Maximilian Cem Haberstock’un Antalya günlüğü
21 yaşındaki orkestra şefi, piyanist ve besteci Maximilian Cem Haberstock, Antalya’da Mozart’ın “Don Giovanni”sinin ikinci temsilini ve yeni yıl konserini yönetirken, kariyerinin erken dönemindeki operatik cesaretini, podyumda kurduğu gençlik orkestrası vizyonunu ve Avrupa sahnelerindeki yankısını aynı anda sahneye taşıyor.
Suzan Somalı Sönmez
ssomalisonmez@gmail.com
Antalya Devlet Opera ve Balesi’nin aralık takviminde bir genç şefin enerjisi parlıyor: Maximilian Cem Haberstock, 16 Aralık’ta Mozart’ın “Don Giovanni”sinin ikinci temsilinde orkestra çukurunun nabzını tutacak; ardından 27 ve 29 Aralık’ta “Viyana esintili” bir seçkiyle yeni yıl Konserleri’ni yönetecek.
Kendi kuşağının en dikkat çekici şeflerinden biri olarak anılan Haberstock, Türkiye’ye üçüncü gelişinde yalnızca sahneye değil, sahnenin etrafında büyüyen bir dinleyici topluluğuna da hitap ediyor.
Mozart’ın iki yüzyılı aşan dramatik gerilimini Antalya orkestrasının rengiyle buluşturmak, hem repertuvarın tarihsel ağırlığını hem de bir genç şefin güncel anlatım cesaretini aynı karede göstermek anlamına geliyor. Bunu izlemek isteyenler için kurumun bilet sayfası, temsillerin teknik kurallarını ve satış takvimini net biçimde sunuyor.
İlk kıvılcım
Münih’te Türk bir anne ile Alman bir babanın çocuğu olarak dünyaya gelen Haberstock, altı yaşında piyano, dokuz yaşında bestecilik merakı, on yaşında ise şefliğe duyduğu ilgiyle çizgisini belirlemişti. Ergenlik yıllarında Mariss Jansons’un yakın mentorluk çemberinde çalışması, müzikal disiplinini ve orkestrayla kurduğu iletişimi erken yaşta derinleştirdi. Carnegie Hall’deki uluslararası çıkış ve Lang Lang ile Schloss Bellevue’de Almanya Cumhurbaşkanı için verdiği konser, onu yalnızca bir “yetenek” olmaktan çıkarıp canlı sahne anlatısının aktörü yaptı.
Münih Müzik ve Sahne Sanatları Üniversitesi’nde Prof. Thomas Böckheler (piyano) ile Prof. Kay Westermann (kompozisyon) eşliğinde süren eğitimine, Dresden’de Prof. Georg Christoph Sandmann’la şeflik çalışmaları eşlik ediyor; bu akademik omurga, podyumda sergilediği pratik sezgiyle birleşiyor.
Operada erken adımlar
Haberstock’un opera şefliği, henüz 18 yaşındayken Romanya’da Bizet’nin “Les Pêcheurs de Perles” (İnci Avcıları) ile başladı. Bu başarı onu Bulgaristan’ın Plovdiv Operası’na taşıdı ve kısa sürede Bizet’nin “Carmen’i ile Strauss’un “Die Fledermaus” (Yarasa) operetini yönetmesine olanak sağladı. Bu erken operatik deneyim, dramatik gerilim ile orkestral dokuyu dengeleme refleksini geliştirerek, Antalya’daki Don Giovanni podyumuna doğal bir devamlılık kazandırıyor.
Kasım 2022’de Craiova’daki Oltenia Filarmoni Orkestrası ile Beethoven’ın 9. Senfonisi’ni yöneten Haberstock, bu performansın ardından orkestranın özel davetiyle 2023/24 ve 2024/25 sezonlarında ‘Baş Konuk Şef’ olarak görevlendirildi. Bu erken yaşta gelen kurumsal güven, genç şefin jestikülasyonunun yanı sıra, orkestranın kültürel dokusuyla kurduğu sürdürülebilir diyaloğu da görünür kılıyor.”
Münih Genç Filarmoni
Genç bir şef için en cesur hamlelerden biri, kendi orkestrasını kurmakt olabilir. Ancak Haberstock’un 2019’da temellerini attığı Junges Philharmonisches Orchester München (Münih Genç Filarmoni Orkestrası), bugün 20’den fazla ülkeden seçkin genç müzisyeni bir araya getiren ve Avrupa sahnelerinde yankı uyandıran bir topluluk. 2023’te Alban Gerhardt, 2024’te Daniel Müller-Schott ile sahne paylaşan orkestra, 2025 baharında Salzburg Mozarteum’un Büyük Salonu ve Münih Herkulessaal’de Beethoven merkezli bir turneyle salonları doldurup ayakta alkış aldı. Alman basını bu girişimi, genç bir şefin romantik Alman ses idealiyle akademik skor-pozitivizmin dışına taşmasını ‘tazeleyici bir cesaret’ olarak yorumluyor; Münih merkezli yazılar ise orkestranın doğuşunu ve Haberstock’un üstlendiği organizasyon yükünü ayrıntılarıyla resmediyor.
İzmir, Eskişehir, Bursa ve şimdi Antalya
Haberstock’un Türkiye yolculuğu, 2024 Nisan’ında İzmir Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde başladı. 2025 Mayıs’ta Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası ile Schumann ve Mozart ekseninde sürdü. Kasım 2025’te ise Bursa Devlet Senfoni Orkestrası ile Wagner ve Beethoven sayfaları açıldı. Bu çizgi, Antalya’daki opera ve yıl sonu konserleriyle Akdeniz’e doğru genişlerken, genç şefin Türkiye’deki ‘tutku ve cömertlik’ vurgusu, yerel müzisyenlerle kurduğu güçlü bağı görünür kılıyor.
Kültür portallarının üçüncü buluşma olarak duyurduğu Antalya konserleri, Haberstock’un Türkiye sahnelerinde giderek derinleşen bir iz bırakmasının işareti.
Haberstock, bugün için canlı performansla kimlik kazanan bir isim. Kimi şeflerin plak şirketleriyle kurduğu ‘diskografi’ zinciri yerine, o; Verbier Festivali’nden Gstaad Conducting Academy’ye uzanan çizgide podyum deneyimini derinleştiriyor. Resmî kanalında Beethoven, Brahms ve Mendelssohn yorumlarını konser kayıtlarıyla erişime açması, çağdaş klasik müzikte ‘an’ın enerjisine yaslanan bir görünürlük tercihinin altını çiziyor.
Viyana rüzgârı ve Mozart
Antalya’daki Yeni Yıl Konserleri için ‘Viyana esintili’ bir program notu, beklentiyi Strauss ailesinin valsleri, geleneksel polkalar ve galoplar ekseninde kuruyor. Ancak Haberstock’un dramaturjisi, bu zarif repertuvara çağdaş bir hız ve dinamik kontrast katma eğilimi taşıyor. Don Giovanni’de ise orkestra çukurunun teatral sorumluluğu, koro ve bale bileşenleriyle tam bir sahne mekaniği içinde şekillenecek; bu, genç bir şefin ritmik disiplin ile dramatik kıvrımı aynı elde tutma becerisini gözler önüne seriyor.
Haberstock’un biyografisi, ‘önce öğren, sonra kur, ardından yönlendir’ ilkesini somut biçimde gösteriyor: Üniversitede derinleşen disiplin; genç orkestra projesiyle kurumsallaşan vizyon; Avrupa turneleriyle güçlenen sahne dili… Bu yol haritası, erken olgunluk kavramını romantize etmeden, haftalık prova programlarının ve sahne lojistiğinin emeğiyle açıklanıyor. Antalya’nın aralık gecelerinde bir baton, sahnedeki her nefesin zamanını belirlerken; kariyerinin başında ama müzikal çizgisi net bir şefin imzası görünür oluyor. Don Giovanni ile tiyatronun gölgesine, Yeni Yıl konserleriyle ışığın dansına bakan bu iki pencere, Haberstock’un bugününü olduğu kadar yarınının da habercisi: gençlik ile gelenek arasındaki o ince hat üzerinde yürümek ve dinleyiciyi o çizgide bir ses dünyasına davet etmek.
Program
16 Aralık 2025’te Mozart’ın “Don Giovanni” operasının ikinci temsili, saat 20.00’de Haşim İşcan Kültür Merkezi Opera Sahnesi’nde sahnelenecek. Yaklaşık 160 dakika sürecek konser, 7 yaş üstü izleyiciler için uygun.
Yeni Yıl Konserleri ise 27 ve 29 Aralık akşamları yine Haşim İşcan Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek, program Viyana esintili eserlerden oluşacak.
Biletler Antalya Devlet Opera ve Balesi gişelerinden ve biletinial.com gibi online platformlardan temin edilebilir. İndirimli bilet uygulamaları ve iade koşulları kurumun resmi duyurularında yer alıyor.


