Golden Horn Brass’ın müzik yolculuğu
2004 yılında Prof. Begüm Soydan tarafından kurulan Golden Horn Brass, Türkiye’nin ilk ve en uzun soluklu bakır nefesliler beşlisi olarak, klasik müzikten halk ezgilerine uzanan zengin repertuarıyla dinleyicileri büyülemeye devam ediyor.
Suzan Somalı Sönmez
ssomalisonmez@gmail.com
İngilizce’de pirinç anlamına gelen “Brass”, müzikte bakır ve çinko alaşımından yapılan nefesli çalgılar grubunu tanımlar. Bu alaşım hem dayanıklı hem de ses iletimi açısından çok uygun olduğu için tercih edilir. “Brass” çalgılar genellikle nefesle ve dudak titreşimiyle ses çıkarır. “Brass” ailesine dahil olan başlıca çalgılar trompet, French Horn olarak da anılan korno, trombon, tuba, euphonium, cornet ve genellikle bando müziklerinde kullanılan sousaphone. Bu çalgılar genellikle orkestralarda, bandolarda, caz gruplarında ve brass topluluğu gibi özel gruplarda kullanılır. “Brass Ensemble” yani Brass toplulukları ise genellikle 5 kişilik olur ve iki trompet, bir korno, bir Trombon ve bir tubadan oluşur. Golden Horn Brass gibi gruplar bu yapıya sahiptir ve klasik müzikten caz’a kadar geniş bir repertuarla sahne alırlar.
Brass çalgıları
2004 yılında Türkiye’nin önde gelen korno sanatçılarından Prof. Begüm Soydan tarafından kurulan Golden Horn Brass, Türkiye’nin ilk ve en uzun soluklu bakır nefesliler beşlisi olarak tanınıyor. Dev bir orkestranın gücünü kendilerinde toplamış bu bileği ve nefesi kuvvetli çekirdek ekip, bir araya geldikleri günden beri çalgılarındaki ustalıklarıyla en hassas, en kırılgan, billur tınıları ile müziği adeta altın bir kumaş gibi örüyor. Hem orkestra repertuvarında hem de eğitim alanında uzmanlaşmış seçkin müzisyenlerden oluşan topluluk, her konserlerinde karşımıza son derece zengin bir programla çıkıyor. Titizlikle hazırladıkları bu programların içinde Barok dönem ve klasik dönem eserlerinin yanı sıra, unutulmaz caz ve pop şarkıları, ayrıca halk ezgilerinin sofistike düzenlemeleri yer alıyor. Andante dergisinin 2014’te beşincisini düzenlediği Donizetti Klasik Müzik Ödülleri’nde “Yılın Oda Müziği Topluluğu” seçilen Golden Horn Brass, yurt içindeki sayısız konserin yanı sıra, yurt dışındaki birçok prestijli organizasyonda ülkemizi en iyi şekilde temsil ediyor.
Golden Horn Brass Kadrosu: Sinan Şirin (Tuba), Emre Berbergil (Trombon), Prof. Begüm Soydan (Korno), Julıan Lupu (Trompet), Renato Lupu (Trompet)
14 ve 15 Ağustos’ta Almanya’nın prestijli klasik müzik festivallerinden biri olan Schleswig-Holstein kapsamında 2 uluslararası konser verecek olan ve biletleri satışa çıktığı an tükenen bu konserlerin ardından rotasını tekrar Türkiye’ye çeviren Golden Horn Brass, 30 Ağustos Zafer Bayramı’na özel bir konserle bu kez Çanakkale Kültür Yolu Festivali’nin açılışını yapacak. Topluluğun kurucusu, Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı profesörü Begüm Soydan ile Golden Horn Brass konserlerini konuştuk.
Prof. Begüm Soydan
Ağustos ayında vereceğiniz yurtdışı konserlerinin biletleri tükendi. Bu ilgiyi neye bağlıyorsunuz?
Bu ilgi bizi hem gururlandırıyor hem de daha iyisini yapma konusunda motive ediyor. Müzik evrensel bir dil; biz de bu dili kendi köklerimizden besleyerek samimi ve güçlü bir anlatımla sahneye taşıyoruz. Dinleyicinin sahiciliğe olan hassasiyetiyle buluştuğumuzda, konser salonları doluyor, müzik ortak bir payda oluyor.
Farklı ülkelerde sahne almak müziğinize nasıl yansıyor? Seyirciyle kurduğunuz bağda neler değişiyor?
Her coğrafya bize yeni hikâyeler anlatıyor. Bazen bir bakış, bazen bir alkışla o bağ kuruluyor. Bu da doğrudan müziğimize yansıyor. Farklı kültürlerle karşılaştıkça, repertuarımızda ve yorumumuzda yeni renkler ortaya çıkıyor. Her sahne, bizim için hem bir sınav hem bir öğrenme alanı oluyor.
Repertuarınızı belirlerken uluslararası seyirciyi göz önünde bulunduruyor musunuz?
Kesinlikle. Dinleyiciyi tanımak, onunla ortak bir frekans yakalayabilmek çok önemli. Kimi zaman bir Anadolu ezgisini evrensel bir formda sunuyoruz, kimi zaman da klasik bir eseri kendi yorumumuzla yeniden şekillendiriyoruz. Önemli olan izleyicinin kalbine dokunabilmek; repertuarımızı da bu hedefle şekillendiriyoruz.
Çanakkale Kültür Yolu Festivali kapsamında, 30 Ağustos Zafer Bayramı’na özel vereceğiniz konser sizin için ne anlam taşıyor?
Bu konser bizim için sadece bir sahne performansı değil; aynı zamanda tarihimize, özgürlüğümüze ve ortak hafızamıza saygı duruşu. Çanakkale’nin simgesel gücüyle 30 Ağustos’un anlamı birleşince, sahnede sadece müzik değil, derin bir duygusal anlatım da oluyor.
Zafer Bayramı’na özel bir programınız var mı?
Evet, özel bir seçki hazırladık. Millî mücadelemizin ruhunu yansıtan, dinleyiciyi hem duygulandıracak hem de gururlandıracak bir repertuarla sahnede olacağız. Türk müziğinin köklerinden beslenen eserleri brass tınısıyla yeniden yorumladık.
Golden Horn Brass’i Ağustos Turnesi sonrası stüdyo kayıtları, disiplinler arası iş birlikleri ve uluslararası festivallerle dolu bir takvim bekliyor.
Festival atmosferi içinde Çanakkale’de sahne alacak olmanın sizde yarattığı duygular neler?
Çanakkale, müziği sadece notalarla değil, toprağıyla, tarihiyle ve sessizliğiyle de dinleten bir şehir. Orada sahne almak, adeta geçmişle bugünü müzikle buluşturmak gibi. Festival coşkusu bu duyguyu daha da büyütüyor. Bizim için unutulmaz bir deneyim olacak.
Bu yoğun turne döneminden sonra sırada neler var? Yeni kayıtlar, projeler ya da sürpriz iş birlikleri olacak mı?
Turne süreci bize hem yorgunluk hem de büyük bir birikim kazandırıyor. Bu dönemin ardından bu birikimi stüdyoya taşıyacağız. Yeni aranjmanlar, kayıtlar ve farklı disiplinlerle iç içe geçen, üzerinde titizlikle çalıştığımız bazı yeni projeler bizi bekliyor.
Hem yerli hem uluslararası sanatçılarla kurduğumuz bağlar sayesinde farklı türlerin iç içe geçtiği iş birlikleri yolda. Her biri, Golden Horn Brass’ın sınırlarını biraz daha genişletecek adımlar olacak.
Ekim ayında Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası tarihi salonda konserimiz olacak. Ayrıca kasım ayında Saint Petersburg’ da gerçekleştirilecek olan Silver Lyre Oda Müziği Festivali’ne davet aldık.
“Anadolu’da gidilmedik yer kalmasın…”
Prof. Begüm Soydan, 2004 yılında Türkiye’nin ilk uzun soluklu bakır nefesli beşlisi olan Golden Horn Brass’ı kurarak bir ilke imza attı ve toplulukla birlikte Avusturya, Fransa, İspanya, İsviçre, Almanya, Japonya gibi birçok ülkede konserler veren, Akbank Oda Orkestrası, Cemal Reşit Rey Senfoni, İstanbul Filarmoni, Tekfen Filarmoni, Borusan İstanbul Filarmoni gibi birçok önemli orkestrada görev aldı.
Yıllardır verdikleri eser siparişleriyle ve yaptırdıkları düzenlemelerle birçok Türk bestecisi için motivasyon kaynağı olan beşli, bir yandan da “eğitim konserleri” başlığı altında uzun yıllardır sürdürdükleri ve genç kitleleri müzikle buluşturup yetiştirmeyi hedefleyen etkinlikleriyle müziğin toplumsallaşmasına katkıda bulunuyor.
Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde ve ilköğretim okullarında bakır nefesli çalgıları tanıtmak amacıyla konserler düzenleyen Golden Horn Brass mottosunu Prof. Soydan şu sözlerle ifade ediyor:
“Anadolu’da gidilmedik yer kalmasın, herkes müziğimizi dinlesin istiyoruz. Özellikle türküleri çok sesli hale getirip bizden dinlemeleri için farklı bir tınıyla sunuyoruz. Çok beğeniliyor.”
