Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » Melankolinin yeni yüzü, Weather Systems

Melankolinin yeni yüzü, Weather Systems

Melankolinin yeni yüzü, Weather Systems01 Aralık 2025 - 02:12
Daniel Cavanagh, Anathema’nın külliyatından doğan yeni projesi Weather Systems %100 Metal organizasyonuyla Türkiye’de ilk kez sahne alıyor.
Suzan Somalı Sönmez
ssomalisonmez@gmail.com
 
Rock ve metal sahnesinde bazı isimler vardır ki, müziği yalnızca ses değil, bir duygu haritası olarak çizer. Daniel Cavanagh, bu isimlerden biri. Anathema’nın kurucu ortağı, söz yazarı ve gitaristi olarak 30 yılı aşkın bir süre boyunca melankoliyi progresif rock ile harmanladı. Şimdi ise Weather Systems adı altında, geçmişin izlerini taşıyan ama geleceğe bakan bir müzikal yolculuğa çıkıyor. İzmir SoldOut Performance Hall ve İstanbul IF Performance Hall’da gerçekleşecek iki konser, bu yolculuğun Türkiye’deki ilk durakları olacak.
 
Anathema’dan Weather Systems’a
 
Anathema, 1990 yılında Liverpool’da kurulan ve doom metal köklerinden progresif rock’a evrilen İngiliz bir grup. Başlangıçta sert ve karanlık bir sound’a sahipken, 2000’li yıllarda atmosferik, melankolik ve deneysel bir çizgiye yöneldi. Grup, “Alternative 4” (1998), “Judgement” (1999), “A Natural Disaster” (2003) ve özellikle “Weather Systems” (2012) gibi albümleriyle progresif rock sahnesinde kült bir konuma ulaştı. Şarkılarında kayıp, umut, varoluş ve duygusal dönüşüm temalarını işleyen Anathema hem Avrupa hem dünya turneleriyle geniş bir dinleyici kitlesi kazandı. 2020’de süresiz ara verme kararı aldı.
 
 
Anathema
 
Daniel Cavanagh
 
Liverpool’da başlayan bir hikâye, dünya sahnelerine yayılan bir kariyer… Daniel Cavanagh, Anathema ile 11 stüdyo albümüne imza attı. Cavanagh, yalnızca gitarist değil; söz yazarı, besteci ve prodüktör kimliğiyle müziğin her katmanında var oldu. Solo kariyerinde ise “Monochrome” (2017) albümüyle daha minimalist bir çizgiye yöneldi.
 
2020’de grubun süresiz ara verme kararı, Daniel Cavanagh için bir son değil, yeni bir başlangıç oldu. Yıllarca Anathema’nın melankolik ve atmosferik dünyasını şekillendiren Cavanagh, bu birikimi daha kişisel bir ifade alanına taşıyarak Weather Systems’ı kurdu.
 
 
“Ocean Without A Shore”
 
Başlangıçta Anathema için yazılan parçalar,” Ocean Without A Shore” (2024) albümünde yeni bir kimlik kazandı. Bu geçiş, yalnızca bir isim değişikliği değil; geçmişin izlerini koruyan ama daha yalın, daha içsel bir müzikal yolculuğun kapısını aralayan bir dönüşüm oldu. Cavanagh’ın sözleriyle, “Bu albüm daha doğrudan, dürüst ve yürekten geliyor. Sizi çok kişisel, yoğun ve duygusal şarkılarla bir yolculuğa çıkarıyor.” Music Theories Recordings (Mascot Label Group) etiketiyle yayınlanan ve “Synaesthesia”, “Do Angels Sing Like Rain?”, “Untouchable Part 3”, ”Ghost In The Machine”, “Are You There? Part 2”, “Still Lake”, “Take Me With You”, “Ocean Without A Shore” ve “The Space Between Us” olmak üzere toplam dokuz şarkıdan oluşan albüm, Anathema’nın atmosferik dokusunu korurken, daha sade ve içsel bir anlatım sunuyor. Şarkılar, hayatın dönüşümlerinden doğan bir enerjiyle örülmüş; kayıp, umut ve yeniden doğuş temaları albümün omurgasını oluşturuyor.
 
Albümün bir özelliği de içindeki parçaların uzun süreli olması. Bu durum, Daniel Cavanagh’ın müzikal yaklaşımıyla ilgili. ”Ocean Without A Shore”, Anathema’nın son dönemlerinde olduğu gibi progresif rock ve atmosferik müzik geleneğini sürdürüyor. Bu tarzda, şarkılar genellikle kısa bir yapı yerine tematik gelişim ve duygusal yoğunluk üzerine kurulur. Cavanagh, bu durumu şöyle açıklıyor: “Her parça bir yolculuk; hiçbir hikâyeyi aceleye getirmek istemedik.”
 
Uzun parçalar, dinleyiciyi bir atmosferin içine çekmek için tasarlanmış; minimal girişler, katmanlı enstrümantasyon ve dinamik geçişler albümün karakterini oluşturuyor. Özellikle dokuz dakikayı aşan “Synaesthesia” ve 7 dakikayı aşan süresiuyle albümle aynı adı taşıyan “Ocean Without A Shore” gibi parçalar, bu anlayışın örnekleri. Birden fazla temaya ve duygusal zirveye sahip parçalarıyla albümün yapısı, “konsept albüm” mantığına yakın yani her parça bir bütünün parçası olarak tasarlanmış.
 
 
Daniel Cardoso ve yeni yol arkadaşları
 
Anathema’nın ruhunu taşıyan ama kendi özgün kimliğini oluşturan Weather Systems’a önemli katkıları bulunan bir diğer isim, Anathema’nın eski davulcusu ve prodüktörü Daniel Cardoso Cardoso, ritmin yalnızca zaman tutan bir unsur değil, duyguyu yönlendiren bir güç olduğuna inanan bir müzisyen. Bu iki isim, Anathema’nın son dönem albümlerinde, özellikle “Distant Satellites” ve “The Optimist’te birlikte çalışmıştı ve Weather Systems’ın temel omurgasını oluşturuyorlar. Dinamik davul partisyonları, Cavanagh’ın melodik gitar dokusuyla birleşerek albüme güçlü bir omurga kazandırıyor. Grup, sahnede bu enerjiyi daha da büyüterek izleyiciye hem nostaljik hem yenilikçi bir deneyim sunmayı hedefliyor.
 
Albüm kayıtlarında yer alan konuk vokalistler ve sahne müzisyenleri, canlı performanslarda da gruba eşlik ediyor. Avrupa turnesi ve festival setlist’lerinden yola çıkarak Türkiye konserlerinde sahnede olması beklenen isimler; Anathema turnelerinde de yer almış Norveçli müzisyen Petter Carlsen, güçlü ve duygusal vokal tonuyla Weather Systems’ın sahne enerjisine derinlik katan Portekizli şarkıcı Soraia Silva, atmosferik ve etkileyici yorumlarıyla grubun canlı performanslarında vokal dokusunu zenginleştiren Polonyalı sanatçı Oliwia Krettek ve Anathema’nın bazı turnelerinde vokal ve back vokal olarak yer alan Paul Kearns.
 
Geçmiş ve gelecek arasında köprü
 
İzmir ve İstanbul konserleri, yalnızca yeni albümün şarkılarını değil, Anathema’nın unutulmaz klasiklerini de setlist’e taşıyor. “Fragile Dreams”, “Untouchable” gibi parçalar, “Ocean Without A Shore”un yeni melodileriyle yan yana geldiğinde ortaya çıkan şey, bir müzikal diyalog. Bu konserler, Anathema’nın sessizliğinden doğan bir sesin, Weather Systems adıyla yeniden hayat bulmasının kutlaması olacak.
 
Weather Systems, yalnızca bir grup değil; bir ruh hali, bir müzikal manifesto. Daniel Cavanagh’ın gitarından yükselen her nota, geçmişin ağırlığını ve geleceğin umudunu taşıyor. İzmir ve İstanbul’da sahne alacak bu iki konser, dinleyiciyi yalnızca müziğe değil, bir duygu yolculuğuna davet ediyor. Belki de bu yolculuğun sonunda, hepimiz kendi “Ocean Without A Shore”umuzu bulacağız.
 
2 Aralık Salı günü İzmir SoldOut Performance Hall ve 3 Aralık Çarşamba günü İstanbul IF Performance Hall Beşiktaş’ta %100 Metal organizasyonuyla gerçekleşecek her iki konserin de başlangıç saati 21.30. 18+ uygulaması bulunan konserlerin biletleri dijital platformlarda satışta.