Saksafonun sınır tanımayan sesi Jimmy Sax, Babylon’da
Elektronik müziğin enerjisiyle saksafonun duygusunu birleştiren Jimmy Sax, 28 Ekim Salı gecesi Babylon Bomonti’de dinleyicileriyle buluşuyor.
Suzan Somalı Sönmez
ssomalisonmez@gmail.com
Karayip kökenli olan ve Saint Barth’ta yaşayan Jimmy Sax gerçek adıyla Jeremy Rolland, saksafonun sınırlarını zorlayan bir yorumcu olarak tanınıyor. Müziği kulüp sahnelerinden senfonik orkestralara, sokaklardan dijital platformlara kadar uzanan bir evreni kapsayan Sax’ın 28 Ekim gecesi Babylon Bomonti’de vereceği konser, bu evrenin İstanbul’daki en yüksek frekanslı yankısı olacak.
Sokaktan sahneye
Jimmy Sax’in müzikal yolculuğu, genç yaşta başladığı saksafon eğitimiyle şekillendi. Ancak onu farklı kılan, bu enstrümana kattığı sahne enerjisi ve elektronik müzikle kurduğu bağ oldu. Sax bugüne dek bin 500’den fazla canlı performans, 300 milyonun üzerinde dijital izlenme, bir milyonun üzerinde sosyal medya takipçisi ve iki altın plak ile müzik dünyasında kendine özgü bir yer edindi.
Sahneye çıktığında sadece çalmıyor; dans ediyor, bağırıyor, terliyor, seyirciyle bütünleşiyor. Bu yüzden ona “The Sax Machine” deniyor. Cannes, Miami, Berlin, Roma, Dubai, Paris, Toronto, New Delhi gibi şehirlerde verdiği konserlerle küresel bir sahne figürü olduğunu kanıtlayan Jimmy Sax’in ilk büyük çıkışı, Oliver Koletzki’nin remikslediği “No Man No Cry” ile oldu. Parça, YouTube’da 150 milyondan fazla izlenme aldı ve Fransa’da platin plak ile ödüllendirildi. Ardından gelen “Ibiza” adlı parça, Fransız rapçi JUL ile yaptığı iş birliğiyle listeleri altüst etti. 2021’de yayımladığı “Jimmy” adlı albüm, sanatçının sahne enerjisini stüdyo kayıtlarına taşıdığı ilk büyük çalışmaydı. Albümdeki parçalar, senfonik dans orkestrasıyla sahnelenen canlı performanslarda da hayat buldu. “Smile”, “Time”, “Freeze”, “You”, “Soldier”, “Cesar”, “Una Mattina” gibi parçalar hem dijital platformlarda hem de konserlerde büyük ilgi gördü. Steve Edwards ile yaptığı “A Million Miles” ile elektronik vokal ile saksafonun nasıl uyumlu bir anlatıya dönüşebileceğini gösterdi.
İki kez Altın Plak ile ödüllendirilen Fransa’da platin satış başarısı elde eden ve Avrupa’nın en prestijli sahnelerinde yer alan Sax ayrıca İtalya’da yayımlanan “IBAND” adlı televizyon yarışmasında jüri üyeliği de yaptı.
“Time”
Jimmy Sax’in en önemli hitlerinden “Time”, müzikal kimliğini en iyi yansıtan eserlerinden biri olarak öne çıkıyor. Saksafonun duygusal gücünü elektronik altyapılarla birleştiren parça hem sahnede hem dijital platformlarda büyük ilgi gördü. 6Aralık 2019’da Mates Music etiketiyle yayınlaan parça, Sony Music Entertainment Italy tarafından dağıtıldı ve yaklaşık 2 dakika 44 saniye uzunluğunda bir tekli olarak dijital platformlarda yer aldı. Besteci olarak Jimmy Sax’in gerçek adı olan Jérémy Rolland imzası taşıyan parçanın yapım sürecinde Matteo Palmieri miks mühendisliği görevini üstlendi.
Sax tarafından bestelenip kaydedilen “Time”, ilk kez müzisyenin kendi stüdyosunda kaydedildi ve YouTube’da yayınlandı. Videosu, bugüne dek 45 milyonun üzerinde izlenme aldı ve sanatçının en çok dinlenen parçalarından biri haline geldi. Parçanın Roma’daki Auditorium Conciliation salonunda senfonik orkestra eşliğinde canlı olarak seslendirilen versiyonu ise saksafonun klasik tınısını senfonik yaylılarla buluşturuyor ve parçaya sinematik bir derinlik katıyor. Jimmy Sax’in sahnede dans ederek, seyirciyle etkileşim kurarak çaldığı versiyon, sanatçının sahne enerjisini ve doğaçlama yeteneğini gözler önüne seriyor.
Apple Music, Spotify, SoundCloud ve YouTube gibi platformlarda milyonlarca kez dinlenen parça, Sax’in dijital diskografisinin en güçlü bağımsız teklilerinden biri olarak kabul ediliyor. Melodik yapısı hem lounge hem deep house hem de chill-out türlerine uyum sağlıyor. Bu da onu DJ setlerinde ve remix projelerinde sıkça kullanılan bir eser haline getiriyor. Özellikle yaz aylarında, açık hava etkinliklerinde ve dans müziği listelerinde sıkça yer buluyor.
Sahne üzerinde bir fenomen
Müziğinde her nota, bir özgürlük anı gibi yankılanan Jimmy Sax, olağanüstü bir virtüöz ve sahne üzerinde bir fenomen. Bu yüzden klasik caz çevrelerinden zaman zaman eleştiri alsa da milyonlarca dinleyici onun müziğinde bulduğu coşku ve duyguyla bağ kuruyor. Sahnede saksafonuyla tanınsa da aslında multi-enstrümantalist bir sanatçı yani yalnızca saksafon değil, farklı enstrümanlar da çalabiliyor. Özellikle elektronik müzikle iç içe geçmiş sahne performanslarında, klavye/synthesizer, melodika, vokal efektleri ve loop station gibi dijital enstrümanları da aktif biçimde kullanıyor. Sax’in müziği, nefesli çalgıların yanı sıra elektronik altyapılarla, dijital ses manipülasyonlarıyla ve doğaçlama vokal katkılarıyla şekilleniyor. Sahne performanslarında zaman zaman ritim pedalları ve efekt modülleri ile kendi sesini ve saksafonunu canlı olarak işleyip yeniden düzenliyor. Bu da onu klasik bir saksafoncu olmaktan çıkarıp, sahnede bir “müzik mimarı” haline getiriyor.
28 Ekim Salı gecesi Babylon Bomonti’de gerçekleşecek konser, %100 Müzik serisi kapsamında sunuluyor. Kapılar 20.30’da açılıyor, etkinlik 21.30’da başlıyor. Konser, ayakta sahne üstü formatında gerçekleşecek ve 18 yaş üzeri katılımcılara açık olacak.


