Müziğin ve sinemanın yeni buluşma noktası
Long Play Müzik Filmleri Festivali, 5-6-7 Aralık tarihlerinde İstanbul’da ilk kez düzenleniyor.
Suzan Somalı Sönmez
ssomalisonmez@gmail.com
İstanbul, aralık ayının ilk haftasında müzik ve sinemanın kesiştiği benzersiz bir etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Long Play Müzik Filmleri Festivali, 5–6–7 Aralık tarihlerinde ilk kez düzenleniyor. Belgesel sinemacı Gökçe Kaan Demirkıran’ın öncülüğünde hayata geçen festival müziğin hikâyelerle, ritimle ve insanla kurduğu ilişkiyi beyazperdeye taşıyor.
Festivalin vizyonu: Müziğin Hafızası, Sinemanın Arşivi
Demirkıran, festivalin çıkış noktasını şöyle özetliyor:
“Müzik çok cömert bir sanat. Sinema evrenine büyük katkı sağlıyor. Müziğe dair hikâyeler sinemasal bir dille anlatılınca etkisi artıyor. Türkiye’de müzik belgeselleri için yeterli alan yoktu; Long Play bu boşluğu doldurmayı hedefliyor.”
“Temaslar, Rastlantılar, Karşılaşmalar”
İlk kez düzenlenen festivalin bu yılki teması olan “Temaslar, Rastlantılar, Karşılaşmalar”, müzik ve sinemanın doğasında var olan etkileşimi vurguluyor. Bu tema, üç ana eksende okunabilir:
Temaslar: Müzik ve sinema, farklı disiplinler olsa da birbirini besleyen iki sanat dalı. Filmler, müziğin ritmiyle duygusal yoğunluk kazanırken; müzik, sinemanın görsel dünyasına anlam katıyor. Festivalde gösterilecek belgeseller, bu temasın farklı coğrafyalardaki yansımalarını ortaya koyuyor.
Rastlantılar: Sanatın yaratıcı sürecinde rastlantılar önemli bir rol oynar. Bir müzisyenin yolculuğu, bir yönetmenin keşfi veya bir kültürün müziğe kattığı özgün dokular, çoğu zaman beklenmedik karşılaşmalarla şekillenir. Festival, bu rastlantıları görünür kılmayı amaçlıyor.
Karşılaşmalar: Festival müzik ve sinema profesyonellerinin, izleyicilerin ve akademisyenlerin bir araya geldiği bir platform yaratıyor. Söyleşiler ve atölyeler, bu karşılaşmaların yaratıcı fikirler doğurmasına zemin hazırlıyor.
Bu tema, festivalin programına da yansıyor: Anadolu’nun köylerinden Brezilya’nın ritimlerine, Macaristan’ın Bartók izlerinden İstanbul’un yeraltı müzik sahnesine uzanan bir çeşitlilik, müziğin evrensel dilini sinema aracılığıyla yeniden keşfetmemizi sağlıyor.
Belgesel yarışması
Long Play Müzik Filmleri Festivali kapsamında bir de belgesel film yarışması düzenleniyor. Yarışma müziğin farklı coğrafyalardaki hikâyelerini sinema diliyle buluşturan güçlü yapımları bir araya getiriyor. Türkiye’den finale kalan “Bir Orkestranın İzinde”, “Aşırı Kişisel Belgesel”, “The Rhythm of Balance”, “Balkancisco” ve “Bakırköy Underground” gibi filmler, yerel müzik sahnesinin derinliklerine iniyor. Brezilya’dan “Recife Tem Um Coração”, Yunanistan’dan “Return of the Creeps” ve Macaristan’dan “Bartók Nyomában (Bartók’un İzinde)” ise müziğin evrensel dilini farklı kültürel bağlamlarda yeniden yorumluyor. Her biri, müziğin sadece bir sanat değil, aynı zamanda bir kimlik ve hafıza unsuru olduğunu hatırlatan hikâyeler sunuyor.
Yarışmanın değerlendirmesini üstlenecek jüri ise müzik ve sinema dünyasının deneyimli isimlerinden oluşuyor. Oyuncu Fadik Sevin Atasoy, müzisyen ve söz yazarı Koray Candemir, gazeteci ve şarkı yazarı Melis Danişmend, müzisyen ve besteci Cenk Taner, vokalist Deniz Özbey, yönetmen, müzisyen ve ressam Mehmet Güreli, senarist Barış Erdoğan ve oyuncu-müzisyen Resa Saffa Park festivalin ruhuna uygun bir çeşitlilikle bir araya geliyor.
Açılış filmi: Anadolu’nun Kayıp Şarkıları
Festivalin açılışını, Nezih Ünen imzalı “Anadolu’nun Kayıp Şarkıları” yapıyor. Film, Anadolu’nun çok katmanlı kültürel dokusunu müzik, dans ve ritüeller üzerinden yeniden yorumlayan bir yolculuk. Ünen’in 8 yıl süren çalışmasıyla ortaya çıkan yapım, dünyanın ilk ‘gerçek yaşam müzikali’ olarak tanımlanıyor.
Özel gösterim: “Neredesin Firuze” 20 yaşında
Türk sinemasının unutulmaz filmlerinden “Neredesin Firuze”, 20. yılına özel olarak Long Play’de yeniden beyazperdede. Gösterimin ardından filmin yönetmeni Ezel Akay ve müzik yazarı Murat Meriç moderatörlüğünde özel bir söyleşi gerçekleşecek.
Kültürel buluşma noktası
Long Play Müzik Filmleri Festivali, Türkiye’de müzik temalı belgeseller için yeni bir alan açıyor. Yerli müzik hikâyelerinin dünyaya açılmasına katkı sağlarken, sinema ve müzik arasındaki yaratıcı bağları güçlendiriyor.
İstanbul’da, Torun Center Sinemaları’nda 5–6–7 Aralık tarihlerinde üç gün sürecek festival, yalnızca film gösterimleriyle sınırlı kalmayacak; müzik ve sinemanın kesişim noktalarını tartışmaya açacak söyleşiler, atölyeler ve özel etkinliklerle şehre yeni bir soluk katacak.
Belgesel yarışması ise, sinema diliyle anlatılmış yerli ve yabancı müzik hikâyelerini keşfetmek için benzersiz bir alan sunarken; ilham verici buluşmalar, katılımcıları bambaşka bir deneyimin parçası olmaya davet edecek.
Long Play Müzik Filmleri Festivali Programı:
5 Aralık Cuma
• 13.00 (Salon 5)
“Common Connections” (25’) (Yarışma dışı gösterim)
“Velox: Album Release Documentary” (12’) (Yarışma dışı gösterim)
“Kırık Kasetler” (16’) (Yarışma dışı gösterim)
• 14.00 (Salon 3)
“Bakırköy Underground” (30’) (Finalist film)
• “Recife Tem Um Coração” (20’) (Finalist film)
“The Rhythm of Balance” (19’) (Finalist film)
• 16.00 (Salon 5)
“Aşırı Kişisel Belgesel” (103’) (Finalist film)
• 17.00 (Salon 3)
“Bir Kolektifin İzinde” (15’) (Özel gösterim)
• 19.45
Açılış Töreni
• 20.30 (Salon 3)
“Anadolu’nun Kayıp Şarkıları” (96’) (Özel gösterim)
6 Aralık Cumartesi
• 12.00 (Salon 5)
“Tülay German: Kor ve Ateş Yılları” (50’) (Özel gösterim)
• 13.00 (Salon 5)
“Bir Orkestranın İzinde” (72’) (Finalist film)
• 15.00 (Salon 3)
“Kara Altından Altın Mikrofona” (66’) (Özel gösterim)
• 15.30 (Salon 5)
“Return of The Creeps” (98’) (Finalist film)
• 17.00 (Salon 3)
“Cem Karaca’nın Gözyaşları” (123’) (Özel gösterim)
• 20.00 (Salon 3)
“Neredesin Firuze” (132’) (Özel gösterim)
7 Aralık Pazar
• 12.00 (Salon 5)
“Balkancisco” (57’) (Finalist film)
• 13.15 (Salon 5)
“Bartók’un İzinde” (74’) (Finalist film)
• 15.00 (Salon 3)
“Aşk, Mark ve Ölüm” (98’) (Özel gösterim)
• 17.00 (Salon 3)
“İstanbul Hatırası: Köprüyü Geçmek” (90’) (Özel gösterim)
• 19.45
Ödül Töreni
• 20.30 (Salon 3)
“Whiplash” (107’) (Özel gösterim)


