden çıkan “Falling Slowly” adlı şarkı, 2008 yılında ‘En İyi Orijinal Şarkı’ dalında Oscar Ödülü kazandı ve The Swell Season’ı uluslararası çapta tanınır hale getirdi.
Glen Hansard - The Swell Season
Ancak hem müzikal hem de kişisel ilişkileri zamanla sona erdi. 2011 yılında grup faaliyetlerine ara verdi. 2015’te kısa süreli bir araya gelseler de esas dönüşleri 2022 yılında gerçekleşti. Bu dönemde yeniden sahne almaya başlayan ikili, 2023 yılında “Forward” adlı yeni bir albüm yayımlayarak The Swell Season’ı yeniden canlandırdı.
Solo kariyer
2008’de Oscar kazanması Hansard’ı bir sokak müzisyeninden dünya çapında tanınan bir sanatçıya dönüştürdü. Ardından gelen Broadway uyarlaması “Once: The Musical”, ilk kez 2011 yılında New York Theatre Workshop’ta sahnelendi. Glen Hansard ve Markéta Irglová’nın bestelediği müzikleri temel alan bu yapım, 2012 yılında Broadway’e taşındıktan sonra büyük bir başarı elde etti.
Once The Musical
Müzikal, 2012 Tony Ödülleri’nde “En İyi Müzikal” dahil olmak üzere toplam sekiz ödül kazandı. Bu ödüller arasında “En İyi Erkek Oyuncu”, “En İyi Yönetmen”, “En İyi Müzikal Kitabı” ve “En İyi Orkestrasyon” gibi önemli kategoriler de yer aldı. Aynı yıl Drama Desk Ödülleri'nde de “En İyi Müzikal” seçildi. 2013 yılında ise müzikalin Broadway kadrosu tarafından kaydedilen albümü, Grammy Ödülü kazanarak “En İyi Müzikal Tiyatro Albümü” unvanını aldı. Ayrıca, Londra’daki sahnelemesiyle “Laurence Olivier Ödülü’ne de layık görüldü.
Hansard’ın solo kariyeri, içsel bir yolculuğun dışa vurumu gibiydi. 2012’de yayınlanan “Rhythm and Repose”, şarkı yazarlığındaki olgunluğunu gösterdi. 2015’te gelen “Didn’t He Ramble”, Grammy adaylığı ile taçlandı. Son albümü “This Wild Willing” (2019), Hansard’ın hem ses hem söz olarak en deneysel ve cesur işlerinden biri oldu. Albümde klasik müzikten İranlı müzisyenlere kadar uzanan bir yelpazede iş birlikleri yer aldı.
İstanbul’da ilk kez
Hansard, müziğini sadece albümlerde değil, sahnede de bir anlatı biçimi olarak kullanıyor. Carnegie Hall, Sydney Opera House, Montreux Jazz Festival, Newport Folk Festival, Lollapalooza gibi prestijli sahnelerde ve festivallerde performans sergileyen sanatçı, her konserini bir hikâye anlatımı olarak kurguluyor. İstanbul konseri de bu anlatının yeni bir durağı olacak.
11 Kasım gecesi, saat 20.30’da başlayacak konser Hansard’ın Türkiye’deki ilk sahne deneyimi olacak. Kapıların 20.00’de açılacağı Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi bu özel buluşmaya ev sahipliği yaparken Hansard’ın sesi İstanbul’un ritmine karışacak, müziğin zamanla yarıştığı, duygunun mekânla buluştuğu bir gece olacak.
13 Kasım’da Ankara’da
Glen Hansard, İstanbul konserinin ardından 13 Kasım 2025 Perşembe akşamı saat 20:30’da Ankara MEB Şura Salonu’nda sahne alacak. Piu Entertainment organizasyonuyla düzenlenen konserin biletleri dijital platformlarda satışta, Etkinlik alanı oturma düzenine sahip ve kapı açılışı saat 20:00 olarak planlanmış.


