Sinematek’in yeni restorasyon projesi: “Drakula İstanbul’da”
Mehmet Muhtar’ın 1953 yapımı filmi “Drakula İstanbul’da” Sinematek/Sinema Evi tarafından restore ettirilerek yeniden seyircisiyle buluşturacak.
Sinematek’in Kurukahveci Mehmet Efendi desteği ile gerçekleştirdiği film restorasyon projesinin üçüncü ayağı sinemamızın korku türünde kültleşmiş, Mehmet Muhtar’ın 1953 yapımı filmi Drakula İstanbul’da. Sinema tarihimiz açısından önemli olan, 35mm kopyaları oldukça hasar almış 72 yıllık bir filmi Sinematek/Sinema Evi tarafından restore ettirilerek yeniden seyircisiyle buluşturacak.
“Drakula İstanbul’da”: Sinemamızın kültleşmiş en eski korku filmi
Bugüne ulaşmış en eski korku filmimiz olan Drakula İstanbul’da filmi, Nosferatu (1922, F.W. Murnau)’nun da uyarlandığı Bram Stoker’ın Dracula isimli romanının 1928 senesinde Ali Rıza Seyfi tarafından Türkçe’ye özgün çevrilmiş Kazıklı Voyvoda (1997 basımındaki ismiyle Drakula İstanbul’da) adlı romandan uyarlanmıştır. Romanı, 1950’ler Türkiye’sinin sosyo-kültürel kodlarına uygun bir şekilde ve kendine özgü mizahıyla filme adapte eden senarist Ümit Deniz, Film Dostları Derneği’nin “En Başarılı Senaryo” ödülünü kazanmıştır. Gösterime girdiği sene büyük bir ilgi ile karşılanan film; sahne tasarımı, görüntü yönetmenliği, gerilimi sürekli canlı tutan kurgusu ve ses tasarımı ile sinemaseverler arasında kült statüsüne yükselmiştir.
Filmin yönetmeni Mehmet Muhtar ve her karesi fotoğraf gibi incelikle çalışılmış görselliği borçlu olduğumuz görüntü yönetmeni Özen Sermet, sonraki yıllarda çalışmalarını ABD’de sürdürmüştür. Başarılı dans koreografilerinin yanında titiz bir dekor ve kostüm çalışması sergilenen filmde; dönemin teknik imkanlarıyla gerçekleştirilmesi oldukça zor görsel efektler, sanat yönetmeni Sohban Koloğlu sayesinde başarılı bir şekilde uygulanabilmiştir. Filmin başrollerinde ise aynı zamanda bir senarist olan Bülent Oran’ı, karakterli ifadeleri ile Drakula’ya hayat veren Atıf Kaptan’ı ve Güzin rolü ile gazinodaki akılda kalıcı dans sahnelerine imza atan ve gerçekten de İstanbul’da bir dansçı olan Annie Ball’u görürüz.
Zorlu bir restorasyon süreci
Filmin nitrat tabanlı orijinal negatifi halen Mimar Sinan Üniversitesi Prof. Dr. Sami Şekeroğlu Araştırma ve Uygulama Merkezi arşivinde bulunan filmin yüksek çözünürlükte (4K) tarama işlemi de burada gerçekleştirildi. Atlas Post Production’da Dr. Şenol Er tarafından yapılan fiziksel restorasyon sonrasında, filmin dijital restorasyonu ve tüm post prodüksiyon işleri Caner Çevikkaya tarafından gerçekleştirildi. Restorasyon süreci Ahmet Hızarcı süpervizörlüğünde, uzun ve titiz bir çalışma sonucu tamamlandı.


