Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » My Dying Bride ve Rotting Christ, IF Beşiktaş’ta

My Dying Bride ve Rotting Christ, IF Beşiktaş’ta

My Dying Bride ve Rotting Christ, IF Beşiktaş’ta 09 Kasım 2025 - 01:11
Epik doom ve black metalin iki efsane ismi, My Dying Bride ve Rotting Christ, 9 Kasım’da IF Performance Hall Beşiktaş’ta buluşuyor.
Suzan Somalı Sönmez
ssomalisonmez@gmail.com
 
Metal müziğin derinliklerinde, karanlık melodiler ve epik ritimler bir araya geliyor. 9 Kasım’da IF Performance Hall Beşiktaş sahnesi, İngiltere’nin doom metal öncüsü My Dying Bride ve Yunanistan’ın black metal efsanesi Rotting Christ ile unutulmaz bir geceye ev sahipliği yapacak. Epifoni ve Stagepass ortak organizasyonuyla gerçekleşecek bu konser, yalnızca bir müzik etkinliği değil; metalin tarihsel ve kültürel katmanlarını sahnede yeniden yazan bir ritüel olacak.
 
My Dying Bride: Melankoli ve epik doom’un 35 yıllık hikâyesi
 
1990 yılında İngiltere’nin Batı Yorkshire bölgesinde Bradford’da kurulan My Dying Bride, doom metalin gotik ve death etkili en sofistike örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Paradise Lost ve Anathema ile birlikte “Peaceville Three” olarak anılan üç büyük İngiliz doom/death metal grubundan biri olan My Dying Bride, müziğinde şiirsel lirikler, keman dokunuşları ve melankolik atmosferi bir araya getiriyor.
Grup, Abiosis’ten ayrılan gitarist Andrew Craighan ve davulcu Rick Miah’ın vokalist Aaron Stainthorpe ve gitarist Calvin Robertshaw’u eklemesiyle kuruldu. Ardından bas gitarist Adrian Jackson’ın katılımyla kurucu kadro tamamlanmış oldu. My Dying Bride adını, grubun müziğinde işlediği trajik aşk, ölüm ve kayıp temalarını yansıtan gotik bir imge olarak seçtiler; ‘ölmekte olan gelin’ ifadesi hem romantik hem de karanlık atmosferi simgeliyordu.
 
 
My Dying Bridge
 
Grubun kariyeri boyunca yayınladığı 15 stüdyo albümü, doom metalin evrimini gözler önüne seriyor: İlk demo “Towards the Sinister”’ın ardından grubun doom/death metal köklerini ortaya koyan, karanlık riffler ve gotik atmosferle dolu ilk albümü “As the Flower Withers” (1992) ile başlayan yolculuk, keman ve klavye dokunuşlarıyla grubun melankolik kimliğini güçlendiren, epik bir ikinci adım olan “Turn Loose the Swans” (1993) ve death vokallerin yerini tamamen temiz vokallerin aldığı, gotik doom’un zirvesi kabul edilen “The Angel and the Dark River” (1995) gibi klasiklerle devam etti. Daha melodik ve akıcı yapısıyla grubun en erişilebilir çalışmalarından biri olan “Like Gods of the Sun” (1996) sonrası üç yıllık aranın ardından uzun kompozisyonlarla karanlık bir atmosfer yaratan, klasik MDB sound’una dönüş albümü “The Light at the End of the World” (1999) geldi. Yoğun duygusal yükü ve dramatik yapısıyla grubun en çok övgü alan albümlerinden biri olan “The Dreadful Hours” (2001) ile gotik ve doom öğelerini modern bir prodüksiyonla harmanlayan güçlü bir çalışma olan “Songs of Darkness, Words of Light” (2004) grubun karanlık ve epik anlatımını zirveye taşıdı. Daha ağır ve depresif tonlarıyla grubun karanlık tarafını derinleştiren “A Line of Deathless Kings” (2006) ve uzun bir aradan sonra kemanın geri dönüşünü müjdeleyen, klasik MDB dokusunu yeniden canlandıran 2009 tarihli “For Lies I Sire”ın ardından gelen hem eski hem yeni MDB unsurlarını birleştiren, grubun olgunluk dönemini yansıtan “Feel the Misery” (2015) ile bir dönem kapanmış oldu. Son yıllarda ise modern prodüksiyon ve misafir müzisyenlerle kotarılan “The Ghost of Orion” (2020) ve doom metalin özüne sadık kalırken epik ve dramatik yapısıyla MDB’nin hâlâ zirvede olduğunu kanıtlayan son albüm “A Mortal Binding” (2024), My Dying Bride’ın hâlâ yenilikçi ve güçlü bir üretim içinde olduğunu kanıtladı.
Grup, müziğinde gitar ve davulun yanı sıra keman, klavye ve kadın vokallerle gotik bir derinlik yaratıyor. Vokalist Aaron Stainthorpe’un şiirsel ve trajik anlatımı, My Dying Bride’ı metal sahnesinde benzersiz bir konuma taşıyor. ARIA Ödülleri ve uluslararası basında ‘Yılın Albümü’ listelerine giren çalışmalarıyla grup, doom metalin en etkili isimlerinden biri olarak kabul ediliyor. 
 
Rotting Christ: Hellenic Black Metal’in kült ikonu
 
Rotting Christ, 1987 yılında Atina’da vokal ve gitar görevini üstlenen Sakis Tolis (Necromayhem) ve davulcu Themis Tolis (Necrosauron) kardeşler tarafından kuruldu. .Başlangıçta grindcore etkili bir sound ile yola çıkan grup, kısa sürede black metalin öncülerinden biri haline geldi. O dönem Yunanistan’da metal sahnesi oldukça sınırlıydı; bu nedenle Rotting Christ, hem müzikal hem kültürel anlamda bir devrim niteliği taşıdı. 
 
İlk dönemlerinde yeraltı kaset kültürüyle yayılan demoları sayesinde Avrupa ekstrem metal sahnesinde dikkat çektiler. 1989’daki “Satanas Tedeum” demosu ve 1991’deki “Passage to Arcturo” EP’si, grubun black metal kimliğini pekiştirdi. 1993’te çıkan “Thy Mighty Contract “albümü ise Yunan black metal sahnesinin doğuşunu simgeleyen bir manifesto oldu.
 
 
Rotting Christ
 
‘Rotting Christ’ adı, Sakis Tolis’in gençlik döneminde dinî dogmalara karşı duyduğu tepkinin bir ifadesi olarak ortaya çıktı. Grup, bu ismi seçerek hem provokatif hem de ideolojik bir duruş sergilemeyi amaçladı. Sakis, bir röportajında şöyle diyordu: “İsim, bizim için sadece şok edici bir başlık değil; dinî baskılara karşı özgürlük ve bireysel düşünceyi savunan bir manifesto.” Grubun ismi, yıllar boyunca tartışmalara yol açtı; bazı ülkelerde yasaklandı, bazı festivallerde sansürlendi. Ancak Rotting Christ, bu duruşunu hiçbir zaman değiştirmedi ve ismi, grubun felsefesinin ayrılmaz bir parçası olarak kaldı. Rotting Christ, müziğinde Yunan mitolojisi, pagan ritüelleri ve okült temaları işleyerek kendine özgü bir kimlik yarattı. Bu yaklaşım, onları yalnızca bir metal grubu değil; kültürel bir fenomen haline getirdi.
Rotting Christ’ın diskografisi, black metalin evrimini yansıtan bir kronoloji niteliğinde. Yunan black metal sahnesinin doğuşunu simgeleyen, hızlı ve agresif bir ilk albüm ola “Thy Mighty Contract” (1993) ve “İtaat etmiyorum” manifestosuyla grubun ideolojik duruşunu güçlendiren, karanlık ve sert bir çalışma olan 1994 tarihli “Non Serviam”la başlayan yolculuk, melodik yapılar ve atmosferik dokularla grubun müzikal evriminde önemli bir dönüm noktası olan “Triarchy of the Lost Lovers” (1996) ve gotik etkiler ve temiz vokallerle daha deneysel bir yaklaşım sergileyen “A Dead Poem” (1997) ile melodik bir derinlik kazandı. 1999’da yayınlanan “Sleep of the Angels”, melankolik tonları ve epik düzenlemeleriyle Rotting Christ’ın en farklı albümlerinden biri oldu. 2000 tarihli “Khronos” ise endüstriyel ve doom etkileriyle karanlık bir deneysel dönem albümüydü. Black metal köklerine dönüş, hızlı riffler ve agresif vokallerle dolu bir çalışma olan 2002 tarihli “Genesis”in ardından okült temaları ve senfonik unsurları birleştiren, mistik atmosferli bir albüm,” Sanctus Diavolos” (2004) geldi. 2007’de Yunan mitolojisini merkeze alan, etnik öğelerle zenginleştirilmiş bir başyapıtla “Theogonia” buluştuk; 2010’da ise epik koro düzenlemeleri ve savaş temalarıyla grubun en dramatik albümlerinden biri olan” Aealo” ile… Bu iki albüm, grubun etnik ve senfonik unsurları müziğine dahil ettiği dönemi temsil ediyordu. “Kendi şeytanına göre” mottosuyla kültürel çeşitliliği müziğe taşıyan bir konsept albüm olan Κατ? τον δα?μονα εαυτο? (2013) ve dünyanın farklı ritüellerinden ilham alan, karanlık ve teatral bir atmosfer yaratan 2016 tarihli “Rituals”In ardından, 2019’da felsefi ve dini sorgulamalarla dolu, modern prodüksiyonlu bir çalışma olan “The Heretics” yayınlandı.
 
2024’te ise grubun en son stüdyo albümü “Pro Xristou”, Pagan kralların direnişini konu alan, epik ve tarihsel bir konsept albüm olarak grubun discografisinde yerini aldı.
 
Dünya çapında bin 300’den fazla konser veren, Wacken Open Air gibi prestijli festivallerde sahne alan ve 35 yılı aşkın süredir aktif olan grup, black metalin küresel öncülerinden biri olarak kabul ediliyor. Yalnızca müzikte değil; kültürel ve felsefi bir anlatımda da öncü bir rol üstleniyor. 
 
Önceki Türkiye’ye konserleri
 
My Dying Bride, Türkiye’de ilk kez 2006 yılında İstanbul’da sahne aldı. Uzun bir aradan sonra grup, 2025 yılında yeniden Türkiye’ye dönüyor. Bu yıl için planlanan İstanbul konseri önce 24 Mayıs’ta yapılacaktı, ancak ertelenerek 9 Kasım’a alındı. Ayrıca 8 Kasım’da Ankara’da Jolly Joker sahnesinde bir konser daha verdiler.
 
Rotting Christ ise Türkiye ile çok daha uzun bir geçmişe sahip. İlk kez 1997’de İstanbul’da Alt Kemancı sahnesinde konser verdiler. 2000 yılında depremzedeler yararına bir konser düzenlediler ve o günden bu yana Türkiye’de sık sık sahne aldılar. Son olarak 10 Aralık 2023’te IF Performance Hall Beşiktaş’ta sahne aldılar.
 
Neden bir arada konser veriyorlar?
 
Bu buluşmanın ardında hem müzikal hem de kültürel nedenler var. My Dying Bride’ın epik, melankolik doom metal atmosferi ile Rotting Christ’ın ritüelistik ve agresif black metal enerjisi, karanlık müziğin iki farklı yüzünü aynı sahnede buluşturuyor. Hayran kitlesi kesişimi, organizasyonun co-headliner formatı ve Rotting Christ’ın Türkiye’deki güçlü bağları bu konseri kaçırılmayacak bir ritüel haline getiriyor.
 
Mayıs konseri neden ertelendi?
 
24 Mayıs’ta yapılması planlanan İstanbul konseri, ülke gündemi ve lojistik koşullar nedeniyle 9 Kasım’a ertelendi. Satın alınan biletler yeni tarihte geçerli olacak. Ayrıca bu süreçte grup içi gelişmeler de yaşandı: Aaron Stainthorpe’un sahnede olmayacağı kesinleşti ve yerine Swallow the Sun’dan Mikko Kotamäki konuk vokal olarak sahne alacak.
 
Aaron Stainthorpe yerine Mikko Kotamäki
 
My Dying Bride’ın kurucu vokalisti Aaron Stainthorpe, 2024’te başlayan yorgunluk ve grup içi iletişim sorunları nedeniyle önce ara verdi, ardından 2025’te gruptan ayrıldı. Grup, Aaron’un solo projelere yöneldiğini ve iletişimi tamamen kestiğini açıkladı. Bu karar, 35 yıllık bir ortaklığın sonu oldu.
Aaron Stainthorpe’un yerine gruba konuk vokalist olarak Mikko Kotamäki dahil oldu. Kotamäki, Finlandiya’nın death-doom metal öncüsü Swallow the Sun grubunun kurucu vokalisti. Hem brutal growl hem de temiz vokaldeki ustalığıyla tanınan Mikko, MDB’nin müzikal kimliğini anlayan bir isim olarak seçildi. Swallow the Sun’ın diskografisinde “The Morning Never Came” (2003), “Hope” (2007) ve üçlü albüm “Songs from the North” (2015) gibi önemli çalışmalar bulunuyor.
 
 
Mikko Kotamäki
 
Tabii, aklımıza hemen şu soru geliyor: Aaron Stainthorpe yerine Mikko Kotamäki’nin sahne alması seyircinin beklentisini karşılayacak mı?
 
Aaron Stainthorpe, 35 yıl boyunca grubun sesi ve kimliği olmuş bir figür. Onun dramatik vokal tarzı My Dying Bride’ın melankolik atmosferinin temel taşıydı. Bu nedenle bazı sadık dinleyiciler, ‘ikonik bir sesi kimse dolduramaz’ görüşünde ve temkinli yaklaşıyor.
 
Swallow the Sun’ın vokalisti Mikko Kotamäki, death-doom sahnesinde güçlü bir isim. Teknik olarak yetkin, karanlık ve dramatik vokal yapısıyla MDB’nin müzikal çizgisine uyum sağlayabileceği düşünülüyor. Grubun gitaristi Andrew Craighan, Mikko’nun MDB’nin ethosunu (grubun temel değerleri, karakteri ve ruhu) bildiğini ve ‘delusions of grandeur’ yani büyüklük hezeyanı taşımadığını vurgulamış, yani kimyasal uyum bekleniyor. Metal basınında Kotamäki’nin “zor bir görevi üstlendiği” ve hayranların ilk konserlerde merakla izleyeceği belirtiliyor. Bazı yorumlarda ‘Swallow the Sun doom’u bozdu, şimdi My Dying Bride’ı bozacak mı?” gibi esprili eleştiriler yer alsa da Kotamäki’nin sahne performansı için olumlu beklentiler ağır basıyor.
 
Kısacası Stainthorpe’un yerini doldurmak kolay değil, ama Kotamäki’nin güçlü vokali ve sahne tecrübesi sayesinde konserler büyük oranda tatmin edici olabilir. Özellikle yeni albümün canlı performansları ve klasik parçaların yorumlanışı belirleyici olacak.
 
Karanlık ritüelin İstanbul’daki yankısı
 
9 Kasım’da IF Beşiktaş sahnesi, doom ve black metalin iki farklı ama aynı derecede karanlık yüzünü bir araya getirecek. My Dying Bride’ın epik ve melankolik besteleri, Rotting Christ’ın ritüelistik ve agresif atmosferiyle buluşarak dinleyicilere unutulmaz bir deneyim sunacak. 
 
My Dying Bride; Andrew Craighan (gitar - kurucu üye), Neil Blanchett (gitar), Dan Mullins (davul), Lena Abé (bas gitar), Shaun MacGowan (klavye - keman) ve Swallow the Sun vokalisti Mikko Kotamäki’den oluşan kadrosuyla sahne alacak.
 
Rottig Christ ise Sakis Tolis (vokal - gitar - kurucu üye - grup lideri - ana besteci), Themis Tolis (davul - kurucu üye), Kostas Spanos (2019’dan beri sahne kadrosunda bas gitar) ve muhtemelen 2014-2019 yılları arasında grubun resmi üyesi olan, sonrasında turnelerde destek veren ve genellikle güncel sahne kadrosunda yer alan gitarist George Emmanuel ile IF Beşiktaş sahnesinde olacak.
Epifoni & Stagepass, %100 Metal katkılarıyla gerçekleştirilecek ve 18 yaş + sınırı bulunan konserlerin kapı açılış saati 19.30, konser başlangıç saati ise 20.30.