Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » “Sanat doğallığın ve gerçeğin peşindedir”

“Sanat doğallığın ve gerçeğin peşindedir”

“Sanat doğallığın ve gerçeğin peşindedir”11 Haziran 2024 - 04:06
Figüratif resmin ülkemizdeki önemli isimlerinden biri olan Mahir Güven’in “Ellerin Zamanlarla Dolu Geldin Bana” başlıklı yeni kişisel sergisi Brieflyart’ta izleyiciyle buluşmaya devam ediyor. Sanatçının son yedi yılda ürettiği tuval üzeri yağlıboya resimlerden oluşan Erkan Doğanay küratörlüğündeki sergide, sanatçının atölyesinden yola çıkarak yaptığı “Atölye Resimleri” serisi öne çıkıyor.
Yeliz TİNGÜR 
yeliztingur@gmail.com
 
“Ellerin Zamanlarla Dolu Geldin Bana” sergisinin girişinde, Paul Celan’ın “Ellerin zamanlarla dolu geldin bana – dedim ki: kahverengi değil saçların. Bunun üzerine onları hafifçe acının terazisine bıraktın; benden ağırdılar…” dizeleri karşılıyor izleyiciyi. Güven’in eserlerinde, Celan’ın dizelerinde olduğu gibi derin melankoli ve duygusal yoğunluk göze çarpıyor. Sanatçının görsel dili ile şairin sözleri arasındaki bağı keşfederken, izleyici kendisini hem geçmişin hem de bugünün izlerini taşıyan bir yolculuğun içinde buluyor.
 
 
“Model”, Mahir Güven, 2018
 
"Uyuyan bir insanın yapaylıktan uzak gerçek görüntüsünün peşindeyim" diyen Güven, modern yaşamın hızlı değişen dinamiklerinin sanattaki gerçeklik algısını nasıl şekillendirdiğini de gözler önüne seriyor. Mahir Güven ile yeni sergisinin arka planını, doğallığın ve gerçeğin peşinde olma halini konuştuk.
 
Sanatla erken yaşta tanıştığınız ve henüz ortaokul öğrencisiyken Hikmet Onat’tan resim dersleri almaya başladınız. Öncelikle Hikmet Onat gibi önemli bir sanatçıdan resim dersleri almak, sanatsal gelişiminizde nasıl bir rol oynadı?
 
Öncelikle profesyonel bir eğitim tabii ki üniversitede başlıyor o güne kadar birçok ressam ve atölyeden yararlandığımı söyleyebilirim. Bunların arasında Hikmet Onat çok önemlidir tabii. En azından bir akademik akıldan bahsediyorum. Bana nasıl davranacağıma dair sonradan anlayacağım bilgilerle karşılaşma şansına ulaşmış olmuştum. Küçük yaşlarında elbette biraz eğleniyorsunuz. Bu noktayı da kaçırmamak gerektiğini düşünüyorum. İleri zamanda edindiğimiz her şeyle yol alıyoruz.   
 
 
“Model”, Mahir Güven, 2024 
 
Yeni kişisel serginiz “Ellerin Zamanlarla Dolu Geldin Bana” son yedi yılda ürettiğiniz tuval üzeri yağlıboya resimlerinde oluşuyor. Kendi atölyenizden yola çıkarak yaptığınız “Atölye Resimleri” serisinde mavi, kırmızı, sarı renk üzerinden ağırlıklı olarak kadın figürü üzerine yoğunlaşıyorsunuz. Bu renklerin ve kadın figürlerinin eserlerinizdeki sembolik ve duygusal anlamları nedir?
 
Sanat tarihi insanlık tarihini anlatır. Objeler insan figürleri nesnelerin güncelliği birbiriyle olan ilişkileri dönemsel olarak bir hikayenin ürünüdür. Benim resmime de giren her şey bugünü, bugünün insanına, bugünün insanın düşüncesine çevresindeki oluşan dünyasıdır diyebilirim. Asıl söylemek istediğim resmin karşısındaki kişi kendine ait olanı görüyorsa amacıma ulaşmışımdır. Resmimi anlatmak gibi bir şeyin gerekli olmadığını düşünüyorum. Her görsel hepimizin farklı şekilde algılarımızla ürettiğimiz yeni bir resme dönüşmelidir. Bu sanatçının en temel beklentisidir. 
   
 
“Üç Renk Serisi - Sarı Çiçek”, Mahir Güven, 2018
 
Serginin başlığı geçtiğimiz yüzyılın önemli şairlerinde Paul Celan’ın bir dizesine atıfta bulunuyor. Eserlerinizde de şairin dizilerindeki gibi derin bir melankoli ve duygusal yoğunluk bulunuyor. Şairin sözleri ve sizin görsel diliniz arasında nasıl bir bağ kuruyorsunuz? Sanatsal ifadelerinizde melankoli ve şiirsellik ne tür rol oynuyor?
 
Yaşadığımız yüzyıl ve günümüz insanı hızlıca erittiğimiz nesneler ve hatta duygular ile yepyeni bir kimliğe ulaşmakta. Endüstriyel yaşam ve teknolojik kolaylıklar iletişimimizi çok farklı şekilde etkilemekte. Her şeyin aynı olduğunu gözlemliyorum. Bir dakika önce aldığımız bir dakika sonra eskiyor bedenlerimizde bu sürecin içerisinde değişime deformasyona uğramakta. Geçtiğimiz yılın önemli şairi Paul Celan bu nevi bir duyguyu anlatmakta. Onun şiirlerinde bahsettiği insan benim resimlerimde görselleşti diyebilirim. İnsanlık hep aynı şeyi yaşıyor ama farklı objelerle farklı duygularla farklı zamanlarda sergim ileriye ait bir bilginin ve öngörünün de sözünü söylemekte.   
 
 
“Sarı Masa”, Mahir Güven                                           
 
"Uyuyan bir insanın yapaylıktan uzak gerçek görüntüsünün peşindeyim" diyorsunuz. Bu doğal hali yakalamak sizin için neden önemli? Resimlerinizde bu doğallığı nasıl yansıtıyorsunuz?
 
Sanat doğallığın ve gerçeğin peşindedir; daha güzel olsun diye öğretilmez, çünkü o zaman sanat olmaz. Fikri ve aklı olan her şey durağan ve tazedir. Objeler gibi, fikirlerin ve bedenlerin de içerisine girdikçe yalın bir gerçeklikle karşılaşırsınız. Sanatçının ürettiği, size sadece bir söz söyler ve o söz kendisidir. Sanatçının en büyük sınavı da galiba budur.
 
 
“Atölyede Model”, Mahir Güven
 
Son olarak, günümüz kent yaşamının hızla değişen dinamikleri, sanatınızdaki gerçeklik algısını nasıl şekillendiriyor?
 
Her şeyde olduğu gibi sanat yaşamında da bir deformasyon var. Bu kaçınılmaz ama iyi yönde mi onu zaman içerisinde göreceğiz. Örneğin ekrandan satışlar, fiyatın belirlenmesi için yapılan manipülasyonlar, geçtiğimiz süreçteki galeri koleksiyoner ve sanatçı ilişkisini oldukça değiştirdi. Bu yeni düzen mutlaka bir yola girecek. Sanatçılar üretmeye devam edecekler. Farklı koleksiyonerler farklı mecralardan eserleri toplayacaklar, farklı nedenlerle toplayacaklar ama sanatçı hep yaşadığını etkilendiğini üretecek, yansıtacak önemli olanda budur ve kalıcılığın tek yolu da budur.
 
 
“Kırmızı Kompozisyon”, Mahir Güven, 2024