Göteborg’un yankısı sahneye çıkıyor
İsveç melodik death metalinin köklerine dönüş hareketi The Halo Effect, geçmişin izlerini bugünün enerjisiyle harmanlayarak 22 Kasım’da İstanbul’da sahneye çıkmaya hazırlanıyor.
Suzan Somalı Sönmez
ssomalisonmez@gmail.com
Metal dünyasında bazı buluşmalar vardır ki, sadece müzik değil, bir dönemin ruhu yeniden canlanır. 22 Kasım 2025 Cumartesi akşamı IF Performance Hall Beşiktaş’ta gerçekleşecek The Halo Effect konseri, tam da böyle bir an vaat ediyor. Epifoni ve Stagepass ortaklığıyla, %100 Metal katkılarıyla düzenlenen konser, ‘90’lar ve 2000’lerin başında tüm dünyada yankılanan Göteborg sound’unun ustalarını bir araya getiriyor.
2020’nin sessizliğinde, pandemiyle durma noktasına gelen müzik dünyasında beş eski dost, yıllardır konuşulan bir fikri gerçeğe dönüştürdü. Niclas Engelin ve Jesper Strömblad’ın gitarları, Mikael Stanne’nin öfkeli vokalleri, Peter Iwers’in bas çizgileri ve Daniel Svensson’un ritmik darbeleriyle The Halo Effect doğdu. Bu oluşumun ardındaki motivasyon, köklere dönmekti: O zamanlar çığır açan melodik death metalin özünü yeniden keşfetmek.
Peki, bu isimleri nereden tanıyoruz?
Niclas Engelin (Gitar)
1972 doğumlu Niclas Engelin, İsveç metal sahnesinin en deneyimli gitaristlerinden biri. Kariyerine 1990’larda başladı; In Flames, Gardenian, Passenger ve Engel gibi gruplarda çaldı. In Flames ile “Sounds of a Playground Fading”, “Siren Charms” gibi birçok albümde yer aldı. 2019’dan itibaren The Halo Effect’in kurucu gitaristi olarak aktif. Tarzı, melodik riff’leri ve güçlü ritmik yapısıyla Göteborg sound’unun temel taşlarından biri.
Jesper Strömblad (Gitar)
28 Kasım 1972 doğumlu Jesper Strömblad, melodik death metalin öncülerinden. In Flames’in kurucusu olarak türün DNA’sını yazdı. Ayrıca HammerFall, Dimension Zero, Sinergy, The Resistance gibi projelerde yer aldı. 2004’te Guitar World tarafından ‘Tüm Zamanların En İyi 100 Heavy Metal Gitaristi’ listesinde 70. sırada gösterildi. Bugün The Halo Effect’in yaratıcı motorlarından biri.
Mikael Stanne (Vokal)
20 Mayıs 1974 doğumlu Mikael Stanne, Dark Tranquillity’nin vokalisti olarak tanınıyor. Kariyerine gitarist olarak başladı, sonra brutal vokalde ustalaştı. 1994’te In Flames’in “Lunar Strain” albümünde vokal yaptı. Dark Tranquillity ile 13 albüm yayınladı; “The Gallery”, “Projector” ve “Fiction” gibi albümlerle türün evriminde kritik rol oynadı. The Halo Effect’te brutal ancak melodik vokalleriyle grubun kimliğini belirliyor.
Peter Iwers (Bas)
15 Mayıs 1975 doğumlu Peter Iwers, 1999’dan 2016’ya kadar In Flames’in bas gitaristi olarak tanındı. “Colony, Clayman, Soundtrack to Your Escape” gibi albümlerde yer aldı. Güçlü bas çizgileri ve melodik yaklaşımıyla grubun ritmik omurgasını oluşturuyor.
Daniel Svensson (Davul)
1977 doğumlu Daniel Svensson, 1998’den 2015’e kadar In Flames’in davulcusu olarak sahnede yer aldı. “Clayman”, “Come Clarity”, “Sounds of a Playground Fading” gibi albümlerdeki enerjik ve teknik davul performanslarıyla biliniyor. The Halo Effect’te ritmik gücü ve sert vuruşlarıyla grubun temposunu belirliyor.
Bu isimler, Göteborg melodik death metal sahnesinin altın çağını yaratmış müzisyenler. The Halo Effect, bu mirası modern bir yorumla yeniden sahneye taşıyor.
In Flames ve The Halo Effect
Kafaların biraz karışmış olması muhtemel. The Halo Effect’in elemanları aynı zamanda 1990’ların başında Göteborg’da kurulan ve melodik death metalin öncülerinden biri olarak türün küresel yükselişinde kritik rol oynayan İsveçli grup In Flames ile anılıyorlar.
Durum şöyle: Metal dünyasında bazen yollar ayrılır ama kökler aynı kalır. In Flames, Anders Fridén liderliğinde hâlâ aktif bir grup olarak albümler yayımlamaya ve turnelere devam ediyor. Ancak grubun geçmiş dönemlerinde yer alan isimler Jesper Strömblad, Niclas Engelin, Peter Iwers ve Daniel Svensson pandemi yıllarında bir araya gelerek yeni bir vizyonla The Halo Effect’i kurdu. Vokalde ise Dark Tranquillity’nin güçlü sesi Mikael Stanne var. Yani bu oluşum, In Flames’in bir devamı değil aksine, Göteborg melodik death metalinin köklerine dönüş hareketi. The Halo Effect, nostaljiye saplanmadan, geçmişin ruhunu bugünün enerjisiyle harmanlayan bir proje.
Köklerden geleceğe
2019’da kurulan The Halo Effect, 2022’de yayınladığı “Days of the Lost” ile sahneye güçlü bir giriş yaptı. Göteborg sound’unun köklerine dönüş niteliğindeki bu ilk albüm; klasik melodik riff’leri ve epik atmosferleriyle türün tutkunlarından tam not aldı. Ardından gelen ikinci stüdyo albümü “March of the Unheard” ise sadece bir devam değil, bir meydan okumaydı. Daha agresif tonlar, modern prodüksiyon ve güçlü vokal performanslarıyla dikkat çeken ikinci albüm, grubun hem teknik hem duygusal derinliğini ortaya koyarak, modern metal sahnesinde sağlam bir yer açtı. Her iki albümde de hissedilen şey, nostaljiye saplanmadan geçmişin ruhunu bugünün enerjisiyle harmanlama becerisiydi.
The Halo Effect, kısa sürede Avrupa metal sahnesinde dikkatleri üzerine çekti. Albümleri İsveç metal listelerinde zirveye yerleşirken, grup melodik death metalin yeniden yükselişinde bir mihenk taşı olarak görülüyor. Henüz kariyerinin başında olmasına rağmen, müzik basınında aldığı övgüler ve festival sahnelerindeki güçlü performansları, bu oluşumun geçici bir proje değil, kalıcı bir güç olduğunu kanıtlıyor.
Grubun en son yayınladığı şarkı, Mayıs 2025’te çıkan “Not Yet Broken” oldu. Bu parça, grubun ikinci albümü “March of the Unheard”ün Japonya baskısında bonus olarak yer almıştı, daha sonra dünya çapında dijital olarak paylaşıldı. Albüm, Ocak 2025’te yayınlandı ve “Detonate”, “What We Become” gibi güçlü parçalarla dikkat çekti.
Ayrıca Kasım 2025’te “Shoreline” adlı bir cover parçası da “We Are Shadows” isimli EP’nin son şarkısı olarak duyuruldu. Broder Daniel grubu, 90’larda İsveç’te gençlik kaygısını ve melankoliyi müzikle ifade eden bir grup olarak kültleşmiş, özellikle “Shoreline” parçası, İsveç müzik tarihinde bir ikon haline gelmişti. The Halo Effect’in EP’de Broder Daniel’in “Shoreline” şarkısını yorumlaması, melodik death metal kökenli bir grubun kendi şehirlerinin farklı müzik damarına selam göndermesi anlamına geliyor. Dolayısıyla “We Are Shadows” EP’si, Göteborg’un hem metal hem alternatif müzik mirasını onurlandıran bir proje.
Dijital başarı
The Halo Effect, dijital platformlarda da güçlü bir varlık gösteriyor. Spotify’da toplamda yaklaşık 50,8 milyon dinlenmeye ulaşan grup, aylık 243 binin üzerinde dinleyiciye sahip ve 111 bin takipçi ile kitlesini büyütmeye devam ediyor.
En çok dinlenen parçası “Shadowminds”, 10,9 milyon stream ile öne çıkıyor. Özellikle Helsinki, Stockholm ve Göteborg gibi şehirlerde yoğun ilgi gören grup, 2022’deki çıkışından bu yana melodik death metal sahnesinde dijital başarı grafiğini hızla yükseltti.
İstanbul’dan ne beklemeli?
Geçtiğimiz yıl ülkemizde In Flames ve Dark Tranquillity konserlerini düzenleyerek bu efsanevi sahnenin hayranlarıyla buluşmasını sağlayan Epifoni, şimdi ise bu iki grubun köklerinden doğan The Halo Effect'i Stagepass ile İstanbul’da ağırlayacak.22 Kasım’da IF Performance Hall Beşiktaş’ta sahne alacak The Halo Effect, sahne enerjisiyle İstanbul’da unutulmaz bir geceye imza atacak.
Grup genelde çekirdek kadrosuyla sahne alıyor. Ancak canlı performanslarda gitarist Patrik Jensen (2022’den beri turnelerde) ve davulcu Anton Roos (davul, 2023’te bazı konserlerde) da sahneye çıkabiliyor. Patrik Jensen, en çok The Haunted grubunun kurucusu ve ritim gitaristi olarak biliniyor, ayrıca Witchery gibi thrash/death metal projelerinde yer almış bir isim. Anton Roos ise özellikle Dark Tranquillity ile yaptığı performanslarla tanınıyor; modern melodik death metal sahnesinde güçlü teknik yapısıyla öne çıkıyor. İstanbul konserinde büyük olasılıkla orijinal kadro sahnede olacak ama Jesper Strömblad’ın bazı turnelerde sağlık nedeniyle sahneye çıkmadığı biliniyor; bu durumda Patrik Jensen’ı sahnede görebiliriz.
Biletleri, dijital platformlardan temin edilebilen ve 18+ yaş sınırı olan konserin kapı açılış saati 19.30, konser başlangıç saati ise 21.30.


