Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » Necip Naşit Özcan son yolculuğuna uğurlandı

Necip Naşit Özcan son yolculuğuna uğurlandı

Necip Naşit Özcan son yolculuğuna uğurlandı09 Mayıs 2025 - 01:05
Necip Naşit Özcan için Üsküdar Müsahipzade Celal Sahnesi’nde bir veda töreni düzenlendi. Törene Özcan'ın ailesi ve yakınlarının yanı sıra sanat camiasından çok sayıda isim katıldı.
Suzan Somalı Sönmez
ssomalisonmez@gmail.com
 
Komik-i Şehir Naşit Bey'in torunu, Selim Naşit Özcan'ın oğlu, Adile Naşit'in ise yeğeni olan ünlü oyuncu Necip Naşit Özcan, 27 Şubat'ta beyin kanaması geçirmiş ve 4 Mayıs'ta tedavi gördüğü hastanede 68 yaşında hayatını kaybetmişti.
 
Usta sanatçı için Üsküdar Müsahipzade Celal Sahnesi’nde bir veda töreni düzenlendi. Törene Özcan'ın ailesi ve yakınlarının yanı sıra sanat camiasından çok sayıda isim katıldı.
 
 
"Yas Borusu - Il Silenzio" eşliğinde Şehir Tiyatroları'nın Kurucusu Muhsin Ertuğrul adına saygı duruşu ile başlayan anma töreni, Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever'in konuşmasıyla devam etti. İşsever; Naşit Özcan'la defalarca aynı sahneyi paylaştıklarını anlatarak, sanatçının zamansız ve erken kaybından duyduğu derin üzüntüyü dile getirdi. İşsever; "Türk tiyatrosu ve İstanbul Şehir Tiyatrosu çok önemli bir aktörünü ama aynı zamanda çok iyi bir neferini kaybetti. Naşit'in Şehir Tiyatroları'na karşı çok yüksek bir aidiyet duygusu vardı. Hiçbir zaman 'Şehir Tiyatrosu' demedi. Hep 'tiyatromuz' derdi" dedi.
 
Büyük ozan Yahya Kemal'in deyişiyle; "Asûde bahar ülkesinde uyuyan aziz sanatçılarımızın kutlu dünyasında tüten buhurdanların yanına Özge Midilli, Ertan Kılıç ve Soner Dinç tarafından Naşit Özcan'ın hiç sönmeyecek mumunun yerleştirilmesinin ardından sanatçının eşi Elif Göklü Özcan, ailesi adına sahneye geldi.
 
 
Elif Göklü Özcan
 
Özcan, "12 Nisan 2000'de bir çarşamba günü annem benden habersiz bir tiyatro bileti almış bu sahneye. Kızdım anneme; ‘Benden habersiz, benim adıma niye program yapıyorsun?’ diye. Halbuki dünyanın başka bir yerinde bir kelebek kanat çırpmış o sırada, hayatımı değiştirmek için. Geldim. Otuzlu yaşlarda bir kadın, güzeller güzeli, kıpkırmızı bir elbise içerisinde... İncecik, upuzun boylu, bonvuk mavi gözlü bir adam, Naşit. "Kadın ve Memur" oyununu oynuyorlar ve o akşam, benim hayatımı değiştirdi. Kalbim, Naşit'i oturduğunuz yerlerden seçti. Bütün hayatım ondan sonra değişti, hiçbir şey eskisi gibi olmadı. İyi ki de olmadı. "Naşitler Devri" sahnede kapanmış olabilir ama Naşit ismi oğlu Ahmet Naşit Özcan ve torunu Demir Naşit Özcan’la devam edecek," sözleriyle duygu yüklü bir veda konuşması yaptı.
 
Elif Göklü Özcan'ın ardından Naşit Özcan'ın son oyunu Anton Çehov'un "Kuğu'nun Şarkısı"nda sahneyi paylaştığı Bora Seçkin, Hüseyin Köroğlu, Emin And, Ertan Kılıç, Bensu Orhunöz, Hakan Elbir, Erarslan Sağlam, Süha Uygur, Ayşe Kökçü, Behruz Firuzment gibi oyuncular sırayla miktofonu aldılar.
 
Ertan Kılıç "Acımız büyük Şehir Tiyatroları olarak... Türk tiyatrosu büyük bir oyuncusunu kaybetti diyebiliriz. Naşit geleneğinin son temsilcisiydi tiyatrodaki. Çok üzgünüz. Türk tiyatrosunun başı sağ olsun. Hepimizin başı sağ olsun" sözleriyle, Behruz Firuzment "Hep halasının, dedesinin, babasının çok usta oyuncuların yüküyle yaşadı Naşit. Ama o, bu yükü çok iyi taşıyan bir oyuncuydu ve aynı zamanda çok iyi bir oyuncu koçuydu" sözleriyle Naşit Özcan'ı andılar.
 
Erarslan Sağlam'ın, "Biz ve bizden sonra gelecek olan kuşaklar, konservatuvarla birlikte sahne üstünde ustalarımızı, hocalarımızı seyrederek bu mesleği, bu sanatı öğreniyoruz. Dolayısıyla, bu tip ustaların erken kaybı aslında bir konservatuvarı daha eksiltiyor. Yeni gelecek olanlarvi için bir kayıp diyebiliriz. O yüzden katmerli bir şekilde hüzün verici, sanat adına da kaygı verici bir durumdur Naşit'in kaybı," tespitini Süha Uygur'un "Çok önemli bir ailenin çok önemli bir bireyini yitirdik. Ama onların ölmesi, unutulacakları anlamına asla gelmeyecek. Unutmamak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Bir kez daha başımız sağ olsun," sözleri takip etti.
 
Törende söz alan sanatçılardan Ayşe Kökçü, "Sevgili Naşit Özcan, benim çok eski arkadaşım. Aşağı yukarı 35-40 senelik. Son oyunum 'Tatlı Kaçık'ı Şehir Tiyatroları'nda o yönetti. Tahmin ediyorum, onun da yönettiği son oyun oldu. Bu oyunu, Uygur Sanat Tiyatrosu'nda iki yıl önce tekrar sahneledik ve halen oynamaktayız. Rahmet diliyorum. Çok üzgünüm," sôzleriyle Naşit Ôzcan'a veda ederken Ulvi Alacakaptan "Naşit, daha Şehir Tiyatroları'na gelmeden uluslararası sanat gösterilerinde buluştuk. 'Gol Kralı Sait', 'Neşe-i Muhabbet'te' beraber oynadık ama ben bütün aileyi tanıyorum dede Naşit hariç. Naşit bu olağanüstü saygıdeğer ismi sonuna kadar olağanüstü taşımış biriydi," şeklinde konuştu.
 
Seslendirme sanatçısı Ali Gül'ün  "Erken oldu Naşit. 150 yıldır sahne tozuyla sürüp gelen bir hayatın yanında benim için tiyatroyla yatıp kalkan ve ışıklarda yaşayan güzel bir insandı. 25 yıl önce bir reklam filminde oynamıştım onunla, sonra da seslendirmede bir geçmişimiz oldu. Huzur içinde uyu kardeşim." sözlerinin ardından Müsahipzade Celal Sahnesi'ne yerleştirilen katafalkın üzerindeki Türk bayrağı kaldırıldı ve salonda bulunanlar Adnan Saygun'un "Yunus Emre" eseri eşliğinde saygı geçişi için sahneye davet edildiler.
 
 
Alkışlarla uğurlandı
 
Naşit Özcan'ın naaşı, törenin ardından Üsküdar Şakirin Camii'nde kılınan öğle namazına müteakip, cenaze namazının ardından alkışlarla uğurlanarak Karacaahmet Mezarlığı'nda aile kabristanına defnedildi.