Megadeth ile 'Geleceğe Dönüş'
Metal efsanesi Megadeth'in Küçükçiftlik Park'taki konserinde grup ve hayranları, unutulmaz gecede birlikte bir zaman yolculuğuna çıktılar. Yakında yayınlanacak albümlerinden şarkı duyamamak uhde kaldı belki içimizde; ama bunun son olmadığı müjdesinde bulduğumuz teselli örttü onun da üzerini.
ONUR DİNÇER
Megadeth’in 2025 konserini yazmaya aynı yerdeki 2024 konserlerinden başlamak gerekir. İstanbul’da geçen sene hayranlarıyla olan buluşmaları, ülke konser tarihinin en hararetli bilet tartışmalarından birini ortaya çıkarmıştı. Keza, bu seneki etkinliğin giriş, gelişme ve sonucu da bu kaynaktandır.
2024 Haziran’ında Küçükçiftlik Park’taki etkinliğe bilet almak isteyen MetalHead’ler arasında, yalnızca online’da hızlı bin’ler başarı sağlayabildi. Grubun ‘Seçme ve Yerleştirme’sinde sorular beklenmedik yerden olmasa da, sınav süresi oldukça kısaydı. Genel kanaat, satışa çıktıktan sadece 15 dakika sonra tüm biletlerin tükendiğiydi.
15 bin kişi konsere giden şanslıları oluştururken, bir diğer 15 bin ise bundan mahrum kaldı. Bilet satış sisteminden, etkinlik için seçilen yere kadar pek çok şey, medyada ve sosyal medyada uzun süre tartışma konusu oldu. Elbette tüm bu yaşananlardan grubun habersiz olduğu düşünülemezdi.
En popüler dönemlerinde olmasalar da, hala İstanbul’da bir stadyumu doldurabileceklerini gören Megadeth, bir sonraki seneye yarım stat kapasitesinde bir konser daha koyarak iki senede bir stadyum dolusu insanı toplamış oldu. Kendisini yanlış bir geçmişte, yanlış sonuçlara yol açan Marty McFly gibi hisseden Dave Mustaine; 1 sene evvele giderek yaptığı tamiratı takiben, yeniden ışınlandığı bir gelecekte sahnedeydi bu kez geçtiğimiz günlerde.
*****
Konser tanımı gereği, müzisyenlerin eserlerini dinleyenler önünde icra etmesi ise de; heavy metal konserleri bu tanıma sığmayan çok daha komplike olaylar. İzleyen ve icra edenin zaman zaman yer bile değiştirebildiği bu güzide icatta ‘headbang’, ‘pogo’, ‘wall of death’, ‘stage diving’ gibi türe özgü ritüeller, etkinliği başka bir boyuta sürüklüyor.
Ülkemizdeki sert konserlerin son on beş yılında bu ritüellerin icrasında bir zayıflama herkesin malumu. Dolayısıyla bu durum metal buluşmalarını normal konserlere benzeştirmekte, sıradanlaşmakta olan türü nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya bırakmaktaydı. Bahsi geçen dönemin, akıllı telefonların icadı ve sosyal medyanın yaygınlaşmasının çağdaşı olmasının, mutlaka bunda etkisi olsa gerekir. Ancak belki de bu bir ara dönemdir ve kapanmak üzeredir.
2025 Megadeth konseri, bizdeki metal seyircisinin bu anlamda üzerinden ölü toprağını attığı bir konser olarak hatırlanabilir. Uzun zamandır ilk kez hem bu kadar kalabalık ve hem de aynı zamanda coşkulu bir dinleyici grubuna tanıklık ettim. Headbang’inden pogo’suna ritülleri gerçekleştiren, sloganlarıyla ayar verip şarkılara hep bir ağızdan eşlik eden bir kitleyi gördüm.
Hemen her jenerasyondan sayısının yirmi bine yakın olduğunu tahmin ettiğim kalabalık, gruba adeta ‘sen bir adım atarsan, biz on adım atarız’ diyordu. Mustaine ve arkadaşlarının bir yıl evvelinden gerçekleştirdikleri güncellemeyi, onlarca yıl geride metalin köklerine uzanarak yapıyor, eski ruhla yeniden döndükleri gelecekte grubun karşısına dikiliyordu.
*****
Tarafların bir zaman yolculuğundaki flörtleşmesi, konserin açılış şarkısı “Wake up Dead” ile sürdü; grup adeta ölü toprağını üzerinden atan hayranlarını selamladı. “Tornado of Souls”, “Symphony of Destruction”, “Peace Sells”, “Hangar18” en geniş katılımlıları olmak üzere seyirci, kalabalık korolar eşliğinde hep bir ağızdan söylediği şarkılarla grubun beşinci elemanı olarak sahnedeki yerini aldı. Grammy ödüllü şarkıları “Dystopia” ise neredeyse saygı duruşunda dinlendi.
“We'll Be Back”in girişinde kısa süreliğine kısılan gitarının sesi dışında, vokalde ve gitarda iyi bir performans sergileyen Dave Mustaine türlü övgüyü hak ediyor. Zaten konser alanında kendisi için açılan orantısız zeka ürünü bir çok pankart hem bu övgüleri hem saygıları yeterince yansıttı.
64 yaşında ordan oraya koşmayı ihmal etmeyen sportif, şarkı sözlerine el hareketleriyle açıklamalar getirmekteki üslubuyla teatral yönünü gözler önüne seren büyük usta, etkilediği kadar etkilendiği bir gecenin sonunda geri döneceklerine yönelik verdiği sözüyle zaman makinesini bu kez öncelikle geleceğe sararak nokta koydu geceye.
Davulda Dirk Verbeuren, bas gitarda James LoMenzo, gitarda Teemu Mantysaari iyi bir iş çıkardılar Harbiye Vadisi’nin eylül akşamında… Eski bir meslektaşı olarak, yetenekli davulcu Verbeuren’in en çok “Mechanix”teki performansını beğendim. Biz senden de razıyız Mantysaari, sakın yanlış anlama ama; en azından “Tornado of Souls”ta senin yerine gitarı eline alan Marty Friedman olsa herkes daha bir coşardı, orası kesin.
Grubun efsane gitaristi konuk olarak geldiği gecede sadece konser öncesi sahneye çıkmakla yetindi ki, bu da yazıya düşmemiz gereken notlardan biri şüphesiz. Bir diğeri de Peace Sells’te sahnede görmeye alışık olduğumuz Vic Rattlehead’in, bu kez backstage’de kalmasıydı.
Ve… ‘Küçük’çiftlik’ten, ‘Long Live’ dediğimiz ‘Dev’ bir metalci geçti bir kez daha… Metal ortamlarının da yeniden devleştiği, çeliğine su verdiği bir gecede… Yakında çıkacak yeni albümlerinden şarkı duyamamak uhde kaldı belki içimizde; ama bunun son olmadığı müjdesinde bulduğumuz teselli örttü onun da üzerini. İleri sarılan bir film gibi sabırsızlıkla beklemeye başladık sıradaki görkemli geceyi.
