Karsu Dönmez’in müzikle tanışması, sekiz yaşında televizyonda gördüğü bir piyanistin performansıyla başladı. O an, müziğin büyüsüne kapılan küçük Karsu ailesine “Ben de bunu yapacağım!” dedi. Hatay’ın Karsu köyünden Hollanda’ya göç eden ailesi, onun bu tutkusunu destekleyerek önce bir piyano kiraladı, ardından biriktirdikleri parayla ona bir piyano hediye etti. Karsu’nun parmakları tuşlarla dans etmeye başladığında, müziğe olan ilgisi kısa sürede yeteneğe dönüştü. İlk sahne deneyimini babasının Amsterdam’daki Kilim Restoranı’nda yaşayan Karsu, burada müşterilere piyano çalarak hem sahne özgüveni kazandı hem de dinleyicilerle bağ kurmayı öğrendi. Bu küçük restoran performansları, onu kısa sürede Hollanda’nın prestijli sahnelerine ve ardından dünya çapındaki konser salonlarına taşıyan bir kariyerin ilk adımı oldu.

 

Amerikan Büyükelçiliği bursuyla Rhode Island Üniversitesi’nde şan eğitimi alan sanatçı, 2010’lu yılların başında Concertgebouw, North Sea Jazz Festivali ve Carnegie Hall gibi sahnelerde yer aldı. 2012’de ilk albümü “Confession”, ardından 2015’te “Colors”, 2019’da “Karsu” ve 2022’de “Play My Strings” albümleri geldi. 2018’de “Karsu Plays Atlantic Records” projesiyle Ahmet Ertegün’ün hikâyesini sahneye taşıdı. 

 

 

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremleri, Karsu’nun hayatında derin izler bıraktı. Hatay’daki ailesinden 17 yakınını -halaları, kuzenleri, kuzen çocukları ve teyzesi gibi- kaybeden Karsu, bu büyük acıyı hem özel yaşamında hem de müziğinde dönüştürücü bir güç olarak yaşadı. Bu trajedinin ardından, yasını toplumsal bir sorumluluğa dönüştürdü. Hollanda’da düzenlenen yardım gecelerinde aktif rol aldı, bağış kampanyalarıyla milyonlarca euro topladı. Bu destekle, Hatay’ın Antakya ilçesine bağlı Serinyol Mahallesi’nde depremzede çocuklara umut ve ifade alanı sunmayı amaçlayan Serinyol Müzik Evi adlı bir müzik okulu kurdu. Karsu’nun müziği de bu süreçte daha derin, daha duyarlı bir hâl aldı. Konserlerinde ve sosyal medya paylaşımlarında sık sık “Unutturmayacağım” diyerek hem kayıplarını hem de bölgenin acılarını gündemde tutmayı sürdürdü. Deprem sonrası yaptığı açıklamalarda, müziği artık sadece bir sanat değil, bir iyileşme ve dayanışma aracı olarak gördüğünü vurguladı.

 

Türkiye’de Zorlu PSM, Akbank Caz Festivali, Ankara Caz Festivali gibi etkinliklerde sahne alan sanatçı 2024’te evlendi, 2025’te anne oldu ve son albümü “Tabula Rasa”nın ilk teklisi “Una Corda” ile yepyeni bir döneme adım attı.

 

 

 

Karsu’nun müziği uzun süredir caz, soul, Türk müziği ve klasik altyapılar arasında özgürce dolaşıyor. Ancak “Tabula Rasa” ile birlikte bu dolaşım, daha bilinçli bir arayışa dönüşüyor. Hem kişisel hem sanatsal olarak yeni bir başlangıç arayan Karsu, albümde yeni bir ses dili kuruyor. “Una Corda” ile başlayan bu yeni dönem, onun müziğinde sessizliğin bile bir anlam taşıdığı, her notanın bir içsel yankı olduğu bir evreyi işaret ediyor.

 

Latince’de “boş levha” anlamına gelen “Tabula Rasa”daki her şarkı, Karsu’nun son yıllarda yaşadığı dönüşümün bir yansıması olarak kurgulanmış. Karsu, bu kavramı hayatında yaşadığı kırılma noktalarının ardından yeni bir sayfa açmak için seçtiğini söylüyor. Albümdeki parçalar, bu duygusal geçişi yansıtıyor. 

 

 

Eylül 2025’te yayınlanan albüm, Türkçe hem İngilizce 11 parçadan oluşuyor ve yaklaşık 38 dakika sürüyor. “Una Corda”, “Son Defa”, “Sar ve Öp”, “Ah Bebeğim”, “Zaman”, “Novel”, “Boy in Milano”, “Haklıydım”, Money”, “Ahey” ve “Blues” adını taşıyan parçalar,ın yer aldığı albümün prodüksiyon süreci Karsu’nun kontrolünde gerçekleşmiş. Karsu, söz yazarı ve besteci olarak albümün neredeyse tüm parçalarında aktif rol üstlenmiş. Bunun yanı sıra albümde şu isimler de dikkat çekiyor:

Kalben; “Una Corda”, “Son Defa”, “Haklıydım” gibi parçalarda söz yazarı olarak yer alıyor. Elif Nun; “Ah Bebeğim”, “Zaman”, “Ahey” gibi parçalarda söz katkısı sunuyor. Esin Aydıngöz; albümün genelinde aranjör ve besteci olarak önemli bir rol üstlenmiş. Karsu’nun uzun süredir birlikte çalıştığı Hollandalı müzisyen Marten Anne Jeninga, albümde birçok parçanın bestesinde yer alıyor. Morien van der Tang, Yishay Glück, Mathias Janmaat gibi uluslararası müzisyenler de albümün çeşitli parçalarında besteci olarak katkı sunuyorlar.

 

 

Albümün ilk teklisi “Una Corda”, adını piyanodaki en ince pedalın İtalyanca karşılığından alıyor. Tek bir telin titreşimiyle başlayan bu parça, Karsu’nun müziğinde sadeleşmenin, arınmanın ve yeniden doğuşun simgesi. Bu kez daha az süs, daha çok öz var. Şarkı, hem teknik olarak hem de duygusal olarak bir geçiş anı gibi; geçmişin karmaşasından sıyrılıp geleceğin dinginliğine yönelen bir adım.

Caz, pop, blues ve elektronik müziğin çağdaş dokunuşlarla harmanlandığı bir ses evreni sunan albümde Karsu, prodüksiyonun yanı sıra ve klip senaryolarında da aktif rol almış. “Una Corda” klibinin senaryosunu da kendisi yazmış. Karsu’nun Marten Jeninga ile birlikte bestelediği, sözlerini ise Kalben’in yazdığı “Una Corda”nın prodüktör koltuğunda yine Karsu ve Jeninga var. Parçada davullarda Willem van der Krabben, gitarda Jessy Hay, kemençede ise Emine Bostancı yer alıyor. Klip yönetmenliğini Karsu üstlenirken, senaryo ve stil tasarımı da ona ait. Yardımcı yönetmen olarak Mike Schrama’nın görev aldığı klibin görüntü yönetmenliği Neldrik Martis tarafından yapılmış. Kurgusu Arthur de Weerdt, ışık tasarımı Serhan Efe imzası taşıyan klibin set tasarımı ise Nora Schrama ve Birgül Dönmez’e ait. Ooyuncu olarak Selay Kaya’nın yer aldığı klibin görsel dünyasında nar, gül gibi kişisel ve kültürel anlamlar taşıyan semboller kullanılıyor; nar bereketi, gül ise Karsu’nun annesini simgeliyor. 

 

 

 

Karsu, müziğinde her zaman bir iç sesin peşinden gitmeyi seçti. Şimdi o ses, yeni bir sayfaya dönüşüyor. 30 Ekim itibarıyla Türkiye turnesine başlayan sanatçı, sadece sahneye değil kendi iç dünyasına da yeniden adım atıyor. Musicarium & Y Kültür Sanat organizasyonuyla İstanbul’dan başlayıp Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya gibi şehirlerde devam edecek olan konser serisi Karsu’nun hem eski hem yeni şarkılarını yeniden yorumladığı bir sahne anlatısına dönüşecek. 

 

 

• 30 Ekim 2025 - İstanbul

İstanbul Kongre Merkezi, Harbiye Oditoryumu - 21.00

• 31 Ekim 2025 - İstanbul

İstanbul Kongre Merkezi, Harbiye Oditoryumu - 21.00

• 2 Kasım 2025 - Eskişehir

Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi - 20.30

• 4 Kasım 2025 - Bursa

Merinos AKKM Osmangazi Salonu - 20.30

• 6 Kasım 2025 - İzmir

Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu - 21.00

• 8 Kasım 2025 - Ankara

ATO Congresium Kongre ve Sergi Merkezi - 21.00

Altı şehirde gerçekleştirilecek konserlerin biletleri Biletinial, Mobilet ve Passo gibi platformlardan temin edilebiliyor. Fiyatlar şehir ve kategoriye göre değişebiliyor ve 6 yaş altı çocuklar konsere alınmıyor.