Avrupa Parlamentosu, Sakharov Düşünce Özgürlüğü Ödülü'nü bu yıl İranlı yönetmen Penahi ve avukat Sotoudeh'ye verdi Sakharov düşünce özgürlüğü ödülünü, bu yıl İranlı yönetmen, senarist, yapımcı Cafer Penahi ve insan hakları savunucusu avukat Nasrin Sotoudeh aldı. Ödülü kazananlara ayrıca 50'şer bin avro para ödülü verildi. İki İranlı da hakim rejime karşı gelmekten dolayı ülkelerinde ağır hapis cezasına çarptırılmıştı.

Sovyet bilimadamı ve 1975 Nobel Barış Ödülü'nün sahibi Andrey Sakharov’un adını taşıyan ödül, 1988’den bu yana Avrupa Parlamentosu tarafından hayatını insan hakları ve özgürlüklerini savunmaya adayan kişilere veriliyor. 2011 yılının ödülünü, ülkelerinde ”Arap Baharı”nın öncülüğünü yapan beş insan hakları savunucusu aldı.

Ortodoks katedralinde Putin karşıtı şarkı söyledikleri gerekçesiyle, iki üyesi iki yıl hapis cezasına çarptırılan Rus punk grubu Pussy Riot ve Belarus asıllı muhalif Alez Bialiatski de ödül için aday gösterilen diğer finalistler arasında bulunuyordu.

Muhalifleri savunmaktan hapiste




Nasrin Sotoudeh, tartışmalı 2009 İran başkanlık seçimleri sonrası tutuklanan muhaliflerin savunmasını yaptığı ve İran'ın yasasına karşı çıkarak reşit olmayanların cezalarında indirim yapılmasını desteklediği için propaganda ve devletin güvenliğine zarar verme amaçlı komplo kurmak suçundan Eylül 2010'da tutuklandı. 2011 yılının Ocak ayında, avukatlık yapma yetkisinin elinden alınması ve 20 yıl boyunca ülkeyi terk etme yasağı konulmasıyla beraber 11 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Suçunu kimse bilmiyor



Yetkililer tarafından hiçbir zaman suçunun ne olduğu açıklanmayan ve 2010 Cannes Film Festivali'ne günler kala avukatı ve ailesini görmek için açlık grevine başlayan Penahi, Cannes Film Festivali'nde Fransa kültür bakanı Frédéric Mitterrand ve Fransa dış işleri bakanı Bernard Kouchner'in, hapishaneden gönderdiği mektubu festivalin açılışında okumasıyla beraber on ayın ardından avukatıyla görüşme hakkına kavuştu. İddialara göre İslam devrimi ile iş başına gelen İran İslam Cumhuriyeti'nin aleyhine bir film yaptığı için tutuklanmıştı ancak Cannes Film Festivali'ne gönderdiği mektupta "şimdiye kadar rejimin aleyhine film yapmadım" yazıyordu.