Norveç’in karanlık melodilerle örülü müzik sahnesinden doğan The Kovenant, 18 Eylül 2025’te İstanbul’da IF Performance Hall Beşiktaş sahnesinde hayranlarıyla buluşmaya hazırlanıyor. Bu özel konser, grubun kült albümü “Nexus Polaris”in baştan sona çalınacağı ve diğer ikonik parçalarının da seslendirileceği bir gece olarak duyuruldu. Prodüksiyonunu Duality Productions’ın üstlendiği etkinlik, metal müzik tutkunları için kaçırılmayacak bir deneyim vaat ediyor.

 

 

 

1992 yılında Hamar, Norveç’te Nagash Blackheart (daha sonra Lex Icon) ve Thanatos Blackheart tarafından ‘Covenant’ adıyla kurulan grubun ilk demosu “From The Storm Of Shadows” 1994’te yayımlandı. 1997’de çıkan ilk albüm “In Times Before The Light”, senfonik ve melodik black metal türünde dikkat çekici bir iş olarak müzik çevrelerinde yankı buldu. 1998’de Nuclear Blast etiketiyle yayımlanan “Nexus Polaris”, Norveç’in prestijli müzik ödülü Spellemannsprisen’i kazandı.

 

Kadrosuna Astennu, Sverd, Sarah Jezebel Deva ve efsanevi davulcu Hellhammer gibi isimlerin katılmasıyla adeta bir ‘metal süper grubu” haline gelen grup, İsveçli elektronik müzik grubu Covenant ile yaşadığı isim hakkı sorunları nedeniyle adını ‘The Kovenant’ olarak değiştirmek zorunda kaldı. Bu dönemde müzikal tarzlarında da radikal bir değişime giderek ‘space metal’ olarak tanımladıkları bir yöne evrildiler. 1999’da yayımlanan “Animatronic” albümü, endüstriyel metal etkileriyle dikkat çekti ve ikinci kez Spellemannsprisen ödülünü kazandırdı.

 

2003’te çıkan “SETI” albümüyle grup, Avrupa ve Amerika turnelerine çıktı. Ancak sonraki albümleri “Aria Galactica”nın çıkışı sürekli ertelendi.

 

Güncel kadrosunda Lex Icon (vokal, bas), Psy Coma (gitar), Hellhammer (davul), Angel (gitar) ve Sverd (klavye) yer alan grubun ayrıca “SETI Club” adlı bir EP’si de bulunuyor.

 

 

 

 

 

18 Eylül konseri, grubun uzun süredir beklenen geri dönüşünün bir parçası olarak görülüyor. Her ne kadar resmi bir turne duyurusu yapılmamış olsa da bu konserin Avrupa’da başka duraklarla desteklenmesi olası. İstanbul performansı hem nostaljik bir yolculuk hem de The Kovenant’ın evrimsel müzikal kimliğini yeniden keşfetme fırsatı sunacak.