Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » Murathan Mungan: 'İmzamdan bir hayat yaptım'

Murathan Mungan: 'İmzamdan bir hayat yaptım'

Murathan Mungan: 'İmzamdan bir hayat yaptım'08 Aralık 2025 - 03:12
Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı bu yıl 42’nci kez kapılarını açıyor. 13-21 Aralık tarihlerinde gerçekleşecek olan fuarın “Onur Yazarı” edebiyatta 50. yılını kutlayan Murathan Mungan. Milliyet Sanat’a konuşan Mungan; “Hayatımı yazıya adadım ama sonunda imzamdan bir hayat yaptım,” diyor.
ÜMRAN AVCI
 
Walter Benjamin’in “Kitaplar sadece okumak için değil, birlikte yaşamak için de alınır" sözünü en iyi kitap sevenler anlar şüphesiz. Tam da aynı duyguları paylaşan Borges’in, okumanın en canlı mutluluk hallerinden biri olduğunu dile getirmesi gibi. Susan Sontag’ın edebiyat için “özgürlüğün ta kendisi” vurgusu yapması gibi. 
 
Yaşamlarına; dostları kadar kitapları da eşlikçi kılanlar için şölen günleri geldi. 42. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı 13 – 21 Aralık tarihleri arasında Büyükçekmece’de TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenleniyor. Çok değerli Murathan Mungan; “Yazarların başka okurların hayatlarına girmesi için o hayatlara çentik atacak güçleri olmalı,” demişti bir söyleşisinde. Şiirleri, romanları, oyunları, denemeleri, senaryo ve seçkileriyle bugüne dek attığı çentiklerle ruhlarımızı kanatlandıran Mungan, TÜYAP Kültür Fuarları Danışma Kurulu kararıyla, fuarın Onur Yazarı olarak belirlendi. 
 
 
Temanın “Edebiyatın Her Hali” olarak belirlendiği fuarda, onur yazarının edebiyatın her dalında üreten Murathan Mungan’ın olması başlı başına bir edebiyat olayı elbette.  Dolayısı ile kendisi bu yıl fuarın merkezinde yer alıyor. Fuar süresince yazarın eserleri, edebiyata katkıları ve sanata bakış açısı çeşitli etkinliklerle ele alınıyor. Hazırlanan özel anı kitabı da yazarın hayatı ve eserlerine odaklanıyor. 
 
Benim için bir “kıymet ödülü”
 
TÜYAP’ta sevenleriyle buluşmadan önce, Milliyet Sanat olarak bugüne dek seksen dokuz kitaba imza atan Mungan’a “Onur Yazarı” seçilmesinin kendisinde uyandırdığı duyguları sorduk. Söz kendisinde…
 
“Hem yazarlıkta 50. yılımı hem 70. yaşımı kutladığım 2025’in, birbirini çoğaltan armağanların bereketiyle gelmiş olması beni ayrıca sevindirdiğini söylemeliyim. 42. Uluslararası Kitap Fuarı’nın ‘Onur Yazarı’ seçilmiş olmamın yazı hayatımın 50. yılına denk gelmesiyse, ödülün bendeki anlamını biraz daha renklendirmiş oldu. Bildiğim kadarıyla bugüne değin bu ödüle değer görülen en genç yazar oluşum da bu seçime gözümde başka bir değer ve anlam kattı. Bu yolu bunca yıl birlikte yürüdüğüm okurlarıma, yolun bir noktasında katılan sonraki kuşaklardan takipçilerime ve değerlendirme kuruluna gönülden teşekkür ederim.
 
Bilindiği gibi ödüller aynı zamanda bir hakkın teslim edilmesi anlamı taşır. TÜYAP’ın bu ödülü ise bir ömrün verimlerini topluca değerlendiren, bir emek tarihine verilen kendi başına bir ‘kıymet ödülü’dür. Şair-yazar kimliğiyle oluşturduğunuz edebiyatınızın, emeğinizin tarihsel olarak da ‘görülmüş’ olduğunu onaylayıp mühürler. Ne mutlu bana ki, ben hayattayken beni okuyan dördüncü kuşağa yetiştim. 
 
 
Hayatımı yazıya adadım 
 
Kalemim, ilk ödülünü 1973 yılında, henüz 18 yaşında toy bir delikanlıyken, dönemin sinema dergisi Yedinci Sanat’ın açtığı kısa film senaryosu yarışmasıyla kazanmıştı sonrasında da hiç durmadı, hep işledi. Verdiğim bir kararla 1987 yılından itibaren hiçbir eserimle hiçbir ödüle katılmadım. Ama başvuru gerektirmeyen, değerlendirme kurullarının değer gördüğü (Örneğin, ‘Geyikler Lanetler’ ile ‘İsmet Küntay Yılın En İyi Yazarı’, ‘Şairin Romanı’ ile FABİSAD’ın düzenlediği ‘GİO En İyi Roman’) ödüllerini ya da bir emek tarihine verilen ‘Erdal Öz Ödülü’, ‘Sevda Şener Tiyatro Yazarlığı Ödülü’ gibi çeşitli ödülleri teşekkürle kabul ettim.
 
Sanatın doğası gereği zalim olduğunu, sizden tüm hayatınızı ona adamanızı istediğini, ama buna karşılık baştan hiçbir şey vaat etmediğini çeşitli yazı ve söyleşilerimde sıklıkla dile getirmişimdir. Ben sanata ve edebiyata hayatımı adadım, sanatı bir din gibi, bir keşişin, bir dervişin adanması gibi yaşadım. Disiplinli bir biçimde sürekli çalıştım, okudum, araştırdım, öğrendim, kendimi yenilemeye, gelişmeye, kendi dünyamı dünyanın farklı seslerine, renklerine açık tutmaya çalıştım. Kendimi hiç mezun etmedim. Hayatımı yazıya adadım ama sonunda imzamdan bir hayat yaptım. Şimdi dönüp geçen 50 yıla baktığımda, yaşadığım ya da bana yaşatılan zorluklara karşın kendime olan sadakatimi koruduğumu; değerlerime, ilkelerime, dünya görüşüme sahip çıktığımı; imzamı hep diri tutmaya çalıştığımı; varlığıma yerleşmiş sanata, edebiyata olan hıncahınç tutkumu hiç yitirmemiş olduğumu görüyor ve göneniyorum.
 
 
Tatlı tesadüf
 
Okurlarımın, takipçilerimin zaten yakından bildiklerini bu şeyleri şimdi bu ödül vesileyle herkesle paylaşmak istedim. 
 
Bu yılki kitap fuarının tema başlığının ‘edebiyatın her hâli’ olmasıyla ‘benim yazarlığımın her hâli’ arasındaki kurulabilecek ilişkinin tatlı tesadüfü de hoş bir denklem yaratıyor tabii. Bildiğiniz üzere bugüne kadar gelen süreçte yalnızca edebiyatın her türünde eser vermekle kalmayıp, diğer kültürel alanlarda da varlık göstererek, disiplinlerarası ilişkiler tanımına giren uğraşlarda da bulunarak zaman içinde bir ‘kültür figürü’ hâline geldim.
 
Yaşamımın belli dönemlerinde yayımladığım bazı özel derlemelere bakıldığında ‘kitap yazmak’ kadar hem içerik hem yapı olarak ‘kitap yapmak’, ‘kitap çatmak’ diye tanımladığım özel kitaplarla, hazırladığım çeşitli tematik seçkilerle profilimi ve koleksiyonumu zenginleştirdim. Ayrıca şunu da önemle belirtmek isterim ki, tüm bu süreçte yalnızca eserlerimi değil, kendimi de yeniden inşa ettim. Benim kişilik özelliklerimden ya da dünyanın gidişinden kaynaklanan ve hayatı bana zehir eden pek çok şey aslında eserlerime yaradı. 
 
Bu yaşa geldiğinizde önünüzde ikinci bir 50 yılınızın daha olmadığını biliyor ve geri kalan zamanınızı geçmişin verdiği sorumluluğun size yüklediği fazladan bir dikkatle planlamak istiyorsunuz. Öte yandan çelişki şu ki, vardığım bu eşikte kendimi hâlâ işe yeni başlamış genç bir şair, yazar adayının hevesi, heyecanı içinde ve gelecek eserlerin hayalleriyle kuşatılmış hissediyorum. Daha yazacak çok şey, yapacak çok iş olduğunu düşünüyorum.”
 
 
Etkinliklerden bir seçki 
 
 
 
Fuarı bu yıl "Edebiyatın Her Hali" teması etrafında şekillenecek. Edebiyatın farklı biçimleri, anlatı gelenekleri ve sanatsal ifade alanları fuar kapsamında tartışılacak.
 
 
Yayıncılar Birliği Başkanı Gvantsa Jobava da fuarın açılış törenine katılıyor. 
 
 
Yayıncılar Birliği Başkanı Gvantsa Jobava
 
Yazan- çizen Latif Demirci Sergisi : İş Sanat tarafından hazırlanan retrospektif “Yazan-Çizen Latif Demirci” sergisinde, sanatçının 1975’te Gırgır dergisinde başlayan üretim sürecinden 2022’de yayımlanan son karikatürüne kadar uzanan zengin arşivinden seçilmiş eserler yer alıyor. 
 
 
İllüstratörler Duvarı: Fuar alanında ilgili bölüm öğrencilerinin ve illüstratörlerin çalışmalarını sergileyebileceği “İllüstratörler Duvarı” gerçekleşiyor. Bu duvarda, illüstratörler çalışmalarını sektör ilgililerine tanıtma imkânı bulurken, yeni iş imkânları için de fırsat yakalayabilecekler. Özellikle gençlik ve çocuk yayıncıları temsilcileri, sunulan portfolyoları inceleyerek yeni yetenekleri keşfedebilecek.
 
Dünya edebiyatının önde gelen isimleri fuarda kitapseverlerle bir araya geliyor: Fuarın konukları arasında, Türkiye’de binlerce okura ulaşmış olan Hyunam-Dong Kitabevi’nin yazarı Bo Reum Hwang 14 Aralık’ta, Çözüm Bakanlığı eseriyle çocukların ilgiyle okuduğu Sanne Johanna Rooseboom yine aynı tarihte, Japon animasyon tarihinin en çok ödül alan serisi Madoka Magica’nın çizeri Hanokage, 13-14 Aralık’ta fuarda olacak.
 
Yayıncılık Dünyasında Kadın: Açılış günü Uluslararası Yayıncılar Birliği Başkanı Gvantsa Jobava, ‘Yayıncılık Dünyasında Kadın’ konulu bir söyleşide, Türkiye’deki kadın meslektaşları ile bir araya gelecek. 
 
 
“Kitabın Rüyası” belgeseli: Gazeteci Aslı Atasoy tarafından hazırlanan ve karikatürist, illüstratör ile çizer kimliğiyle sanat dünyasında çok yönlü çalışmalarıyla tanınan Birol Bayram'ın sanatına odaklanan belgesel, 14 Aralık’ta ücretsiz olarak izlenebilecek.
 
 
Çocuklar ve gençler için özel etkinlik alanı: 
- 16 Aralık: Yapay Zekâ 
- 17 Aralık: Manga - Anime - Karikatür  
- 18 Aralık: Fantastik ve Bilim-Kurgu 
- 19 Aralık : Yaratıcılık ve Tasarım
 
Okurlar yazarlarıyla buluşuyor 
 
Girişin öğrenci, öğretmen, çocuk, emekli ve engellilere ücretsiz olduğu fuar, hafta içi 10.00-19.00, hafta sonu ise 10.00-20.00 saatleri Uluslararası arasında ziyaret edilebilecek. Etkinlik listesi, imza günleri ve detaylı bilgiye www.istanbulkitapfuari.com adresinden ulaşılabilir.