Starsailor’ın hikâyesi, 1999 yılında İngiltere’nin Wigan kentinde müzik eğitimi alan dört genç müzisyenin bir araya gelmesiyle başladı. James Walsh’un okul korosundan gelen vokal gücü, Barry Westhead’in kilise orgundaki deneyimi, Ben Byrne’in ritmik sağlamlığı ve James Stelfox’un derinlikli baslarıyla Starsailor, kısa sürede Britanya’nın post-Britpop sahnesinde kendine özgü bir yer edindi. Tim Buckley’nin 1970 tarihli “Starsailor” albümünden esinlenerek aldıkları isim, müziğe duydukları saygının da bir göstergesiydi.

 

2001’de yayınladıkları çıkış albümü “Love Is Here”, “Alcoholic”, “Good Souls” ve “Tie Up My Hands” gibi parçalarla hem listelerde hem dinleyicilerin kalbinde yer etti. Albüm, İngiltere’de altın plak kazandı ve grubun duygusal rock’ın temsilcilerinden biri olmasını sağladı. Ardından gelen “Silence Is Easy” (2003), “Phil Spector”un prodüktörlüğünde daha parlak ama hâlâ derin bir ses sundu. “Four to the Floor” parçası Fransa’da bir numaraya yükseldi, Avustralya’da ilk beşe girdi ve Starsailor’ı uluslararası başarıya taşıdı.

 

 

2005’te yayımlanan “On the Outside”, grubun daha politik bir sesle sahneye çıktığı albüm oldu. “In the Crossfire” gibi parçalar, Irak Savaşı ve dönemin küresel gerilimlerine karşı bir duruş sergiledi. 2009’daki “All the Plans”, Ronnie Wood’un gitar katkısıyla daha klasik rock etkileri taşıyan bir albüm olarak dikkat çekti. Ancak bu albüm sonrası grup uzun bir sessizliğe büründü; James Walsh solo projelere yöneldi ve Starsailor 2014’e kadar sahneden uzak kaldı.

 

2014’te yeniden bir araya gelen grup,” Good Souls: The Greatest Hits” albümünü yayınlayarak hem geçmişe selam verdi hem de iki yeni parçayla geleceğe göz kırptı. 2017’de gelen “All This Life”, grubun olgunlaşmış ama hâlâ içten sesini taşıyordu. 2024’te yayınlanan Where The Wild Things Grow, Starsailor’ın 25. yılını kutladığı albüm olarak hem nostaljik hem yenilikçi bir anlatım sundu. “Heavyweight”, “Dead on the Money” ve “Better Times” gibi parçalar, grubun duygusal yoğunluğunu korurken yeni bir anlatım diliyle dinleyiciye ulaştı. Aynı yıl yayınlanan “Starsailor With Strings: Live From Liverpool” ise grubun klasikleşmiş parçalarını senfonik bir yorumla yeniden sahneye taşıdı.

 

 

 

Starsailor, kariyeri boyunca Brit Awards ve Ivor Novello gibi prestijli ödüllere aday gösterildi; albümleri altın ve platin plaklarla ödüllendirildi. Ancak onların asıl başarısı, müziğiyle bir kuşağın duygusal hafızasında yer edinmiş olmaları. “Fever”, “Alcoholic”, “Silence Is Easy”, “In the Crossfire” gibi single’lar, yalnızca listelerde değil, dinleyicilerin hayatlarında da iz bıraktı.

 

24 Ekim gecesi Zorlu PSM’de gerçekleşecek konser, Starsailor’ın hem yeni albümünden hem de klasikleşmiş parçalarından oluşan özel bir seçkiyle sahneye taşınacak. James Walsh’un vokali, Barry Westhead’in piyano dokunuşları, Ben Byrne’in ritmi ve James Stelfox’un basıyla birleşen bu gece, müziğin sadece bir ses değil, bir atmosfer olduğunu hatırlatacak.