Milliyet Sanat
Milliyet Sanat » Haberler » Diğer » Soliste veda

Soliste veda

Soliste veda03 Aralık 2025 - 02:12
İzmir Devlet Senfoni Orkestrası’nın solisti Yeşim Gökalp 59 yaşında hayatını kaybetti.
Suzan Somalı Sönmez
ssomalisonmez@gmail.com
 
Türkiye’nin önde gelen piyanistlerinden, İzmir Devlet Senfoni Orkestrası’nın değerli solist sanatçısı Yeşim Gökalp, 59 yaşında Muğla’nın Bodrum ilçesindeki evinde yaşamını yitirdi. Sanatçının ani vefatı, müzik camiasında derin bir üzüntü yarattı.
 
Gökalp, Bodrum’un Bağla Mahallesi’ndeki Bağla Bankevler Sitesi’nde yalnız yaşıyordu. Kendisine ulaşamayan bir öğrenci velisinin site görevlisine haber vermesi üzerine eve giren görevli, sanatçıyı hareketsiz halde buldu. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbarın ardından gelen sağlık ekipleri, Gökalp’in yaşamını yitirdiğini belirledi. Evde televizyonun açık kalması, olayın ani gerçekleştiğini gösteriyor.
 
Sanatçının cenazesi, ölüm nedeninin kesinleşmesi için Muğla Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. İlk değerlendirmelerde kalp krizi şüphesi öne çıkıyor; otopsi raporu resmi açıklamayı netleştirecek. Olay yerinde şüpheli bir duruma rastlanmadığı bildirildi. 
 
 
Cenaze Töreni 
 
Yeşim Gökalp’in kardeşi, Ankara Devlet Opera ve Balesi Müdürü Demet Gökalp, yaptığı açıklamada:
“Çok üzgünüm. Ablam, bir öğrenci velisinin ulaşamaması üzerine site görevlisine yaptığı ihbar sonucu maalesef ölü olarak bulunmuş. Evde televizyon açık kalmış. Ablamı vasiyeti üzerine Ankara Karşıyaka Mezarlığı’nda annemizin yanında, ikindi namazı sonrası toprağa vereceğiz.” ifadelerini kullandı. 
 
 
Yeşim Gökalp’in sanat yolculuğu
 
1966 yılında İzmir’de doğan Yeşim Gökalp, piyano eğitimine Erdoğan Okyay ile başladı. 8 yaşında Ankara Devlet Konservatuvarı’na kabul edildi ve Prof. Ayşe Savaşır’ın öğrencisi oldu. 1982-83 öğretim yılında sınıf atlayarak yüksek devreden pekiyi dereceyle mezun oldu.
Mezuniyetinin ardından devlet bursuyla Almanya’ya giden Gökalp, Hannover Müzik Akademisi’nde Prof. B. Ebert, ardından Köln ve Detmold Müzik Akademileri’nde Prof. G. Ludwig ve W. Kassebaum ile çalıştı. 1990’da Sanatta Olgunluk (Master) diplomasını ve Köln Yüksek Müzik Akademisi’nden Oda Müziği Diploması aldı. Amadeus Quartett ile oda müziği çalışmaları yaptı; Prof. Dr. Jürgen Uhde ve Prof. Renate Kreitschmar Fischer’in ustalık sınıflarına katıldı. 
 
Gökalp, 16 yaşında İzmir Devlet Senfoni Orkestrası eşliğinde ilk büyük konserini verdi. Türkiye’nin yanı sıra Almanya, Fransa, İsviçre ve Rusya’da konserler ve resitaller gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, İstanbul, İzmir, Adana, Bursa Devlet Senfoni Orkestraları ve birçok festivalde sahne aldı.
 
Diskografisinde “Türk Piyano Ezgileri” başlıklı CD’ler, İlhan Baran’ın “Siyah ve Beyaz” ve İstemihan Taviloğlu’nun “3 Prelüd” gibi eserlerin ilk kayıtları yer alıyor. Ayrıca Ravel’in “Sol Majör Piyano Konçertosu”nun St. Petersburg Senfoni Orkestrası eşliğinde kaydını yapan sanatçının Türk bestecilerine verdiği önem, onun müzik kültürüne katkısının en güçlü göstergesi oldu. 
 
 
Yeşim Gökalp’in vefatı sonrası müzik camiasından ve sosyal medyadan gelen yorumlar, sanatçının Türk klasik müzik dünyasındaki önemini ve bıraktığı izleri güçlü şekilde vurguluyor:
“Türk müzik kültürü için büyük bir boşluk”
 
İzmir Devlet Senfoni Orkestrası’ndaki meslektaşları ve öğrencileri, Gökalp’in kaybını “Türk müzik kültürü için büyük bir boşluk” olarak nitelendirdi. Özellikle onun Türk bestecilerine verdiği önem ve genç kuşak piyanistlere sağladığı katkılar öne çıkarıldı.
 
Kardeşi Demet Gökalp (Ankara Devlet Opera ve Balesi Müdürü), “Ablamın ani kaybı hepimizi derinden sarstı. Onun müziğe adanmış hayatı, gençlere ilham olmaya devam edecek” dedi. 
Ekşi Sözlük’teki paylaşımlarda, Gökalp’in sahne performansları ve kişisel sıcaklığı övgüyle anıldı: “İnsanda zeki biri izlenimi bırakan, candan bir sanatçıydı. İzmir Adnan Saygun Sanat Merkezi’ndeki konseri unutulmazdı.” 
 
Forum ve müzik platformlarında, sanatçının Türk bestecilerinin eserlerini kayıt altına alarak kültürel mirasa yaptığı katkı sıkça vurgulandı. Özellikle “Türk Piyano Ezgileri” albümü ve İlhan Baran, İstemihan Taviloğlu gibi isimlerin eserlerini ilk kez kayda alması, yorumlarda öne çıkan detaylar arasında. 
 
Twitter ve Facebook’ta paylaşılan mesajlarda ise Gökalp’in kaybı “Türk müziğinin sessiz ama güçlü bir temsilcisinin vedası” olarak tanımlandı. Birçok kullanıcı, “Yeşim Gökalp’in müziğiyle büyüdük, onun Türk bestecilerine verdiği değer unutulmayacak” ifadelerini kullandı. Bazı yorumlar, sanatçıların hayattayken daha çok desteklenmesi gerektiğini vurgulayan eleştirel bir tona sahipti.
 
Yeşim Gökalp’in vefatı, yalnızca bir sanatçının kaybı değil; Türkiye’de klasik müziğin görünürlüğü ve değerinin yeniden tartışılması için bir vesile. Gökalp’in kariyeri, Türk müzisyenlerin uluslararası eğitimle nasıl güçlendiğinin somut bir örneği. Gükalp’in sahneye taşıdığı disiplin, duygusal yoğunluk ve Türk bestecilerine verdiği önem, gelecek kuşaklara ilham olmaya devam edecek.