Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » Rock dünyasında yaprak dökümü

Rock dünyasında yaprak dökümü

Rock dünyasında yaprak dökümü20 Ekim 2025 - 05:10
Son konserine 17 Ağustos’ta İstanbul’da çıkan, Limp Bizkit’in kurucu bas gitaristi Sam Rivers, 48 yaşında hayata veda etti.
Suzan Somalı Sönmez
ssomalisonmez@gmail.com
 
Rock dünyası, son günlerde peş peşe gelen acı haberlerle sarsılıyor. Müzik tarihine damga vurmuş isimlerin vedaları, hayranlarını derinden etkiliyor. KISS grubunun efsanevi gitaristi Ace Frehley’in ardından, bu kez güne Limp Bizkit’in kurucu bas gitaristi Sam Rivers’ın kaybıyla başladık. İki farklı kuşağın ve tarzın temsilcisi olan müzisyenlerin aramızdan ayrılması rock camiasında büyük bir boşluk yaratırken, müziğin evrensel hafızasında da silinmeyecek izler bırakıyor.
Nü-metal’in kimliğini bas gitarının derinliğiyle biçimlendiren Sam Rivers,Limp Bizkit’in agresif gitarları ve öfkeli sözleri arasında bir nefes gibiydi. Rivers, geçtiğimiz ağustos ayında son konseri olduğunu bilmeden grupla İstanbul'da sahne almıştı.
 
 
Ani vefatıyla müzik dünyasında büyük üzüntü yaratan Sam Rivers, 1977 yılında Florida’nın Jacksonville kentinde dünyaya geldi. Müzikle çocuk yaşta tanışan Rivers, tuba ile başladığı yolculuğunu kısa süre içerisinde bas gitara taşıdı. Lise yıllarında tanıştığı davulcu John Otto ile sıkı bir dostluk kurdu. İkili, bir süre sonra Fred Durst’ün vokalleriyle buluşunca, 1994 yılında Limp Bizkit doğdu.
 
Grup, 1997’de yayınlanan ilk albümleri "Three Dollar Bill, Y’All" ile dikkat çekti; ancak asıl çıkışları 1999’da "Significant Other" ve 2000’de "Chocolate Starfish and the Hot Dog Flavored Water" albümleriyle geldi. O dönemde nü-metal, dünyayı kasıp kavuruyor, Rivers’ın bassline’ları da bu hareketin kalp atışına dönüşüyordu.
 
Limp Bizkit’in kalbi
 
Rivers, sahnede her zaman sessiz ama belirleyici bir güçtü. Fred Durst’un öfke dolu vokalleriyle, Wes Borland’ın teatral gitar çizgileri arasında onun ritmi grubu bir arada tutan görünmez bağ gibiydi. Müzik basamaklarını tırmanırken Limp Bizkit, “Break Stuff”, “Take a Look Around”, “Rollin’” gibi hitlerle 2000’lerin başındaki gençliğin öfkesini, başkaldırısını temsil eden bir fenomene dönüştü.
 
Sam Rivers, Limp Bizkit’in adeta kalbiydi. Şöhret basamaklarını çıkan grubun dinamikleri, Rivers'ın derin bas tonları etrafında şekilleniyordu. “Rivers’ın basları ve Otto’nun davulları, grubun müziğine yön veren güçlü bir omurga gibiydi. İkili, Limp Bizkit’in sahne performanslarında ve stüdyo kayıtlarında dinleyiciyi içine çeken ritmik bir çekim alanı yaratıyordu. Grup içindeki en istikrarlı ve en ciddi karakter olarak bilinen Rivers. bas gitarını agresif ama kontrollü bir enerjiyle çalıyor, nü-metal sahnesinde groove’un karakterini baştan yazıyordu. Metalin öfkesiyle funk’ın akıcılığını birleştiren bu tarz, Limp Bizkit’i benzerlerinden ayırdı. Eleştirmenler onun müziğini 'kaosun içindeki denge' olarak tanımladı.
 
 
Sağlık sorunları
 
Rivers, 2015 yılında ciddi bir karaciğer rahatsızlığı geçirdi. Uzun süren tedavi sürecinde alkolle ilgili sağlık sorunları yaşadı ve bir süre gruptan ayrıldı. 2018’de tam da herkes umudunu yitirmişken sahneye geri döndü. Bu dönüş hem grup hem hayranlar için son derece duygusal oldu. Rivers’ın sahneye adım attığı anda oluşan enerji, grubun yeniden doğuşu gibiydi. O dönemde Rolling Stone dergisi, “Limp Bizkit’in ruhu geri döndü” başlığını atmıştı. Çünkü Rivers sahnedeyken grup bir şekilde yeniden anlam kazanıyordu.
 
İstanbul'da son konser
 
Limp Bizkit, 2025 yazında İstanbul’da sahneye çıktığında, kimse bunun Sam Rivers’ın son konserlerinden biri olacağını bilmiyordu. Ataköy Marina’da, Limp Bizkit’in 14 yıl aradan sonra İstanbul’daki ilk performansı ve dünya turnesinin bir parçası olarak gerçekleşen 17 Ağustos tarihli konserde binlerce kişinin önünde çaldıkları gecenin bir veda olduğunu kimse bilemezdi. Konserden sadece iki ay sonra, Rivers’ın ölüm haberi geldi. Resmî ölüm nedeni henüz açıklanmadı ancak karaciğer rahatsızlığı ve nakil geçmişi göz önüne alındığında, hayranları, sessiz bir savaş verdiğini zaten biliyordu. 
 
Sam Rivers’ın ölümü, Limp Bizkit için sadece bir müzisyeni kaybetmek anlamına gelmiyor. Bu ani ve üzücü kayıp, grubun ruhunun bir parçasının eksilmesi demek. Nitekim, derinden sarsılan grup üyelerinin sosyal medya paylaşımlarından bunu anlamak mümkün.
 
Grubun resmî açıklaması kısa ama çarpıcıydı: “Sam Rivers, sadece basçımız değildi -o bizim kalp atışımızdı. Kaosun ortasında sakinlikti, sesimizin içindeki ruhtu.”
 
Grubun DJ’i DJ Lethal, Rivers'ın vefatının ardından sosyal medyada şu mesajı paylaştı: "Bugün yalnızca bir basçı değil, kardeşimizi kaybettik. Sam’in çaldığı her nota, hâlâ içimizde yankılanıyor,”.”
Lead vocal Fred Durst, sessizliğini kısa bir mesajla bozdu: “Sam sadece bas çalmadı. O, bizi bir arada tutan şeydi. Onun yokluğunda dünya biraz daha sessiz.”
 
Gitarist Wes Borland ise Rivers’ı 'sessiz bir dahi' olarak tanımladı: “Herkes sahnede bağırırken, o sadece bir nota çalardı ve bütün denge yerine otururdu.”
 
 
 
 
 
Etiketler: rock  Limp Bizkit  Sam Rivers